• önünde insanların ertesi sabah içeri girebilmek umuduyla önceki geceden sıraya girip, banklar üstünde sabahladıkları, kişiyi vatandaşı olduğu ülkenin yönetiminden utandıran, böylesi bir ayıba neden kimsenin müdahale edemediğini sorgulatan konsolosluktur.
  • son derece güler yüzlü, yardımsever ve anlayışlı insanların çalıştığı bir yer... ayrıca izmir'deki alman konsolosluğu'nda her zaman için istanbul'da beklediğinizden daha az sıra beklersiniz ve üstelik bunu denize nazır yaparsınız... nitekim, konsolosluk binası izmir'in en güzel yerlerinden birindedir...
  • kordon'un en güzel noktalarından birine konuşlanmış olan , yılın belli dönemleri kalabalık yüzünden sıra beklerken cinnet geçirebileceğiniz konsolosluk.kızgın güneşin altında fenalaşan insanlara önlem almak için binanın önüne banklar yerleştirilmiş ve üzeri de kapatılmıştır.hemen yanıbaşında izmir yunanistan konsolosluğu bulunmaktadır.
  • evet, konsolosluk binasi izmir'in en guzel yerlerinden birindedir ve denizin hemen kenarindadir...lakin siraya girmek icin bir önceki aksamdan orada beklemeye baslarsaniz o denize de, ayazina da, manzaraya da küfredebilmeniz olasidir...hele hele mevsim yaz degilse yazik size...

    calisanlarindan özellikle kapida bekleyen insanin* kraldan cok kralci oldugu konusunu belirtmeden gecmek mümkün degildir.. sira bekleyen insanlara yasli genc demeden 5.sinif insan muamelesi yapar bu kisilik...alman calisanlar daha naziktir. hatta bu kapici tarafindan siraya alinmayan bir insanin direkt olarak konsolosluk telefonunu arayarak görevliyi sikayet ettigine ve randevu alarak iceri girdigine sahit olmusumdur...

    konsoloslugun hemen yaninda uyanik tercüme bürolari vardir...bunlarin cigirtkanlari, yeni biri (özellikle de yasli insanlar) konsolosluk önüne gelir gelmez kosup "form doldurdunuz mu efenim?" diye sorarlar ve eger tecrübesiz bir insan iseniz onlari konsolosluk görevlileri sanip sizin icin form doldurmalarini bekleyebilir ve daha sonra doldurduklari kicikirik bir form icin 10 milyon* liranizi almalarina seyirci kalabilirsiniz. halbuki o formda almancanin yaninda ingilizce ve türkce aciklamalar da mevcuttur ve form türkce olarak ta doldurulabilmektedir.

    ilk kaziginizi yemissinizdir hayirli ugurlu olsun...

    iceride rahat olun...gidebilmek icin kastiginiz, binbir zorluk ve 2.sinif insan muamelesine maruz kaldiginiz ülke sizin ülkenizden daha güzel bir yer degil.
  • gectigimiz hafta benim gibi kuzu bir insani bile cildirtarak asagidaki mektubu yazdiran kurum.

    üsenenler icin hemen özetleyeyim: ögrenci vizesi icin yaptigim basvurunun sonunda pasaportuma aile birlesimi vizesi basip sonra nasil piskin piskin basima corap örmeye devam ettiklerinden, insanlara nasil insan muamelesi degil istedikleri gibi davranabilecekleri bir sey muamelesi yaptiklarindan bahsediyorum..

    elbette bu söylediklerimi haketmeyen üyeleri de vardir, ve sanirim okuyup da utanacak olan da malesef yalnizca onlardir...

    ilgiliye!

    üzülerek yazdigim bu yazinin en azindan yetkili birkac ele gecmesini ve
    akillarda ufak da olsa bir soru isareti birakmasini diliyorum.

    dortmund universitesi'nde ögrenim görmek üzere 21.kasim.2004'te yaptigim
    ögrenci vizesi basvurumun cevabi hizli bir sekilde, 3 hafta sonra
    verildi. almanya'da derslerime devam ediyorken 1 haftaligina türkiye'ye
    gelerek islemlerimi tamamladim ve 19.kasim'da vizemi aldim.

    zaten problemler vizeyi alana dek degil, aldiktan sonra basladi.
    "ogrenci vizesi" yerine pasaportuma "aile birlesimi vizesi" basilmisti.
    hatayi konsolosluktan cikar cikmaz farkettim ve geri döndüm. kapidaki
    görevliye durumu izah ettigimde yaniti :

