6 entry daha
  • acayip bir söylemdir. şöyleki;
    her ne kadar hem yatırımı yapan hem de çalışanları için ekmek kapısı olsa da, bu mesleği diğerlerinden ayıran en temel fark kamusal niteliğidir. toplumsal çıkarın savunucusu, halkın duygu ve düşüncelerinin sözcüsü olması gereken basının bu görevini yerine getirebilmesi, söz ve düşüncenin herhangi bir baskı altında kalmadan açıkça ifade edebilmesine bağlıdır, ki bu siyasi iktidar ile çatışmayı göze almayı gerektirir. siyasi iktidar çoğu zaman yasalar aracılığı ile basının hareket alanını kısıtlamak ister, fakat günümüzde bu psikolojik savaş öyle bir noktaya gelmiştir ki, köşe yazarları az yazarsa ülke huzur bulur gibi acayip ifadeler kullanan iktidar sadece yasalar aracılığı ile değil psikolojik harekatla da bu baskıyı oluşturmaya çalışmaktadır. dünya üzerinde birçok ülkede medyanın hükümetler kurduğunu veya devirdiğini hatırlarım, bu sebeple siyasi iktidarın basını ele geçirme niyetini de anlayışla karşılamaktayım fakat demokratik toplumlarda basını susturma söz konusu olamaz, basını susturma monarşi gibi siyasal düzenlerde mevcuttur.

    siyasi iktidarın savaşı gibi basının da "basın özgürlüğünü kötüye kullanma" gibi meziyetlerinin olduğunu gözardı etmek aptallık olur. ama bu aptallık hükümetinin zihniyeti kadar korkutucu değildir. köşe yazarlarını hedef gösteren demeçlerin sonrasında örtülü baskıların kanlı bilançolarını babalarımızdan dinledik.* aynı senaryoyu bizim kuşak da yaşar mı merak ediyorum.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap