• bir ece ayhan kıyısı...

    bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki rakısıyla
    şimdi dipsiz kuyulara su olan kınar hanım'dan
    düz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı tiyatrolarında şapkalarını
    tüketemezmiş hiç

    işte kel hasan bu kel hasan karanlığı süpürürmüş
    ters yakılmış güldürmemek için serkldoryan sigaralarıyla
    işte masallara da girermiş bir polis o zamanlardan beri sürme
    kirpiklerini aralayarak insanları çocukların

    ve içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş hep
    gibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken kuyulara kınar
    hanım'ın denizlerinden.
  • (bkz: kinar hanim)
  • ece ayhan'ın bu adla basılan (1957) ilk şiir kitabıdır. knar, ermenice lir’den gelir. şairin bu kitabındaki şiirleri “sivil”liğine ve ikinci yeni’ye yönelişin ipuçlarını ve adına atfla müziğin ritmini de hissettirir. son dizelerindeki “ve içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş hep/ gibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken kuyulara kınar/ hanım'ın denizlerinden” vurgusuyla şiir, tomas fasulyaciyan tiyatro kumpanyası oyuncusu knar hanım'a olduğu kadar içeriğinde ve ayıracındaki vurgudan da anlaşılacağı gibi müziğin aletinedir de.
  • birkaç gün önce yky tarafından 2.baskısı yayınlanmıştır. 59 sene sonra...
  • sürrealizmin en iyi örneklerinden biridir bu şiir. bilinçaltındaki belli bir mantık ahkamından yoksun düşüncelerin otomatik yazı metoduyla kaleme dökülmüş halidir.

    sanılanın aksine şair bu şiirinde bir şeyler anlatmaya çalışmamaktadır. onun çağrışım gücü yüksek sözcüklerinin arasında çözülmeye muhtaç gizemli bir anlam yoktur. şair sadece gözlerini kapatmış ve o an zihninde bulunan rastgele görüntüleri sözcüklere aktarmıştır.

    benzer bir örneğini siz de deneyebilirsiniz, örnek:

    konuşuyor konuşmasını dinlemeyenler
    bilinçli bir akışın tezahürü olamadılar hiç
    ve gördüklerine yabancı bir takım metotlarla
    gölgelerin ardındaki gemici düğümünü işgal etmişler.
    ne rüzgar ne koltuk değnekleri
hesabın var mı? giriş yap