    "sorun degil, hangi sehre gidiyorsaniz oradaki yabancilar dairesine
    gidin, islemlerinizi yapacaklardir." oldu.

    biraz endiseyle de olsa durumu o sekilde kabullenerek konsolosluktan
    ayrildim. (bildiginiz gibi konsoloslukta bir soru sormak icin bile
    kapidaki demirlerden iceriye seslenmeniz gerekiyorken, istenmediginizde
    iceriye alinmaniz sözkonusu bile degildir; pencere suratiniza
    kapaniverir.)

    hemen ertesi gün havaalaninda ilk sorunla karsilastim. ogrenci kartim,
    okula kabul ve kayit belgelerim oldugu halde vizem ögrenci vizesi
    olmadigi icin pasaport polisi tarafindan sorgulandim, 70 milyon türk
    lirasi degerinde harc pulu almaya mecbur edildim ve hatta komiserin
    "pasaportunuzda yanlis vize varsa, aslinda pasaportunuza el koyup sizi
    göndermemem gerekir" tehdidi ile karsilastim.

    ilk is dortmund'da yabancilar dairesine gittigimde oradaki memurlar
    hakli olarak surat astilar. "izmir'dekiler yanlis yapip neden bize
    gönderiyorlar?" sorusuna verecek cevabim yoktu, muhatabi da ben
    olmamaliydim.

    neyse ki fazla zorluk cikarmadan(!) birkac form doldurtup, bir a4'e
    basilmis ikametgah belgesi ile birlikte pasaportumu geri verdiler ve
    subat ayinda(!) tekrar ugramami söylediler. islemlerin neden 3 ay
    sürecegini sordugumda, "izmir'e faks cekip neden aile birlesimi vizesi
    bastiklarini soracagiz, cevabi gelince islemlere devam edebiliriz. o
    zamana kadar calisamaz, oturma izni alamaz ve ögrenci haklarindan
    faydalanamazsiniz" dediler. ancak ben beklemek istemedigim konusunda
    üsteleyince memur gerekli faksi zaten ayni gün cekecegini,
    izmir'dekilerin cabuk cevap vermesi halinde islerin hizlanacagini
    söyledi.

    ben de tabi ki ayni gün izmir'i arayarak durumu bildirmek istedim.
    telefondaki memur durumu dinleyince bana neden yanlisligi farkettigimde
    izmir'de düzelttirmedigimi sordu. kapidaki görevliden bahsedince
    "kapidaki görevli ne bilir ki, onlar güvenlikci, yetkileri yok, sizin
    iceri girip sormaniz gerekirdi." diyerek topu bana atmaya kalkisti.
    "iceride kimsenin birbirinden ve görev yetkisinden haberi yokmus gibi
    beni karistirmaya calismayin." dedigimde "bence siz kapidaki durum ile
    ilgili bir sikayet mektubu yazin. her devlet dairesinde hata olur,
    hatayi vizeyi basan arkadas yapmis veya baskasi yapmis, bunlar önemli
    degil." cevabini verdi. (maalesef hatayi yapan biz oldugumuzda
    gördügümüz tolerans tartisilir.)

    bu telefon görüsmesinde "tamam iste subat'a kadar bekleyin." "almanya'ya
    girmissiniz iste niye dert ediyorsunuz hanimefendi?" gibi inciler de
    döküldü -yesil pasaportum oldugum icin zaten su anda edinmis
    oldugum turist haklari icin vizeye ihtiyacim yok. bu arada evlenecek olsam
    aile birlesimi hakkindan faydalanabilecegimi de sanmiyorum(!)-. derdimin
    almanya'ya girmek degil zaten haketmis oldugum ögrenci haklarima ve oturma
    iznime kavusmak oldugunu söyledigimde tekrar basa döndük. hanimefendi
    faksin cevabinin en kisa zamanda verilecegini -hatta e-mail yoluyla
    haberlesildigi icin gayet hizli olacagini- temin etti, ben de beklemeye
    basladim.

    aslinda ben sikayet mektubunu yine de yazmayarak bir hafta beklemeyi ve
    islerin nasil ilerledigini görmek istedim. bir hafta sonra bugün izmir'i
    yeniden arayarak faksin cevabinin gönderilip gönderilmedigini sordugumda
    telefondaki bir bey

    "ben ne bileyim bayan, binlerce faks geliyor."
    "türkiye'ye gelin halledin."(ucaklar ne zamadan beri bizi bedava tasiyor?)
    "artik sizin dosyaniz kapanmistir, bilgisayardan bulamam."
    "sizi niye irgaliyor ki?(aynen bu sekilde!) siz dersinize gidin,
    hayatiniza bakin, subat'ta da gidin sorun."

    gibi fantastik beyanlarda bulundu. bana önerebilecegi son cözüm de gidip
    buradaki yabancilar dairesine sormak oldu(benim aklima gelmemisti!). son
    olarak da sözümü bitirmemi beklemeden telefonu yüzüme kapatarak bu
    mektubu yazmama sebep oldu.

    vize alma yolunda cekilen bütün eziyetler -sabahin köründen itibaren
    sira beklemek, randevulu olsaniz bile bütün bir günü konsolosluk
    kapisinda gecirmek vb. gibi- biryana, umursamazca, saygisizca muamele
    görmek, insanligin tanimini yeniden düsünmek zorunda birakilmak
    saniyorum bu isin en zor yani. eminim konsoloslukta benzer problem ve
    sikintilari yasamis bir cok vatandasimiz da söylediklerimin bir kismina
    katilacaklardir. umuyorum bu sikayetler paylasildikca azalacaktir.

    bu mektubu yazmamdaki amac da yapilmis olan ve eninde sonunda
    düzeltilebilecek hataya degil, gösterilen ilgisizlik ve saygisizliga
    dikkat cekmektir. her insan hata yapar, bir diyecegim yok ve buna ragmen
    de saygiyi hakeder. ben de tüm bu olan biten boyunca karsimdakilere
    gerekli saygiyi göstermeye calistim.

    uzunca mektubumu okumus ve iyilestirme, kontrol yöntemlerini yeniden
    gözden gecirmenin gerekliligini aklinizdan bir gecirmis oldugunuzu
    diliyorum.

    saygilarimla
  • bir kaç kere önüne konan banklarda oturup gündoğdu meydanına doğru kuruduğum tarihi bina. banklar ve üzerlerindeki güneşlikler ile kullanışlı olmuş
  • url: http://www.izmir.diplo.de/

    adres: almanya federal cumhuriyeti izmir başkonsolosluğu
    atatürk caddesi 260
    35220 izmir

    telefon: (0090-232)4 88 88 88

    faks: 0232-463 79 90

    e-mail: info@izmir.diplo.de
  • bugün almanların dünyanın en denyo milleti fransızları bile geçmiş olabileceği konusunda beni şüpheye sevk etmiş olan mekan. amerika'ya giderken başıma durduk yerde transit vizesi çıkarmış olmaları bir yana, bu hanslar gidiş dönüş yerine ancak bir tek gidiş için transit vize verme lütfunda bulunabilmişler ve bu gariban kullarına havaalanlarını tek sefer için kullanma şerefini ihsan etmişlerdir. konsolosluktan asabi bir şekilde çıktıktan 10 dakika sonra, almanya'ya doktoraya giden bir arkadaşımla konuştuğumda ise aslında benim için durumun o kadar kötü olmadığına kanaat getirdim zira bu yaşlı avrupa insanları arkadaşımı bir yığın gereksiz formalite ile boğmalarına ilaveten bir de bonus olarak, vize işlemlerinin 2 ay süreceğini (yanlış okumadınız sayın seyirciler 2 ay) ve bu sürecin sonunda ise vize almasının kesin olmadığını belirterek, 2 aydan biraz daha kısa bir süre sonrası için uçak biletini almış olan bu adamı kelimenin tam anlamı ile dumur etmişlerdi! bu durum karşısında amerika'dan öğrenci vizesini 2 günde almış olan bendeniz de elbette dumur olmuştum ama 2 ayda bu almanların vize işlemi olarak ne yaptığını boş yere merak etmeden de yapamadım. bu konsolosluğa dair (diğer alman konsolosluklarında ve alman büyülelçiliğinde durum nedir tam olarak bilmesem de) bir başka anlam veremediğim ayrıntı ise almanya hudutlarından içeri girmemizi sağlayan bu vizeyi verenlerin türk olmasıydı.

    netice itibariyle almanların bürokrasi olayında son noktaya erişmiş olduğunu birinci elden görmüş oldum. konuyla tamamiyle alakasız olacak ama konsolosluk kapısında duran ve parmaklıklı kapı penceresinden vize alacakların sorularını yanıtlayan alman asıllı, sarışın memure ortayaşlıca olmasına rağmen gerçekten hoş bir güzelliğe sahip ve de gayet formda bir vücudu da haiz. o güzelliği görmek uğruna bu vize çilesi tekrar çekilir!
  • randevu sistemi olan yerdir. ama gördüğüm en abuk randevu sistemidir bu. sabahın en kör saatinde randevu verirler; 15-20 dakika gecikmiş olanı azarlarlar; ama içeri alıp 3-4 saat hiçbir şey yapmadan beklettikten sonra, orada danışmadan yazmak istemediğiniz bir adres yüzünden "eksik evrak getirmişsiniz" gibi abuk bir gerekçeyle kapı dışarı ederler. olayın abukluğu randevuda görüşeceğiniz kişi haricinde bir danışma merciinin olmamasıdır. eziyet çektirmekten zevk alan faşist almanlar diye kestirip atmak istiyorum ama öyle değil işte. zira orada çalışan türklerin de onlardan pek bir farkı yok.

    gitmeden önce her şeye hazırlıklı olmam gerektiği konusunda beni uyaran babama "yok canım bizim devlet daireleri gibi değildir; neticede alman kurumu..." demiştim. sağolsunlar babam da göt etmiş oldu beni sayelerinde.
  • vize memurlarına güvenilmeyecek olan konsolosluktur. almanya aktarmalı avusturya'ya bilet almıştım ağustos 2007'de. lakin almanya'ya germanwings, oradan avusturya'ya ise tuifly ile uçacaktım. elimde d tipi avusturya vizesi vardı. internet sayfalarına baktım ve transit alanın dışına çıkacağım için vize gerektiğini gördüm. ben de randevu alıp konsolosluğa gittim. biletlerimi ve diğer belgeleri gösterdim. camekanın arkasındaki alman memure d tipi avusturya vizem olduğu için vizeye ihtiyacım olmadığını söyledi. ben de transit alanı geçeceğimi ve elimdeki vizenin schengen değil ulusal vize olduğunu belirterek vize gerektiğini söyledim kendilerine; ayrıca web sayfalarında da bu şekilde bilgi verildiğini belirttim. beni dinlemedi vizeye gerek yok dedi ama ben ısrar ettim 70€ verip transit vize almak için. sonra vize bölümünün şefiyle görüşmeye gitti ve beni yarım saat kadar bekletti. döndüğünde vize bölümü şefiyle kanunları incelediğini ve vizeye ihtiyacım olmadığını söyledi. ben daha önce bu şekilde gitmeyi deneyip de gidemeyenlerin olduğundan bahsettiysem de fayda etmedi ve gereksiz yere vize veremeyeceğini söyledi.
    uçuş günü geldi sabahın üçünde kuyruğa girdim check-in için beklerken sabiha gökçen'de germanwings kontuarına bakan güvenlik görevlisi pasaportumu inceledi ve bu vize ile uçamayacağımı söyledi. şaka yapıyo sandım tartıştık, kontuar şefi geldi vizemi inceledi ve avusturya ulusal vizesi ile bu uçuşa alınmayacağımı tekrar etti. ben de ona izmir almanya başkonsolusluğu'nda bana söylenenleri tekrar ettim. gitti içerden kitap gibi bi şey getirdi vize rejimleriyle ilgili. iata'ya ait bir kitaptı. orada bana hangi şartlarda almanya'ya gidebileceğimi gösteren yazıları okuttu. ben ısrar edince, ukalalık etmeye devam edersem beni "ban"latacağını ve eu ülkelerine 1 yıl boyunca girişimi yasaklatacağını söyledi. ben ısrar ettim çünkü ben sorumsuz davranmamıştım, konsolosluğa gidip vize almaya çalışmıştım. bunun üzerine vizemi faksladı almanya'ya. bir süre sonra cevap geldi ve uçuşa kabul edilmemem talimatı verildi(bana öyle dediler en azından). kontuar şefi seni uçuşa alamam çünkü seni yollarsam 8000€ ceza ödemek zorunda kalır firma dedi. bence germanwings overbooking sebebiyle böyle bir şey yapmış olabilir.
    sabahın beşinde havaş'a atlayıp bir arkadaşın kapısı çaldık. iki gün sonrasına direkt viyana'ya bir bilet alıp iki gün ve 250€ kayıpla avusturya'ya ulaştım.
    bunun sorumlusu ne benim ne de havaalanındaki personel. tek suçlu onca ısrara rağmen bana vizeye gerek olmadığını söyleyen izmir'deki almanya başkonsolosluğudur. kendilerini saygı ve sevgiyle anarım yeri geldikçe!

    not: konsolosluk taşınmış. http://www.izmir.diplo.de/
    yeni adres: havuzbaşı kaplıca alanı 1, korutürk mahallesi, 35330 balçova - izmir.
hesabın var mı? giriş yap