• dericiye goturur yuzdesini alir
    kuyumcuya goturur yuzdesini alir
    haliciya goturur yuzdesini alir
    restorana goturur yuzdesini alir
    tura girmesi icin kafalar yuzdesini alir
    bara girmesini saglar yuzdesini
    alirda alir :)

    (bkz: saf turist rehberi)
    (bkz: haunted)
  • lokum satar yuzdesini alir
    degerli tas satar yuzdesini alir
    evet alir da alir
    ermenice de dukkan demek
    dukkana goturur hanutunu alir
  • anlaştıkları dükkan'a müşteri götürüp, sattırdığı eşyanın pahası oranında belli bir komisyon alan kimselere de denir.
  • (bkz: hanut)
  • hanut sanatını icra eden insandır.kolay değildir çok büyük zorlukları vardır.
    öncelikle tanıştığın turistin dilini ve kültürünü iyi bileceksin ki falso vermiyesin.
    sevimli gözüküp köprüyü geçene kadar sen para harcamaya yeltenceksin ki(ama harcamıyacaksın) turist senin parada gözün olmadığını anlasın.
    gerekli güveni sağladıktan sonra amcanın kuyumcu dükkanı,oradan dayıoğlunun halı dükkanı biraderin deri dükkanı derken gayet güzel para kazanılabilinir.
    bu söylediklerim tabii bizlere bir kereye mahsus para kazandırabilir ama unutmayalım ki memnun ayrılan bir turist bizi on kişiye tavsiye eder.memnun olmayan yüz kişiye kötüler.
  • lokantalarin, barlarin falan onunde yoldan gecenlere "burdan buyruuan abi", "yardimci olalim abi" diye kafa siken kisilere verilen ad.
  • turistlerin sıkça uğradığı bölgeleri kendilerine av sahası olarak belirleyen bu kuzu postuna gizlenmiş kurtlar, herşeye rağmen insanlara güvenecek derecede saf ve temiz kalabilmiş insanları, sırf kendi dillerini bilmiyor diye aptal sanıp yarısı türkçe küfürler* kıçı kırık yabancı dilleriyle tuzağa* çekip fahiş fiyatlı satışlardan komisyon almaktadırlar. üstüne üstlük bu komisyonların bir şekilde ulaştığı yerler sayesinde turizmin sorunları hala sadece geyik muhabbetleriyle bezeli amaçsız açık oturumlarda tartışılmaktadır.
  • tüm turistik merkezlerin vazgecilmez olan müşteri çekme yöntemidir. genellikle bir restorant yada barın önünde elinde menü ile yarrak gibi dikilen bir tip olur. her gelene gidene , din , dil, ırk farketmeksızın "hello, bitte shön, where are you from, where are you going" gibisinden cümleler kurarar. karşı taraftan cevap gelirse hemen görevini yapmaya başlayarak ne var ne yoksa her boku saymaya başlar. bu olayın ne yazik ki hiçbir iyi tarafı yoktur. bir çarşı düşünün ve en baştan itibaren en sona kadar 10 dakka yürümeniz gerekiyor, her 10 saniyede bu gerizekalı insanların sorularına muhattap kalıyorsunuz, insanın gıcık olmasından ki en önemli etkenlerden biriside bu soruların hepsinin aynı olması. garibim turistim 10 dakika içerisinde 50 kere hangi ülkenin vatandaşı oldugunu söylüyor yada 50 kere aç olmadıgını ifade etmeye çalışıyor.

    önene gecilmesi zor bir durum. belediyeler kendi capında bişeyler yapıyorlar ama yetersiz kalıyor. uzaktan kamera ile izliyorlar ve yakaladıklarına bir hafta kapatma cezası veriyorlar. ikinci yakalanışlarında ise ceza 1 aya kadar uzuyor. yapılan kontroller ayda bir oldugu ve cok az sayıda yere ceza geldigi için bir boka yaramıyor kısacası.
  • kuşadasındaki modellerinin çarşının ortasına bank, masa, sandalye atıp bir yandan geyik muhabbeti çevirirken diğer yandan insanları rahatsız ederek siktiriboktan incik boncuklar sattıktıkları mağazalarının içine yaka paça çekip kazıklamaya çalıştıkları sözde turizm sektörü çalışanı.

    tatil yaptıkları şehrin çarşısına çıkma zahmetine katlanan bir kaç gözüpek kalmış sizin yüzünüzden ülkede (o derece yani)... turist felan hak getire zaten. kendi ekmek teknesine böylesine sıçan başka bir meslek grubu yoktur herhalde. herşeyin bir adabı usulü var kardeşim.
hesabın var mı? giriş yap