manipüle etmek ^*

• (bkz: manipulasyon/3)
• insan özelindekini değerlendirecek olursak bir başkasını kendi çıkarların veya arzuların doğrultusunda yönlendirmek, yönünü değiştirmek.
  
  bunun haricinde birçok insanın gerçek bir nedeni yokken bile sırf tatmin amaçlı buna yöneldiğini gördüm. kendi dünyasında kendiyle o kadar kavgalı, kendini kendine o kadar çok ispat etmek zorunda ki hiç üşenmeyip ''yenebileceği'' bir av seçiyor ve onunla oynuyor. gördüğüm kadarıyla onu asla öldürmüyor, sadece oynayıp yoruyor; yorup bırakıyor ki bir sonraki sefere yine oynayabileceği, tatmin olabileceği bir av olarak yaşayabilsin.
  
  bu tür ilişkileri gördükçe iki tarafa da üzülüyorum; kazananı yok. görünürde biri zaten kaybeden, manipüle edenimizin yaptığı ise kendini kandırmaktan öte bir şey değil.
  
  kaybedenler kulübü aslında böyle bir şey; en azından benim için^*
• (bkz: manus)
• bazıları bunu çıkar amaçlı yapmıyor mesela. örneğin, sadece egosunu tatmin etmek için yapanlar var. bunu yaparkende sonucunu düşünmezler haliyle. yani çıkar amacıyla yapanlar sonucunu düşünür, kendi çıkarı olduğu için sonu önemli, bir kazanç ve avantaj elde etmesi lazım. keza böyle yapmayanlar ise sadece yaparlar, sonucu önemli değil. manipüle ettikleri kişi, olay, durum nereye varır hakkında bi' fikirleri yoktur.
• esad'in esed yapilmasi gibi bir operasyon olmasa bile ilginc bir sekilde son zamanlarda okudugum bircok gazete, dergi vs mecralarda maniple etmek seklinde kullanildigini gördügüm kavram. internette biraz arastirinca epey bir zamandir da maniple etmek seklinde kullanildigini farkettim.
  
  örnegin radikal gazetesinin internet arsivinde maniple kullaniminin oldugu asagidaki haberleri buldum:
  
  maniple edilmiş özgürlük mü? özgürlük, eşitlik, adalet mi? (2008)
  
  almanya'da türk hakemler için maniple iddiası
  
  ... böyle bir gençliği maniple etmenin... (2004)
  
  geride kalarak yargılayan, maniple eden, bakan ve hesaplayan bir parça kalmamıştır artık. (2002)
• günümüzdeki en büyük sorunlardan sadece biri.
  
  aslında tüm dünya bunun üstüne kuruludur. sadece perdeyi kaldırmak gerekebilir. (bkz: medya)
  
  bunun için çok basit bir örnek olarak; barbie
  
  tabii bunların hepsi 5n'nin bence en bakir sorusu olan "neden?" i beraberinde getiriyor.
• bir hobi, bir kabiliyet, bir zeka göstergesi. belki de "bırakınız etsinler".
• ister sevgiliniz ya da eşiniz, ister patronunuz, ister başbakanınız olsun, manipüle edilmek sizi her zaman üzecektir. hayatınız boyunca birtakım manipülatörler tarafından yaratılmış engellerle mücadele etmek zorunda kalacaksınız. manipülasyon, bir bireyden, bir topluluktan, bir kurumdan veya devletten gelebilir.
  
  manipülatörler aşağıdaki gibi davranışlarda bulunurlar. manipüle edilmemek veya kötü bir insansanız daha efektif manipüle etmek adına bunları bir okumanızı tavsiye ederim.
  
