• istanbul, nisantasi'nda the sofa hotel'in icinde yer alan şık bir restoran.

    keci peynirli baklava gibi degisik on yemekleri iceren menulerinde ana yemekler cok yaratici degil: pizza, risotto ve tavada servis edilen ust kalite kesim etler var.

    kokteyl menuleri hayli uzun ama yarattiklari cogu kokteyle "bilmemne martini" ismini vermeyi secmis olmalari uzucu. ayri bir ilginclik de menulerinde cachaca iceren kokteyller olmasina ragmen (ki bu cachaca bulundurduklarini ima ediyor) caipirinhayi romla yapiyor olmalari (bir de icine nane koyuyorlar!).
  • akşam ziyaretimiz esnasında bir anda ortalarda dolaşmaya başlayan siyahi huri'nin olağanüstü sesiyle etkileyici bir ortama dönüşebilen güzel bir restoran... sanırım ilgili huriyi amsterdam'dan özel olarak getirmişler, ve umarım ki böyle uygulamalara devam ederler...
  • bonfile, pirzola, biftek gibi yemekleri tavada, (evet bildiğin tavada) getiren nişantaşı mekanı..gün itibari ile tecrübeli garsonları, yeni açılan mekana kaydırdıkları gözlemlenmiştir..servis yine de iyidir.. güzel günler için tercih edilesi hoş atmosferli mekan..
  • ocak ayinda istanbul'dayken bir gece lise arkadas grubumla gittigim ve genel olarak guzel buldugum capamarka restorani. fon muzikleri hos, icki opsiyonlari hos, ama bence genel olarak musterilerin orta yas ve uzeri olmasi ve gereksiz yuksek menu fiyatlari burayi biraz nisantasinin paper moonu haline getirmis. belki de kis aylarinda haftaici bir aksam gitmis olmamdan kaynaklanan bir bias olabilir, tersini goren yamuluyorsam duzeltsin.

    bir de daha once denildigi gibi yemek sirasinda olusan entertainment her gece degisik sanirsam, zira biz ordayken bir anda etrafimizi louis xiv doneminde firlamis elleri kemanci beyaz peruklu koca etekli kizlar doldurdu, bondimsi birkac sarki calip geldikleri gibi kacistilar, sonra zenci ablamiz girdi olaya. arkadaslarla gittigim icin ben cok eglendim, sap sap gitseydim eger kesin giristeki kuzularin birinin ustune oturup mee'lerdim buyuk ihtimal. thumbs up diyoruz simdilik.
  • son gidişimde türkiye insan klonlamayı başarmış ve ilk olarak lindsay lohan'dan başlamış dediğim mekandır.

    beyaz ferrari'siyle mekana gelen beşiktaş'lı matteo ferrari, üstüne s&m temalı kırmızı bir büstiyer giymiş süreyya yalçın ekibimizin gözlerini oyalayan detaylar olmuştur.

    unutmadan 50'lik heriflerle oturan 15'likler (politically correct şekilde "15 yaşında görünen kızlar" diyeyim de gg olmayalım) gözümüzden kaçmadı.

    değerlendirmem:
    yemek: iyiydi. (7.5)
    eğlence: fena değildi zaten gittiğim ekip benim ekibim, nerde olsa eğlenir. (5)
    dekorasyon: idare eder.(5)
    müzik: 80'lerle başlayan* ilerleyen saatlerde başarılı setler çalan dj'i beğendik. (8.5)
  • elinde beyzbol sopasıyla dolaşan garsonun ne yapmaya çalıştığını anlayamadığım, yemeklerinin harika olduğunu söyleyebileceğim, çok şık ve personeli güleryüzlü mekan. ama gereksiz pahalı.
  • bu mekanın eski bir müdürü buradan ayrılıp incirlide bir nargile cafenin müdürü oldu.

    inanılması güç ama gerçek.
  • latexde uzun tablolarınızı otomatik olarak parçalayıp sayfaya sığdıran kullanışlı bir paket.
hesabın var mı? giriş yap