40 entry daha
  • film hakkında:

    james m. cain’in aynı adlı romanından uyarlanan mildred pierce uzun bir flashback’le sınıfsal çelişkileri yıllara yayılan bir süreç içerisinde tasvir eder. mildred pierce (`joan crawford)` garson olarak başladığı iş yaşamına bir restoranlar zinciri kurarak devam edecektir. parasal anlamda son haddindeki bir servetin yöneticisidir artık; ama ne ikili ilişkilerinde, ne aile yaşamı ve lüks tutkusu içindeki kızı veda’yla ilişkilerinde ne de gönül ilişkilerinde aradığını bulamayacaktır. hırsı, tutkusu, mutlu bir gelecek düşü ve beklentisi içinde canla başla çalışan iş kadını, sermayeyi, yüzlerce işçiyi kontrol edebilirse de yakın çevresindeki birkaç insanı ve onların sonu gelmez tutkularını dizginleyemeyecektir.

    servet yönetimi veya iş yaşamındaki yönetim biçimleri, bunlardan doğan belli başlı sonuçlar, insan doğasını kontrol ve yönetim biçimlerinden keskin çizgilerle ayrılmaktadır. iş yaşamının göbeğindeki insan, ekonomik yapının yörüngesinde varlık bulur, yaşamını idame etmeye çalışır; ekonomik döngünün standardizasyonuna eklemlendiği için temel ekonomik strüktürün dönüştürücü halkasına dâhildir. insan ve kapital birbiriyle sürekli bir ilişki içerisindedir. bu sonsuz ilişkinin formları çevresel, toplumsal-psikolojik düzeyde bir ilişkiler ağının yaratılmasını sağlamaktadır. mildred pierce’de başarılı iş kadını varlığını adadığı ekonomik dizge içerisinde kurucu, geliştirici, başat idame ettirici figürdür. ama binbir çabayla kurduğu dizgenin çok kısa bir sürede yıkılma riski taşıdığına tanık olacaktır.

    öteki yakaya, mildred’ın kızının bulunduğu tarafa baktığımızda; annesinin fedakârlığının, çalışkanlığının zıddında bir yaşam süren lüks tutkunu, egosantrik bir genç kızla karşılaşırız. karnını ancak doyurabilen bir aileden gelmesine karşın annesinin garson oluşunu hazmedemez, yaşam standartlarının düşüklüğünden dem vurur; yorgun isyanını dile getirir. annesinin yıllara yayılan bir süreçte inşa ettiği ekonomik sistemi tehlikeye sokar; onun sevdiği adamla yatar. mildred pierce, en çok doyumsuz ruh kompozisyonu açısından dikkati çekmektedir. zenginliğin, paranın, lüksün sorun teşkil etmesi öznenin kendisini kontrol edememesiyle yakından ilintilidir. yoksulken, yardıma muhtaçken zenginliğe ulaşıp bu kez zenginlik sistemi içinde daha da olumsuz, yırtıcı ilişkilere gark olmak trajik bir durumdur. mutluluk ve huzur ancak hırs ve tutkudan arındırılmış, kibirliliğin, açgözlülüğün dizginlenebildiği bir sosyal atmosferde yeşerebilecektir. belki de mutluluk düşü amerikan rüyası ile ilişkilendirildiğinde imkânsız olanın nesnesidir.

    dizi versiyonu hakkında:

    todd haynes, mildred pierce’i 2011’de 5 bölümlük bir televizyon dizisi olarak çekti. ait olduğu dönemi, büyük buhran yıllarını fon alarak yeniden-canlandıran haynes sınıfsal çelişkilerini, yükseliş-düşüş trajedisini michael curtiz’in yapıtına göre daha detaylıca betimler. kocası bert pierce’den ayrıldıktan sonra iş yaşamına atılan, önceleri garsonlukla, pasta imalatıyla uğraşan mildred (kate winslet) bir turta fabrikası, 3 lokanta açıp yangelirler de sağlayarak buhran yıllarında tanınan, saygı duyulan bir zengine dönüşür. mildred’ın önünde üç engel vardır: wally burgan’ın açgözlü varlığı, kızı veda’nın ilkgençliğinden beri yarattığı çeşitli sorunlar, yeni kocası monty beragon’un (guy pearce) kızıyla aşk ilişkisi. haynes ile michael curtiz, james m. cain’in anlatısının öyküsel bağlamda temel dayanaklarına bağlı kalmakla birlikte öykü çatısını farklı biçimlerde kurarlar. curtiz polisiye bir film kurgular, haynes 40’ların meşhur kadın melodramlarına göz kırpar. her iki yönetmen anne-kız rekabetine neredeyse aynı özenle eğilirler. genç kız ilk öyküde annesinin servetini çarçur eden bir lüks bağımlısıdır, ikinci öyküde başarısız piyano virtüözlüğünün ardından genç ve ünlü bir sopranoya dönüşerek sınıf atlar. ilk öyküde annesinin elindekilerini alma çabasındaki tutkulu genç kadın, ikinci öyküde de monty (ilk öyküde monte) ile yatarak nihai darbesini indirir. sorumsuzca yaptığı giderler ve wally’nin sıkıştırmaları mildred’ı zor duruma sokar; birçok zengin gibi o da başladığı noktaya geri döner. eski kocasıyla yeniden evlenirler. veda ise amerikan rüyası hevesini sürdürüp daha ileriye atılma tutkusunu muhafaza ederek new york’un altın yollarını tutacaktır.

    not: film versiyonu da dizi versiyonu da mükemmeldir. eğer mümkünse peş peşe izlenmelidir.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap