7 entry daha
  • retoriğe girşin başında yer alır, ikiyüzlü zevat tarafından çok kullanılır.

    bi kere ahlak nedir, neye göre tanımlanmıştır, hangi normlar üzerinden yürür, yürütülür buna bakmak lazım. misal, nietzche'ye sor bakalım sen ahlak neye denir, kim uydurmuştur, ahlaki doğruluk ne sebeplerle kullanılır, ordan islam güzel ahlaktır diye git göreyim. kant anlatsın sana ahlak yasalarını, görelim bakalım "islam güzel ahlaktır" derken nerde sıçmıyorsun. burada yapılan öncelikle islamın temellerine oturan bir ahlak anlayışı ortaya atıp, onun üzerinden güzelleme dizmekten başka bir şey değildir. bu bakımdan tırt bir retorikten öteye gidemez.

    misal, islama göre zina diye bir kavram vardır ve bu ahlaksızlık olarak görülür, kötüdür. zina eden kişi günaha girmiş olması ve öldükten sonra islama göre cezalandırılacak olması dışında, bu dünyada da cezalandırılır. nisa suresinde kabak gibi yazar bunlar. islam'a göre neye zina dendiği de gayet nettir. her iki tarafın da rızası ile olsa bile, bilerek, isteyerek, özgür irade ile sevişse bile kişiler, aralarında islami nikah yok ise zina etmiş sayılırlar. ve islama göre cezalandırılmaları gerekir. şimdi ahlaksızlık olan, erişkin iki insanın birbirlerini sevip, deliler gibi sevip, özgür iradeleri dışında hiçbir tahakküm altında kalmayıp seks yapmaları mıdır, yoksa aynı kişileri seks yaptıkları için cezalandırmak mıdır, buyrun anlatın. siktir et sevgiyi aşkı, insaniyet kalmamış homo sapienslerde, iki insanın kendi iradeleri ile seks yapmaya karar vermeleri için neden bir "izin" gerekir? kalkıp bu din kuralının ahlaki değerleri korumak adına konduğunu söylemek, dönemin coğrafysında geçerli olabilir. ancak günümüzde neyin suç olduğu neyin olmadığı hukuksal bir sisteme oturtulmuştur. ha, o hukuk sistemi neyin üzerine oturtulmuştur da, onun yeri burası değil.

    ahlak kavramı sosyal hayatı düzenleme amacıyla ortaya çıkmıştır. vanuatu adalarında çüküne taş bağlayıp uzatmadan gezen erkeklerin, 15 yaşında hala memesi okşanmamış dişilerin ahlaksız kabul edildiği, ayıplandığı, cezalandırıldığı kabileleri görüp, nasıl da mutlu, huzurlu ve suçtan uzak yaşadıklarına şaşarsan o ahlaki normlarını alıp çüküne asmak, memene iğne iplikle "peace was here" yazıp orada kalmak, kabul görmek isteyebilirsin bu kafayla. dikkat et derim.

    ahlak üzerinden gitmeye kalkınca çok pis sıçar aslında bu tür sallamalar. ama bunu görmek, görebilecek seviyeye gelmek için yalnızca kalp gözü sahibi olmak yeterli değil.

    marquis de sade'dan (?) bir özlü söz ile bitireyim, her bakımdan tam olsun(hehe);
    "sizin kurallarınıza uymak erdemse, sikeyim erdemi!"

    ilgili bakınızlar;
    (bkz: efendi ve köle ahlakı)
    (bkz: ahlak ve ahlaksızlık ilişkisi)
    (bkz: ahlaksal olay yoktur)
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap