komando

• askere alinirken olunmaktan en cok tirsilan sey.
• baskin ve sabotaj gibi ozel gorevler icin egitilmis asker.
• (bkz: commando)
• bir de going commando vardir^*. ic camasiri giymemek olarak ozetlenebilinir.
• her kilidi acan kahramanlardir. gozunu budaktan sakinmaz. fedakar, becerikli, kahramandir. kendisine ve ekip arkadaslarina guvenir. karada, havada, denizde her zaman ve her yerde hazir ve nazirdir..... (bkz: askeri siteden entry girmek)
• paraşütle atlama , kayak , yakın dövüş teknikleri , psikolojik savaş , hayatta kalma , yön bulma , bomba imha ... gibi birçok şeyi öğrenirler
  teçhizatlarından en popüler olanları kasatura ve boğma telidir
  hele bir de eğitimlerinin sonunda "cehennem haftası" vardır ki ellerinde çakıyla 10 gün allahın dağına bırakırlar artık yılan mı bulursun kertenkele mi yakalarsın onunla doyarsın
• (bkz: mavi bereliler)
• (bkz: bordo bereliler)
• ckmp/milliyetçi hareket partisi’nin ve onun gençlik örgütü ülkü ocakları’nın 1968’i izleyen yıllar da özellikle üniversitelerde anti-komünist terör uygulayan sokak gücünün her bir üyesi.
  bunlar kendilerine komandolar adi verirlerdi.
  cumhuriyetçi köylü millet partisi(ckmp) yöneticisi, ondörtler’den rıfat baykal, 11 temmuz 1968’de düzenlediği basın toplantısında “gençleri her bakımdan dinamik ve etkin duruma getireceklerini” açıkladı; bu çerçevede “kursiyer” gençlerin komando uzmanlarınca eğitilmeye başlandığını duyurdu. gümüldür akrepkaya, silivri, karaburun, gaziantep ve ankara-eskişehir yolu üzerinde kurulan komando kamplarında “kursiyer” milliyetçi hareket partili gençlere ideolojik eğitimin yanı sıra dövüş teknikleri bilgisi verildi. bu kamplarda ondörtler’den mustafa ok ve dündar taşer yöneticilik yaptı­lar. ckmp önderi alpaslan türkeş (başbuğ) 18 ağus­tos 1968’de şu açıklamayı yaptı: “komando kampları adı verilen mahallerde gençlik kolları çeşitli sportif ve kültürel faaliyetlerde bulunuyorlar. bu arada kendilerine judo da öğretiliyor. komünistler memleketi sahipsiz sanıp da sokak hakimiyeti kuramazlar. onların anlayacağı dilden konuşacak, memleketçi, milliyetçi çocuklarımız vardır. bunun için gençlerimizi mücadeleci yetiştiriyoruz.”
  
  aynı yıl ckmp/milliyetçi hareket partisi yanlılarının üniversitelerde yoğunlaşan saldırılarıyla, “komandolar” adı kamuoyunda ünlendi ve tepkiyle karşılanmaya başlandı. gerek bu tepkiler, gerekse komandoların eylemlerinde silah kullanılmaya ve öldürmeler olmaya başlaması üzerine; tür keş “komando” adı altında bir sokak gücü teşkil ettiklerini reddetmeye yöneldi.
  
  faşist terörün kitleselleştiği ve sistematikleştiği 1970’li yıllarda, ülkücüler “komando” adını yavaş yavaş terk ettiler. “komando”, ülkücü-faşist militanları tanımlamak için, karşıtlarınca kullanılan bir adlandırma haline geldi ve 70’lerin sonunda bu kullanımı da azaldı. 70’lerde pek çok ünlü ülkücü, basında ve kamuoyunda “komando” sıfatıyla anılmıştır. (örneğin, milliyetçi cephe döneminin öğretmen okulları genel müdürü ayvaz gökdemir, “komando ayvaz” nitelemesiyle ünlenmiştir).
• mavi bere giyerler..alınları açık ba$ları diktir. hiçbir şeyden korkmazlar. en kötü şartlarda bile neyi nasıl yapacaklarını bilir, ani karar verebilirler. normal askerden farklı eğitim görürler. tamamen katil yetiştirilip sivili o ortamda unutmak gibi özellikleri de vardır. (bkz: her asker komando olamaz)