*

  • öncelikle bu bir yarışmadır isteyen katılır istemeyen katılmaz o yüzden hiçbir çocuk zorla eli titreyerek bişey yazmak zorunda değil yani.
    sonrası ise şudur ki aslında meb'in yaptığı yanlış birşey değildir sadece bu kadar "kalın" bir isim koymaları oldukça kötü olmuş tabii ki her devlet kendine yönelen tehdidi herhangi hatta istediği, uygun gördüğü şekilde yok etmeye çalışacaktır. fakat bunu yaparken bu kadar amaca yönelik davranmamak lazım yine de.
  • yarismanin adinin bir teze karsit olmasi mebin bilimsellikten ne kadar uzak oldugunun gostergesi.
  • belki de şöyledir;
    ermelerin soyunu kırmayın onlar iyi insalar cici bak vurma oğlum ona gibi bir tarifi vardır yarışmanın (onların öğretmenlere gelen bi dosyası falan var orda kısa bir yazı oluyo tarif mi neyse)
    tabi bilemeyiz
  • kompozisyon yarismalarina genelde ilkogretim veya lise ogrencilerinin katildigi dusunulunce, devletin kendi basaramadigini cocuklari kullanarak basarmaya calismasi. ne kadar bos ne kadar basiretsiz bir caba. meb ilk once tum univeristelerden tarih, sosyoloji, uluslararasi iliskiler dallarinda profosorleri biraraya getirip, kapsamli bir calismayla ve bilimsel olarak ermeni soykirimi iddiasini degerlendirmeli. bunu yapamiyorsa, susup oturmaktan baska caresi yok.
  • meb genelgesi’ne karşı danıştay’a dava açıyoruz:

    çocuklarımıza düşmanlığı değil, kardeşliği öğretin!

    milli eğitim bakanlığı talim ve terbiye kurulu
    başkanlığı 14 nisan 2003 tarihli genelgesi ilk ve
    orta öğretim kurumlarından 2002/2003 öğretim
    yılında, “ermeni iddialarının asılsız olduğu”
    temasını işleyen konferanslar gerçekleştirilmesini
    ve ayrıca ortaöğretim kurumlarında “birinci dünya
    savaşı’nda ermeni isyanı ve faaliyetleri” konulu
    kompozisyon yarışması düzenlenmesini istemiştir.

    ihd istanbul şubesi olarak danıştay’da genelge’nin
    iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
    üzere bugün kumkapı bölge idare mahkemesine dava
    dilekçe’mizi sunuyoruz.

    söz konusu genelge dava dilekçemizde ayrıntılarıyla
    açıklandığı üzere, türkiye cumhuriyeti anayasası’na
    ve türkiye cumhuriyeti’nin imza koyduğu, iç hukuku
    bağlayıcı uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
    genelge, anayasa’nın, “herkes, düşünce ve kanaat
    hürriyetine sahiptir. her ne sebep ve amaçla olursa
    olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
    zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle
    kınanamaz ve suçlanamaz” hükmünü içeren 25.
    maddesini, çok sayıda uluslararası sözleşme maddesi
    arasında, “herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme
    ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her
    türlü araştırma hakkına sahiptir,” diyen anayasa’nın
    27. maddesini, “çocuk ifade özgürlüğü hakkına
    sahiptir; bu hak (.....) yazılı, sözlü, basılı,
    sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir
    araçla her türlü haber ve düşüncelerin
    araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi
    özgürlüğünü içerir,” diyen birleşmiş milletler çocuk
    hakları sözleşmesi’nin 13. maddesini ihlal
    etmektedir.

    ayrıca söz konusu genelgenin çocuklarımızın
    vicdanlarında, duygusal ve düşünsel dünyalarında
    onulmaz yaralar açacağına inanıyoruz. çünkü genelge,
    ermeni çocuklarının kendilerini baskı altında,
    düşman bir çevrede hissetmelerine neden olacağı
    gibi, diğer kimliklerden çocukları da ermeni
    arkadaşlarına karşı düşmanca duygular beslemelerine
    yol açacaktır.

    bu yönüyle de genelge, “çocuğun (...) değerbilirlik,
    hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma rurhuyla
    yetiştirilmesinin gerekliliği”ni hükmeden, birleşmiş
    milletler çocuk hakları sözleşmesi’nin giriş
    bölümünü, “eğitim insan kişiliğinin tam anlamıyla
    gelişmesini ve insan haklarına ve temel özgürlüklere
    saygının güçlendirilmesini sağlayacak, bütün
    uluslar, ırklar ve dinsel gruplar arasında anlayış,
    hoşgörü ve dostluğu geliştirecek şekilde verilir,”
    diyen insan hakları evrensel bildirisi’nin 26.
    maddesini ihlal etmektedir.

    bu nedenlerle söz konusu genelge’nin iptali ve
    yürütmenin durdurulması talebiyle danıştay’da dava
    açmuş bulunduğumuzu kamuoyuna duyuruyor,
    çocuklarımızın barışçıl duygularla yetişmesini,
    ırkçı ve ayrımcı önyargılara karşı korunmasını,
    okullarımızda dostluk duygularının aşılanmasını
    isteyen herkesi genelge’ye karşı çıkmaya
    çağırıyoruz.
  • yıldırım türker tarafından yazılmıştı.

