• naturein bu sayisinda turkiyeyi ve turkleri gururlandiran 22 ayda 40 tane paper yayinlamayi becerebilmis yucelerden yuce bir insanmis kendisi. eksisozlukte bile bir basligi olmadigina gore daha turkiyede duyulmamis, belki de hic duyulmayacak bir skandalin en buyuk ayaklarindan biri: paperlarinin hepsi arxiv arsivlerinden plagiarism yaptigindan dolayi silinmis, arxiv de su ana kadar tek seferde gerceklesmis en buyuk skandalmis bu.. kendisine ulasan nature muhabirlerine "sacmalik", "super bir grup calismasi icindeydik", "su ana kadar kimse bize kopya cekiyorsunuz demedi" deme piskinligine de sahipmis . bu insan evladinin sayesinde nature turkiyeye sunu layik gormus:

    "there are some cultures in which plagiarism is not even regarded as deplorable."
    "plagiarism in ayiplanmadigi, kimsenin bi tarafina bile takmadigi kulturler var."

    (bkz:http://arxiv.org/new/withdrawals.aug.07.html)
  • türkiye üniversitelerinin içinde bulunduğu durumun özeti kişilik. kınıyoruz kendisini.
  • icimde odtu'ye ogretim uyesi yetistirme programiyla girmis oldugu konusunda ciddi supheler var. baslatildigi gunden beri ne geldiyse basimiza bundan geldi zaten.

    edit:oyleymis zaten. kankasi da kendisi de.
  • intihal yapıp yapmadığı tam olarak kesinleşmemiş şahsiyet. hocaların, eserlerinden alıntı yapılmış olan bilim adam/kadınlarının, bu makaleleri okuyan farklı bilim dallarındaki kişilerin bile tam olarak intihalcidir bu diyemedikleri kişi.

    eselerinin arxiv.org'dan silinmis olması da bu eserlerde intihal olduğunu göstermez.

    ben fizik bölümünde bir hoca olsam mesela * hoca gibi idealist, odtü ileri fiziği 3 senede bitirmiş falan türk bilmine sürülmüş bu kara lekeyi kaldıramazdım zaten.

    zaten fısıltı gazetesinden kulağıma gelen bir bilgi, ben inanmak istemiyorum ama, bölumden bazı hocalar şahsi ilişkileri sayesinde bu eserlerin arxiv.org'dan silinmesini sağlamışlar.

    eğer durum böyleyse bu işte gercekten bir gariplik var.

    durumu bir de suçlanan şahısların tarafından incelemekte fayda olsa gerek. ama şu aralar herşey fısıltı gazetesi ve muhabirleri aracılığı ile yayılıyor. hele bi toz duman dağılsın ak koyun kara koyun ortaya çıkar.

    bu arada intihal kavramından bazı idealist kişilerin algıladıkları şey baya über bişey.

    örneğin şöyle:

    bir makaleye giriş yazıyorsunuz, literatürü okudunuz anladınız ve bazı alıntılar yapacaksınız, 3-5 kelimenin üzerinde bir alıntı, ve paraphrase edeyim dediniz active cümleyi passive yaptınız. ve referanslara da eklediniz. oldu mu? olmadı tabiki. peki nasıl olacak? kardeşim okudun mu, anladınmı? anladın. o zaman oturusun, önünde alıntı yapacağın eser de olmadan, aklında ne kaldıysa kendi cümlelerinle yazarsın, referansını da verirsin. aha da şimdi oldu.

    valla böyle yapabilen varsa buyursun yapsın, elini öperim. ama doktora yeterliliği yeni geçmiş, bilimadamı olma yolunda daha başlarda olan kişilerden de bu beklenmemeli kanaatindeyim.

    ha bu arada bu arkadaşlar bu kadar makaleyi nasıl yazabildiler o da başka şüphe kaynağı.

    bir de şöyle komik bir durum var ortada. bu vatandaşlar, daha önceden yazıkları ve daha sonra yayınlanmış bir makalelerinde bulunan kendi fikirlerini içeren bölümlerin aslında sonradan yazdıkları fakat daha önce yayınlanmış bir makaleye referans içermediği için intihal listelerini de kabartmış oldular. nasıl anladınız mı me olduğunu? benim yazarken bile kafam karıştı.

    bir komiklik daha: intihal suçmalasında bulunan hocanın intihal suçlamasını araştıracak olan komisyonda da yer almış olması.

    yani savcı+hakim=ceza.

    ben böyle şeyleri gördükçe iyice soğuyorum, türkiye de bilim canlısı olmaya çalışmaktan. beni ayakta tutan tek şey bu işin* para için yapılmadığı ve yapılamıyacağı gerçeği. bu iş, diğer özveri gerektiren uğraşlar gibi, aşk işi.

    ayrıca aklıma takılan başka bir konu ise şöye:

    bu makaleler a sınıfı b sınıfı indeksli yayınlarda mesela international journal of theoretical physics gibi yayınlanmış.
    benim bildiğim, bu makaleler yayınlanmadan önce editörler tarafından okunuyor ve bu editörler alanlarında uzman literatüre hakim canlılar. ben bile şöyle güzelinden bir kaç ödev, proje okurken nerelerinin google'dan kopyala yapıştır olduğunu anlıyorum da bu editörlerin eli armut topluyor. işle ne o zaman o dergilerde. o zaman gitsinler, ayılara armudun iyisini kötüsünü öğretsinler.

    kısaca şu ana kadar ulaşabildiğim hiç kimse bu durum hakkında tam olarak kesin bir yargıya varabilmiş değil*. mesela; "şu makalelerinin şurasında şu satırda aha da orada intihal yapmış bu namussuzlar" diyebilen bir babayiğit ile karşılaşmadım.

    umarım "savcı/hakimler" yanılmışlardır da türk bilmi üzerinde böyle bir kara leke sürülmemiş olur. umarım intihal yapmamışlardır. umarım para için değildir. bazılarının da iddia ettiği gibi, bağlantıları yurtdışına dayanan bir intihalaci çetenin üyesi olarak tübitak ve odtü gibi kurumları milyarlarca lira* zarara uğratmamışlardır.

    feyerabend'din mesajıyla gelen ekleme:

    m. saltı ile soz konusu intihal* suclamalarında adı geçen m. korunur'un web sitesinde yayınladığı savunmaya http://www.dicle.edu.tr/~mkorunur/jhep.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
  • memurlar.net'e yaptığı savunmada transkripti bulunmaktadır. (bkz: #11205244)

    (bkz: http://www.memurlar.net/…nts/1183/transkriptler.pdf)
  • onlar icin benim tanıdıgım en iyi türk fizikçilerden birinden geliyor.
    özgür oktelin konuyla iligili zamanında haber yapmış gazeteciye gönderdigi mektuptan alıntıdır, hatta bizzat o mektuptur:

    benim asil calisma konum bu intihal iddia'larinin bulundugu konudan uzak olsa da genel fizik egitimim sebebi ile bu makaleleri okuyabiliyorum. iddialar ortaya ciktiktan sonra (odtu icindeki arastirma basladiktan sonra), ben de tarafsiz olarak bu makaleleri gozden gecirdim. ne yazik ki intihal iddialari dogru, bu insanlar baska 5-10 makaleden karisitirip ekleyerek 'makale gibi' duran dokumanlar ortaya cikartmislar.
    bu dokumanlarin cogu cok da onemli olmayan dergilerde yayinlanmis. ancak onemli iki dergide de yapilmis yayinlar var.
    bu konuda sizi bilgilendirmek icin su noktalara dikkatinizi cekmek isterim:

    1) bir bilimsel derginin basina gelebilecek en kotu sey yayinladigi bir makaleyi geri cekmek zorunda kalmaktir, hatta dergiler
    ellerinde oldugu surece yayinladiklari makaleleri geri cekmemek icin ugrasirlar. ne yazik ki yuksek enerji fiziginin en saygin dergilerinden
    biri bu isi yapmak zorunda kaldi:
    http://www.iop.org/…/abstract/1126-6708/2006/12/078
    burada görüleceği uzere, m.salti, o.aydogdu ve m. korunur'un makalesi, 'intihal yuzunden geri cekilmistir.yayinladigimiz icin pismaniz!' ibaresi ile geri cekilmis durumda.
    sanirim bu olay bile komplo teorilerinin otesinde yapilan isin ne kadar acikca intihal oldugunu gosteriyor.

