• nihat genç'in en sağlam kitaplarından olup adeta serbest nazımla yazılmış bir sivil tarih kitabıdır. serbest nazıma yapılan vurgu ktabın şiir gibi güzel, yakıcı ve rahatsız edici olmasından dolayıdır. osmanlı tarihine dair enfes hikayeler sağlam tarihçilerin kaynaklarına gönderme yaparak anlatılır. hele daşaklı bilim ve çakırcalı mehmet efe* hakkındaki yazılarını alın okullarda ders diye okutun. hatta kitabın tamamını bizim üniversitelerin o kocaman yaldızlı süpersonik tarih kürsülerinde okutmak gerekir ki, karagöz-hacivat gibi tarih dersi anlatan meddah hocalarımızın biraz yüzü kızarsın.
    kapağı bile muhteşem.
  • türkiye'de yarışma programları ile satır satır yazılan tarih..
  • türkiye'de ne zaman sevilen biri ölse yeniden yazılır..usanmadan, utanmadan.

    (bkz: medyadaki baris akarsu histerisi)
  • kitap nihat genç in denemelerinde oluşan bir kitap. bu kitap da bir yandan siyasi yazılarına devam ederken bir yandan da popüler tarihçiliğe yaklaşıyo nihat genç. kitap da özellikle bu tür tarih yazımının usta ismi reşad ekrem koçunun eserleri çok fazla kaynak gösteriliyo ve osmanlı tarihinin sosyal yaşamına atıflar yer alıyor. bu tarihsel alıntıları ülkenin şimdiki durumuyla bağlantılı bi şekilde anlatıyor ve yine kendi geçmişinden izleri bize yansıtıyo.

    --- spoiler ---
    ''gecekondulu kadinlar: yüzleri ne insana benziyor ne hayvana. silindirik bedenleri olur, miğfer gibi katılaşmış eşarpları. çamaşır yıkamaktan öküz gibi tırnaklı olurlar. denize rüzgara ve gökyüzüne dair hiçbir fikirleri yoktur. fil derisi gibi kalın ayak tabanları ve avuç içleri olur. evcilleşecek bi evleri güzel söz söylecek bi yakınları yoktur. şiddetli sancılarla yemek yerler, korkulu rüyalarla televizyon seyrederler. biçimsiz bir kaya parçası gibi suratları, itişe kakışa çocukları, koca ağızlı kocaları olur. kömür galerileri gibi evlerde yaşarlar, namusun geleneğin sürek avında yaban domuzları gibi öldürülürler.
    geride bıraktıkları çocuklar cepheye gönderilmek için kullanılabilirler.
    ve bu kadınlar türk sofrası gibi turistik lokantaların camekanları içinde hamur işi bazlama lavaş açmak için kullanılabilirler.''
    --- spoiler ---
  • "şevki yılmaz türü köylü islamcılığının arkasına mevzilenmiş kitleleri görüp umutsuzluğa kapılmayalım,çünkü aynı köylüler,anadolu'nun en çok üniversite mezununu vermektedir.karadeniz köylüsünün şimdilik şehirde yaşatmaya çalıştığı "din", karakurultusundan kurtulamıyor,ama çok yakında,halim,selim,halis, tertemiz bir müslümanlığı şehrin dokusuna katacaktır.çünkü bu köylü, "bir fındığın içini/yar senden ayrı yemem" diyen anadolu insanıdır.

    ve yine aynı köylü,"gemi geliyor gemi/bulutun arasından/gördüm fındık memeni/düğmenin arasından " diyor türküsünde.
    o halde bizler de bu türküyü söyleyen köylüyü,medyanın karakurultularına inanıp ağzı kan kokan yobazlar gibi görmeyelim."
    *
  • tarihe öfke duyarak yaklaşan ve çok güçlü enerjisi yüzünden sizi de öfkelendiren bir kitap. nihat genç'i sevin sevmeyin* bu kitabın sırf arka yazısını bile okuyunca etkileneceksiniz.
  • nihatın çete den sky türke kadar olan serüvenini anlatır.
  • kitaptaki yoksulluk tek millettir yazısı çok sarsıcıdır.

    ?"o zaman görürsünüz, yoksulluk tek millettir! şeriatla, laiklikle hiçbir ilişkisi yoktur!"
  • nihat genç'in toplumun acı yanlarını insanları karamsarlığa itmek için değil, tam tersine toplumun kara yanlarını deşmek, ışık tutmak, aydınlatmak için incelediği, çok zor bulunan fakat bir çırpıda okunabilen bir kitap. nihat genç'in diğer kitaplarındaki öfkesi burada da aynı tempoda mevcudiyetini korur. onunla birlikte sizde kızar, küfreder, sinirlenirsiniz.
  • pdf ini arıyorum elinde olan yesillendirebilir.
hesabın var mı? giriş yap