    "... milli eğitim bakanlığı, ermeni okullarının da aralarında bulunduğu ilk ve orta dereceli okullara bir genelge göndererek, 'ermeni soykırımının asılsız olduğu' temalı konferansların verilip kompozisyon yarışmaları yapılmasını istemişti. genelgede, konferanslarda, konuyla ilgili seminerlere katılmış öğretmenler ile çevrede bulunan yükseköğretim kurumlarında görevli 'uzman' akademisyenlerden yararlanılması isteniyor:
    "konferanslarda mümkünse canlı şahitlerin anılarını anlatmaları sağlanacaktır. asılsız soykırım iddiaları konusunda trt, yök başkanlığı, kültür bakanlığı ile bazı üniversiteler bünyesinde hazırlanan cd'lerin temin edilmesi durumunda, bu cd'lerden de yararlanılacaktır."
    yararlanılacak kitap listesi de şöyle: yusuf ziya bildirici'nin 'adana'da ermenilerin yaptığı katliamlar ve fransız ermeni ilişkileri' ile erdal ilter'in 'ermeni kilisesi ve terör'ü.
    değerli araştırmacı yazarlar ne kadar gurur duysa azdır.
    öğretmenlere kamuoyu oluşturma konusunda kullanılması gereken ve tabii ki kaçınılması gereken ifadeler de basılı olarak dağıtılmıştı. sözgelimi, öğrenciler kompozisyonlarını kaleme alırken, 'birinci dünya savaşı ortamı içinde türklerin bazı ermenileri öldürmüş olabileceği' şeklinde ifadelerden, aman ha, kaçınacak. sonra, 'birinci dünya savaşı sırasında ermeniler anadolu'da birçok türk'ü öldürdüğü için türkler de ermenileri öldürmüştür' demek de yasak. kısacası ermeniler öldürülmemiş, yollarda kendiliğinden telef olmuş ya da devletimizin resmi görüş üslubuna daha da yakışır bir açıklamayla aslında anadolu'da zaten ermeni yokmuş, şimdiki bir avuç ermeni de ermenistan'daki zulümden kaçıp bu toprakların şefkatine sığınmış. kerli ferli adamlar yüzleri kızarmadan böyle bir genelge yayımlayabiliyorsa, ilkokul çocuklarının da bu tür kompozisyon yazmasından doğal ne olabilir.
    ermeni çocuklarına bu kompozisyonları dayatmak, onlara daha şu küçük yaşlarında birer savaş esiri olduklarını, bu memlekette yaşayakalmak için kimi resmi metinlere imza atmaları gerektiğini ilan etmektir. bu vahşi tutumu, kendisi de türk maarifinin koşullu şefkatinden geçmiş birkaç muktedirin gülünesi gafı olarak kaydedip hafife almak, yerleşik ırkçılığa çanak tutmaktır.
    biz bu konuyu tartışaduralım, yeni ders kitapları zuhur etti. ortaöğretim tarih 1, tarih 2 ve t.c. inkılap tarihi ve atatürkçülük dersi kitaplarında ve ilköğretim sosyal 5 ve sosyal 7 kitaplarında ermeni meselesi konusundaki resmi görüşün fütursuz bir dille yansımasını görmek mümkün. ermeni kökenli vatandaşlara yönelik açıkça ırkçılık ve düşmanca duyguları kışkırtacak bir yaklaşım ders kitaplarından doğru yüzümüze sırıtıyor. osmanlı devleti'nin ermenilere karşı tutumu 'hoşgörü' imiş meğer. hatta, 'ermeniler çok iyi yaşıyorlardı, çok mutluydular, öyle ki kendi anadillerini bile unutmuşlardı.' mutluluktan kendi anadilini unutmak,
    enikonu dünya literatüründe yerini bulacak yaratıcılıkta bir buluş kanımca. bu arada 'tehcir'in yerinde bir karar olduğu, azınlık okullarının ne mene beter fesat yuvaları olduğu konusunda da çocuklara hazır aşılar mevcut... "

    tamamı için bkz
    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=89493
  • yasim tutsa hemencecik "ermeni diye birsey yoktur, onlar nehir turkleridir" temali kompozisyonumla katilip ortaligin tozunu atacagim ve asagidaki odullerden birini muhakkak kapacagim yarismadir.
    birinciye: milli egitim bakanliginda mustesar kadrosu.
    ikinciye: atom egoyan fotografli dart.
    ucuncuye: cirpinirdi karadeniz gitar akorlari.
    bunlarin yanisira ne mozayigi ulan ozel odulu olarak: "ermeni bil ermeni, ermeni bilmezsen patlatirlar enseni" yazili t-shirt.
  • türkiye'de eğitim sistemi denen şeyin altı kaval üstü şişhane bir ucube olduğunun son kanıtıdır.

    sen ilköğretim öğrencisine hakkında sağlıklı herhangi bir bilgisi bulunması olanaksız olan, tamamen siyasal bir konuda kompozisyon yazdırmaya kalk, ondan sonra bu çocuk lise veya üniversite öğrencisi olduğu zaman herhangi bir şekilde siyasetle uğraşırsa canından bezdir. bu ne şimdi?
  • çaktırmadan beyin yıkamayı bir kenara bırakıp artık tüm sıkıntısını açıktan gencecik beyinlere zerketmeye giriştiği belli olan müthiş ülkemin daha da müthiş milli eğitim bakanlığının dahiyane projesi(!)..komik olmayı başarabilmişler ama.. o açıdan tebrik etmek gerekir.
    (bkz: lan gulerim ben buna)

    ha bi' de (bkz: koyun can derdinde kasap et derdinde)
hesabın var mı? giriş yap