    2) odtu'nun sessiz kaldigini soylemek mumkun degil. bu kotu olayda bizim sevinmemiz gereken bir sey varsa bu olayin odtu'nun icinden ortaya cikarilmis olmasidir. odtu'deki hocalar bu makaleleri arxiv'e bildirdiklerinde aldiklari cevap cok ilginc: 'm. salti'nin aktivitesinden
    biz de suphelenmistik, arastirma baslatiyoruz'. dunya'da gayet kotu duruma dustuk, ancak olayi eger bir de kendi icimizden birileri degil disaridan
    birileri ortaya cikartsaydi turkiye'de calisan butun fizikciler intihalci damgasi yerdi. simdi hic olmazsa turkiye'de intihalciler ve onlar iclerinde barindirmak
    istemeyen durust fizikciler var diye dusunuluyor.
    intihal yapan iki ogrencinin odtu'den uzaklastirildigini da hatirlatmak istiyorum. odtu tamamen masum degil ama ilk olarak cezayi veren kurulus olmayi basardi.

    3) canakkale onsekiz mart universitesinden intihalle suclanan ogretim uyeleri bir savunma mesaji gondermislerdi bana ve bolumdeki diger arkadaslara. bu mesajdan sonra ben de kendilerine asagidaki cevabi yazdim, henuz yanit alamadim:
    sayın yılmaz ve çomü nün intihalle suçlanan diger hocaları, ben bilkent üniversitesi fizik bölümünde yoğun madde fiziği üzerine çalışan bir yardımcı doçentim.genel relativite ve kozmoloji ile ilgili bilgim ise doktora sırasında aldığım bir ders ve dinlediğim konuşmalarla sınırlıdır. hakkınızdaki
    intihal iddalarının doğru olup olmaması aslında direk olarak beni ilgilendirmese de intihal iddalarına yazdığınız cevaptan
    sonra sizlerin makalelerinizi daha yakından inceledim, bu incelememin sonuçlarını hem sizle hem de cevap yazısını gönderdiğiniz
    bölümümdeki arkadaşlarımla paylaşmak istedim.
    öncelikle verdiğiniz intihal tanımında 'başkasının yaptığı işi kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak' olduğunu hatırlatayım.
    intihalin tanımı ve nelerin intihal sayıldığı pek çok kurumun ve derginin web sitesinde var. nelerin intihal kapsamına girdiğinin kısa bir tanımını
    ben de purdue üniversitesinin web sitesinden aldım: (http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/589/02/)
    there are some actions that can almost unquestionably be labeled plagiarism. some of these include *buying, stealing, or borrowing a paper* (including, of course, copying an entire paper or article from the web); *hiring someone to write your paper* for you; and *copying large sections of text* from a source without quotation marks or proper citation.
    ben grubunuzun hem intihalle suçlanan hem de suçlanmayan yayınlarına baktım, ikisinden de birer örnek vermek istiyorum:

    1) i. yilmaz, a kucukarslan ve s. ozder (arxiv de olmayan, intihalle suçlanmamiş bir makale, grubunuzun bulabildiğim en yeni yayını) international journal of modern physics a vol. 22, no. 12 (2007) 2283?2291
    bu makale arxiv de olmadığı için maila ekledim. makalenin cümlelerini google scholar ile aratınca karşıma şunlar çıktı, merak eden herkes bakabilir:

    1a) makalenin ilk paragrafi birebir d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. altinci sayfanin ilk paragrafinin son yarisi (fig'ure 1'den sonraki ilk paragraf)
    1b) ikinci paragrafin iki cumlesi m. k. mak and t. harko gr-qc/0309069 paper'inin ilk paragrafi.
    1c) ikinci paragrafin son cumlesi e. gourgoulhon, p. haensel, r. livine, e. paluch, s. bonazzola, and j.-a. marck astro-ph/9907225 intoduction'in son cumlesi
    1d) ucuncu paragraf yine grubunuzun baska bir makalesi ile ayni (c. aktas and i. yilmaz gen relativ gravit (2007) 39:849)
    1e) equation (1)'den sonraki paragraf bire bir: d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. section iv'den onceki ikinci paragraf. (14. sayfada)

    bundan sonrasini incelemedim. sizin 'biraz benziyor' dediğiniz giriş kısmında size ait kaç tane cümle var onu merak ediyorum. başkalarının makalelerinden paragrafları indirip
    bir araya koyarak giriş yazdığınızda nasıl oluyor da kendi çözmek istediğiniz 'tamamen orjinal' problemi ortaya koyabiliyorsunuz o da başka bir muamma.

    2) ihsan yilmaz , melis aygun , sezgin aygun arxiv:gr-qc/0607104v2 (bu intihal nedeniyle değil aynı makaleyi bir daha farklı isimle yazdığınız için kaldırılan bir makale)
    bu makalede birşey çok dikkatimi çekti makalenin isimi 'topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion', genel relativite
    derslerimden hatırladığım kadarıyla burada topological defectler olarak düşündüklerimiz domain wall'lar ve cosmic stringler. bu iki obje de klasik alan teorisi ile tanımlanabiliyor
    yani einstein denklemleri çerçevesinde klasik (quantum olmayan) özellikteler. ama makalenizde şöyle bir paragraf var: in string theory, the myriad of particle types is replaced by a single fundamental
    building block, a 'string'. these strings can be closed, like loops, or open, like a hair. as the string moves through time it traces out a tube or a sheet, according to whether it is closed or open, furthermore, the string is free to vibrate,
    and different vibrational modes of the string represent the different particle types, since different modes are seen as different masses or spins
    bu paragraf açıkça string teorinin stringlerinden yani planck skalasında yaşayan objelerden bahsediyor. üstelik bunu googleda arayınca http://www.damtp.cam.ac.uk/…er/gr/public/qg_ss.html
    web sayfasındaki üçüncü paragraf çıkıyor. burası da cambridge üniversitesinin halka string teoriyi anlatmak için kurdugu web sitesi. acı olan makalenize populer web sitesinden indirilmiş paragraf mı koymanız, yoksa cosmic stringler ile string teorideki stringlerin farkını bilmemeniz mi bilemiyorum.
    yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının
    özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? aynı konuda yazılan introductionların benzediğini mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?

    3) bir de excessive overlap yüzünden kaldırılan makaleleriniz var. burada sorun kendinizden intihal yapmak ötesinde bir defa hesap yapıp bunu birden fazla farklı paper olarak yazmış olmanız. bunu dogrulamak için hep-th0505013 ve gr-qc0607104 makalelerinizi incelemeye çalıştım: gerçekten de iki makalede de
    değişik durumlarda charge ve mass hesaplıyosunuz: ama hep-th0505013teki ana sonuclarınız olan denklemler (42) ve ((45)ten sonrakı numarasız denklem), gr-qc0607104 de tekrar ana sonuclar olan denklem (42)(tekrar (86)) ve (79) olarak verilmiş. üstelik bu kadar birbirine benzeyen iki makaleden sonra yazılanı önce yazılanına atıf vermiyor.
    aynı bilimsel sonuçları iki ayrı makalede üstelik yazar listesi değişik iki makalede vermenin açıklaması nedir? sanırım amacınız bilime katkı yapmaktan çıkıp makale yayınlamaya dönmüş, eger başka açıklaması varsa lütfen söyleyin.
    yukarıda yaptığım araştırmayı yapmak yaklaşık 6-7 saatimi aldı, yani bir iş günümü kaybettim. ama oturup kendi hesaplarımla uğraşsaydım daha iyi olurdu diyemiyorum, hepimizin kafasını meşgul eden intihal suçlamalarıyla ilgili kararımı vermemi sagladı. bu iddalarla ilgili mutlaka üniversitenizde, yök te ve diğer kurumlarda kurullar kurulacak ve sizi baglayıcı kararlar vereceklerdir. beni bu kararlar çok da ilgilendirmiyor, sonuçta bu bir bilimsel ahlak meselesidir, ve bir insanin davranışlarının kabul edilir olup olmadığı onunla aynı ortamları paylaşan insanlar tarafından değerlendirilir. bu da konunuzun dışında olan, sizin intihal yapmış veya yapmamış olmanızın etkilemeyeceği bir yardımcı doçentin, sizi
    kesinlikle bağlamayacak olan kararı:
    bence arxiv tarafından hakkınızda ortaya atılan intihal iddaları kesinlikle doğrudur, yaptığınız iş çok makale yayınlıyarak yayın sayınızı haksızca arttırmaya çalışmaktır, bu da açıkca 'bilimsel hırsızlıktır'.
    lütfen savunmalarınızda 'bunu herkes yapıyor', 'bütün türk fizikçileri suçlanıyor' gibi argümanlarla, türkiye'de alınteri ile bilime katkıda bulunmaya çalışan insanları kendinizle bir tutmayın.
    kendi işinize göstermediğiniz saygıyı başkalarının işlerine göstermeniz dileğiyle.

    4) bu olayin dunya'da bizi ne kadar utandirdigini anlamaniz acisindan mit'de bir doktora ogrencisinin burada bir hocamiza yazdigi mektuptan bir alinti yapiyorum. turkiye'de yeni
    kurulan itap (international center for theoretical and applied physics) posterlerinin basina neler geldigini anlatiyor:

    hocam merhaba;
    bu intihal skandali burada sanirim turkiye`de buldugundan da daha fazla yanki buldu herkes bize bunu sorup duruyor. en acisi ise su; ben bu hazirladigim afisleri burada profesyonel olarak bastirmistim ve fizik bolumune ait bazi yerlere asmistim. bu yonde bir okul politikasi veya karari olmasa bile
    ogrenciler indirmisler ve cope atmislar, iki tanesinin ustunde de marker ile yazilmis ve bu aralar surekli yapilan ignelemelerden biri yer aliyordu "umalim
    ki iranli fizikciler de bu kadar yetersiz olsunlar...", bu tepki belki gereksiz ama anlasilan gercekten intihal sayilabilecek birsey var.
    benzer bir hikayeyi boston university`de okuyan arkadaslardan da dinledim orada afislerimizi indirmemisler ama itap`in dolandirici olabilecegini konusuyorlarmis ve afislerin yanina ve bir tanesinin de tam ustune nature news
    makalesini koymuslar, bir de odtu`nun websitesinden snapshot seklinde print-out alip hic bir haber savunma veya yalanlama yok diye boardlara asmislar.
    evet buradakiler cok onyargililar kabul ama boylesi bir yanlisin nerelere kadar uzandigini gostermesi acisindan da onemli. ben bi kismini topladim posterlerin
    copten. cope atilmamis olanlarin da yanina mit`de de ilgili nature makalesini asmislar ve bizim duyurulara ok cikartmislar.

    5) bu makaleleri inceledikten sonra benim kararimi rahatca verdim: 'bu makaleler intihal, bunlari yapanlar da bilimsel hirsizdir'. sanirim uluslararasi kuruluslarda bunu inceleyen insanlar da ayni kaniya vardilar.
    bundan sonra intihal vardir yoktur gibi bir tartismanin benim acimdan cok anlami yok.
    cok anlami olmasa da benim artik tek merak ettigim turkiye'nin yetkili kurullarinda bu insanlar hakkinda ne gibi kararlar verilecegi. benim acimdan bu kararlar turkiye'deki bilimsel sistemin olgunlugunu
    gosterecek. eger yeterince olgunsa, bir sonraki konferansa basim biraz daha dik gidecegim; yok degilse calismaya devam ederek olgunlasmasini saglamak
    icin elimden geleni yapacagim.
  • mersin üniversitesi'nde yrd. doç.'tur.
    http://www2.mersin.edu.tr/apbs/msalti
  • mersin üniversitesindeki web sitesinde odtü'den doktora aldığına dair bilgi koymuştur.. odtü bu doktora öğrencisinin ilişiğini kestiğini açıklamıştı diye hatırlıyorum:

    http://apbs.mersin.edu.tr/msalti
    http://prntscr.com/giqka5
    öğrenim durumu menüsünden:
    http://prntscr.com/giqi33
  • rezillik ... adını googlelayınca karşıma çıkan aynı isimde arabesk şarkıcısı mı var diye düşündüm bir an
hesabın var mı? giriş yap