*

  • bilye oynanırken sarfedilen sözler. yöresellik gösterir herhalde. nostalji olsun:

    : bir oyun çeşidi. ya da öteki bilyeleri vurmadan önce veya vurduktan sonra bilyenizi içine kondurmanız gereken çember. toprağa bir çöple çizilir. yok bilye evde oynanıyorsa halının göbeğindeki kısım iç olur.

    zehir : başka bir oyun çeşidi. daha komplekstir. ben oynamadım hiç. çukurlar falan vardır. deliğin biri zehirdir felan.

    üçgen : bilyeler üçgen dizilir oynanır. kaç tanesini hizadan dışarı çıkarırsanız sizin olur.

    çıtık: her zaman çıtık demekte fayda var. sıra sizdeyse çıtık derseniz herhangi bir bilyeyi vursanız da olur. çıtık dediğinizde sıra başkasındaysa o çocuk hangi bilyeyi vurmaya çalıştığını söylemek zorunda. yanlışlıkla başka bi bilyeyi vurursa sayılmaz.

    gidiş geliş benden : duvar kenarında ya da hafif bi tümsek yanında duran bi bilyeye atış yapılıyor diyelim. atan adam gidiş geliş benden derse bilye o tümsekten geri gelip ötekini vursa da sayılır. yok atış yapılan bilyenin sahibi derse, dönüşte vurulursa sayılmaz.
  • el getirme : çok önemli bir olgudur. kavga sebebi bile olur. bilyeyi atarken elinizi ileri doğru götürmemelisiniz.

    el diz benden : bu da çıtık gibi önemli bir söz. duvar kenarından atış yaparken elinizi yere değil de dizinizin üstüne koymanıza izin verir söylenince. karşı taraf söylerse olmaz.
  • atıp da kondurmayanı : nasıl bir gramatik yapısı olduğunu tartışmaya hiç gerek yok. bunu söylerseniz bilyenizi karpuz atar gibi atma hakkına sahipsiniz demektir. el getirmek felan hikaye kalır yanında. sizden önce öteki çocuk söylerse tabi yapamazsınız.
  • mika : bir bilye çeşidi. beyaz olur. saydam değildir. renkleri cam bilyeler gibi içinde değil üstündedir.

    eneklik : atışlarınızı yaptığınız elinize iyi oturan uğurlu bilye.
  • çıktığı yerden, çer çöp, kuyu, mors terimleri kalmış benim de aklımda. bir de biz mile derdik bilyeye. diğerlerine göre büyük olan mileye kafçik derdik,
    mors:ortaya çizilen üzerine vurulacak bilyelerin koyuldugu üçgen
    kuyu: oynadığımız toprak sahada eger bilye bir çukura girerse, kuyu dedigimizde bilyeyi havadan atabilme hakkı kazanıyorduk *
    çıktığı yerden: bilye, oynanan yerden dışarı çıktığında, bir sonraki hamlenin çıktığı yerden yapılması durumu.
    çer çöp de bilyenin önünde atışı engelleyecek şeyler varsa, çer çöp dendiginde bunun kaldırılması durumu.
    bir kıza göre bayağı bir bilye bilgim var sanıyorum takdir ederseniz..*
  • tumba: bu oyun yanyana dizilen bilyelerle oynanir. ilk bastaki bilyeyi vuran tum bilyeleri kazanirdi. bu oyunu oynarkende atisi yaptiginiz bilye en guzelidir ve kaflik derdik. bilyeye misketde denir ayrica.
  • meşeye nası bilye denir, hadi misket belki. bilyeyken nası terimi olur anlamak gerçekten zor. gördüm ki yılların agaf ı mika , gaflik i eneklik olmuş.
  • istek: bu durumda dizilmiş bilyelerden herhangi birisini vurduğunuzda tümünü alırsınız.
    ha bi de kapış vardır ki çoğu meşesini kaybetmiş çocuk tarafından başlatılır ve herkes ortaya atlayıp kapabildiği kadarını cebine doldurur.
    gode: bunlar normal bilyenin 2-3 katı büyüklüğündeki bilyelerdir.
    aynalı: parlak ayna gibi bilyelere verilen isim
    eldelik: oyun sırasında aktif olarak kullanılan bilyedir.
    eldeliğine: oyuncunun tüm meşeleri bitmiş sadece elindeki oynadığı muhtemelen en güzel olanı karşılığında oynanan oyun
    ebe: kimin ilk olarak atacağını belirlemek için bilyelerin atıldığı çizgi.ayrıca sona kalana da ebe denir.
    göz:attığınız bilye dizili olanlarla aynı hizada kalırsa atışınızı göz hizasından bırakarak yaparsınız.bu atışa verilen isimdir.
  • benden/öbür : hangi tarafın baş olduğunu belirtmek için kullanılırlar. hatta tekerlemeleri vardır

    -bendeeeen. vuranın götü tenten!
    -öbüüür. vuranın götü kömür! *
  • kıypış gitmek: bir bilyenin ötekini sıyırıp geçmesine denir. topun direği yalayarak geçmesi gibi
hesabın var mı? giriş yap