  1- manipüle eden kişi, gerçekten mutlu olmanızı değil, anlık mutlu hissetmenizi tercih eder.
  2- manipüle eden kişi, hareketlerinden çok sözlerine güvenmenizi ister.
  3- ona olabildiğince uzun süre bağımlı kalmanız için uğraş verir.
  4- farklı bakış açılarını araştırmanızı ve değerlendirmenizi istemez.
  5- hiç durmadan, dikkat dağıtıcı bilgi akışı sağlar, gerçeğe odaklanmanızı engeller.
  6- bilgiyi size "ihtiyacınız olan bir şey" olarak sunar.
  7- insanların bir şeyi tekrar tekrar yapmasının, o şeyin doğru olduğu anlamına geldiğine inanmanızı ister.
  8- farklı bir düşünce hakkında anında negatif bir tepki vermenizi ister. böylece farklı düşünceleri hemen bir kenara iter duruma gelirsiniz.
  9- sizi meşgul tutmaya çalışır, böylece kendi iç dünyanıza vakit ayıramamaya başlarsınız.
  10- kalbinizin sesini dinlemenizi istemez, çünkü onun sesi doğru yoldur.
  11- onun "en iyi" olduğuna inanmanıza ihtiyaç duyar, böylece onun düşünceleri/inanışları sizin için de tek çıkış yolu haline gelir.
  12- manipüle eden kişi, başka insanların başarı veya başarısızlıklarından ders çıkarmanızı istemez.
  13- inandığınız şeyin verdiği güveni, kendinizi geliştirmeye tercih etmenizi ister. (birinci madde)
  14- eleştirel düşünce ve analizi negatif davranışlar olarak görür.
  15- manipüle eden kişi, sözde yardım eder gibi görünür ama sizden daha çok fayda sağlar.
  16- ona güvendiğinizde sizden faydalanır.
  17- doğruyu söylemeye çalışanı yok etmek ister. bu bir hedef şaşırtma taktiğidir.
  18- sempati, göz yaşı ve duyguları kullanır, manipülatör her zaman mağdurdur.
  19- hiç sorumluluk almaz.
  20- olgunlaşmanız yerine, sık sık eğlenmeyi tercih etmenizi ister.
  21- size başka insanların hayatını göstererek bir şeyleri arzulamanızı bekler.
  22- sadece onun bakış açısı ve verdiği bilgilerle bir sonuca ulaşmanızı ister.
  23- düşünmeye haliniz kalmasın diye sizi yorgun tutar.
  24- amacı hiçbir zaman sizin özgürlüğünüz değildir.
  25- size seçim yaptığınızı düşündürtür ama seçenekler manipüle eden tarafından belirlenmiştir.
  26- sizi sevmek veya kabul etmek için kısıtlı olmanızı ve öyle kalmanızı ister.
  27- kendinizi tanımanıza yardımcı olmaz.
  28- sizi olduğunuz yerde tutmak için kafa karışıklığı yaratır ve yapmak istediğinizin tartışmalı olduğunu savunur.
  29- "geçmişin bir önemi yoktur" sözleri hem bir delinin, hem de manipüle eden bir kişinin ağzından çıkabilir. geçmişten ders çıkarmanızı istemez.
  30- çoğunluğun yararına olan şeyleri kabullenmenizi ister ama bireyi yok sayar.
  31- manipüle eden kişi her zaman verdiğinden fazlasını alır. verdiklerine kanmayın, aldıklarına dikkat edin.
  32- yalanlarla manipüle eder. bu yalanlar karmaşık değil, aksine oldukça basittir ve genelde gerçeğin tam tersidir.
• önceleri karşınızdakinin size yaptığını farketmediğiniz büyük sorun.
  
  sorun derken karşısınızdakinin sorunu, arızası bu. evet biraz zekilerin işi gibi duruyor bunu yapabilmek, avını seçmek, sonra onu istediğiniz gibi yönlendirmek bunu yaparken o egonuzu tatmin etmek, kendi mutsuzluğunuzun nedenini karşınızdakine yüklemek, onu suçlamak, sonra ona kendini suçlu hissettirip bırakmak vs.
  
  iyi okuyun bu yapılanların birinin bile zekayla alakası var mı? çok bencil, iki yüzlü ve mutsuz bir insan olmak yeterli bunu yapmak için.
• (bkz: patrick jane)