*

  • mevdudi, islam'da zımmilerin haklarından bahsederken, tehcirin yeri olmadığını söylüyor. zaten herhangi bir topluluğu topraklarından zorla göç ettirmenin ne haklı bir yanı, ne dinî bir gerekçesi olabilirdi.

    "bir roma hücumundan korkan velid bin yezid, kıbrıslı zımmileri suriyeye sürdü. islam hukukçuları ve islam halk oyu, bu hareketin büyük bir günah olduğunu belirterek şiddetle protesto ettiler. o kadar ki, oğlu yezid bin velid halife olunca bütün sürgünleri yeniden kıbrıs'a göndermek zorunda kaldı. bu hareketiyle de dost, düşman herkesin övgüsünü kazandı." (fütüh ül-büldan avrupa baskısı, s.156 kaynağından; mevdudi, islamda devlet nizamı, ingilizceden çeviren: rasim özdenören, hilal yayınları (1967), s.87)

    bazı lübnan dağ kabilelerinin devlete karşı ayaklamaları sonucu ayaklanmaya katılan bütün erkeklerin öldürülmesi, kalanların sürgün edilmesi olayında imamı evzai'nin tepkisini aktarıyor: "lübnanlı zımmiler sürgüne gönderildi, bu gerçeği biliyorsunuz. onların arasında ayaklanmaya katılmayanlar da var. belli kimselerin günahı yüzünden, niçin bütün ahali cezalarından, ocaklarından, mallarından yoksun bırakılıyor anlamıyorum. herkesin kendi hareketinin hesabını vereceği, kimsenin başkalarının hareketinden mesul tutulamayacağı kur'an'ın en açık hükümlerindendir. bu, ölümsüz ve evrensel bir hükümdür. bu yüzden size verebileceğim en iyi tavsiye, topraklarımıza giren ve gücü yettiğince vergisini ödeyen gayrimüslimlere karşı merhametsiz davranan müslümanlardan bizzat allah resulünün davacı olacağına dair sözü hatırlatmak olacaktır." (fütüh ül-büldan s.179'dan alıntıyla; mevdudi, islamda devlet nizamı, s.88)
hesabın var mı? giriş yap