m0ruzak

• nesli tükenmekte olan yazarların, varılası uzakların en m0r'u. tarih boyu yaşama kaynak teşkil eden us'ta bir usta; düşte bir gezgin.
  
  herkesi mutlu etmeyi bilen bir muhtevası vardır ezelden beri, nasıl becerir nasıl bu kadar çok çözüm üretir bilmem.
  çok da ince bi mizah anlayışı vardır, her somurtuk yüze uygun bir tebessüm bulundurur haznesinde.. tanıdığım en mahir hüzün çilingiridir.. hiç beklemediğiniz bi anda yüzünüz kapkaroyken kocaman gülücüklü duru bir yüz kazandırır size.. dünya malının muhabbetini çoktan çıkardığındandır kalbinden, kimseyi kasten kırmaz ve asla yarı yolda bırakmaz.. çoğu zaman sessizdir; fazla konuşmaz.. bu yüzden jikan derim ben o'na hep..^*
• çok uzaklardan gelip istanbul'a yaşamaya çalışan ama adaptasyon sürecinde herkesi şaşırtıp acaip başarılı olan fahişe.
• yakın...
  bana
• bir rüzgâr. bazen poyraz, bazen rodos. bazen dalga, bazen deniz. kıyıya her vuruşunda sessiz kalmış bir çocuğun hiç bitmeyen masalı var. yalın ayak durmayı seçen, seçebilen "biri". diğerlerinden farkı bu.
• kimin ne düşündüğünü umursamadığım günlerde üzerine başka anlamlar katmadan olmasını sevdiğim insandır. varsın hiç anlam'ım kalmadı desin. yürürken bişeylere takılır kanatır belki, anlamlarını dikenlere verir.
• ek$isözlük çarşaflarına sıkışsa da kendini kanatan, benzeşik sev(iş)melerin ivmeli ayrı[ksı]lığı, her gün/gece ah' bu deli gönlün yükünü taşımaktan/yaşamaktan bıkan, hüznü kış, aklı güz nakliyecilerime, gizliyüzünü okyanuslara açan günebakan misali demir aldırtan, en m0ryakın'ımdan gelen pür sesiyle :
  
  - 'senin işin yazmak değil aslan, konuşmak.'
  
  diye(n,) saçlarımı okşayan cümlelerin sahibi hepyalnız.
  
  az sonra yine kalabalığına karışmadan m0ristanbul'un, sarhoş "duvarları yalnızlıkla boyalı" evimin bir odası'ndan çıkmadan önce,
  kim[se(s)siz]liğimi giydirdiğim kabım.
  
  madem;
  
  ben (b)ağladıkça çözülüyor hayatkabının bağcıkları, gözyaşı şişesini de koyayım unutmadan, benzetme fakiri heybeme; kalbimin karşı kıyısına geçerken açı(lı)p ağlarım belki; atılırım bir cigara gibi deniz'e. . .
• kendine biraz tiner katarak rengini açması gereken kişi. mor mor nereye kadar yeterince pembeleşmeye ihtiyacı var aslında.
• (bkz: ynlg)
• tek yastık adam. fahişe^* adam. süper adam!
• (bkz: m0ruzaktan kumanda)