• ne 'biçim' şiir.
  • enis akın, şiir başlığının hemen altında "martin bryant için" demiş ve şu linki vermiştir: "http://overflow.net.au/~nedwood/portarthur.html"
    şu an ulaşılamayan linkin günceli ise: http://home.overflow.net.au/…edwood/portarthur.html

    ayrıca;
    "her şeyle her şeyin arasındayız
    birine öyle uzak ötekine bu kadar yakın
    ağzına sıçmışlar duyduğuma göre
    bıyık bırakmışsın"

    dizeleri şiirin içinde değil, üzerindedir. her anlamda.
  • enis akın şiiri.

    "her şeyle her şeyin arasındayız
    birine öyle uzak ötekine bu kadar yakın
    ağzına sıçmışlar duyduğuma göre
    bıyık bırakmışsın"

    diyerek şiirüstü bir giriş yapar enis akın. ve devam eder

    "martin bryant için"

    dişin ete sürtünürken çıkardığı sesi duyuyor musun
    cızırtılarla
    bilmem
    neden suçluyuz
    bir sonbahar denizine dökülürken klarnet eşliğinde akşam
    çay içip sohbet etmemizi
    çağırıyorlar tanık sandalyesine
    haleluya demeden olmaz
    haleluya demeden olmaz

    şaşıyorum
    hâlâ insanı kanatan hakikatler olmasına
    ve yalnızlığa
    yalnızlığın yumurtalıkları falan var
    salataya karabiber koyar gibi sallanıyordu kolu
    ölmekte olan kadının
    ayağında kan kırmızısı bir çorap
    bıraksalar
    tetiklerimi evde bırakırdım sayın jüri üyeleri

    ve atardım yalnızlığın tâ yumurtalıklarına kadar
    bir yumruk
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz
    bana gözlerimi vermiyor
    eteklerini kısaltıp yüzlerini saklayan kadınlar
    hışırtılarla
    üzülme sen biz de sarhoş şarkılar birgün söyleriz
    bir plak iğnesinin çizdiği yüzlerle
    üzülmezsen

    tasmanya'da amma da dudaklarımızı tükürürüz
    tetiklerini yitirmiş bir otomatik tüfekle
    bak insan
    sevmesini öğrenebilir hapishanesini
    at yalnızlığın yumurtalıklarına bir tekme daha
    hayır port arthur'a sapmadım önünden geçtim sadece
    silah sesleri geliyor
    şu kafetaryadan veya daha yakından dan dan
    sayın jüri üyeleri hayata düşeceğimi bilseydim aranıza
    dün adlı bir dağdan
    terliklerimi evde bırakırdım elbette bir de
    cebimde bulacağımı sandığım kibritlerimi
    suç aletlerimi

    ellerini yüzüme örten o kağıt kız artık
    haleluya demeden olmaz
    haleluya demeden olmaz
    elimde tek bir tetik ve yalnızlığın tâ yumurtalıklarına varana kadar
    kolu elbette salataya karabiber koyar gibi sallanmalıydı
    arabalar yavaşlayarak yanından geçerken

    bunlar ellerim bu ahlâkım bu az önce çıkarttığım yangın
    hayır çorap kırmızı sadece
    aceleye getirilmiş bir gecenin yarısında
    bak ben söyleyeyim bıktım senden ve tanrılarından dan dan
    silah sesleri geliyor
    dinle plakların iki şarkı arası cızırtısından şimdi sesimi
    bir sessizlik planladım misafirlere
    zor pazartesiler geçsin
    kızlar sokaktan istediği erkeği seçsin diye
    çünkü blues az anlıyor musunuz
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden
    olmaz

    onu da ver diye haykıran ran ran
    misafirlerin arkasından dan
    artan jambon cips ve şampan
    ya şu evi de yakmalı şu küçük kızı da öldürmeli
    dişin eti özlemesini duyuyor musun
    vınıltılarla
    salataya karabiber koyar gibi sallanan kollar
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden
    bu gruba bir basçı lazım
    çünkü adalet az
    ol
    ma
    z

    şimdi şehre su veren bütün vanaları kapatmalıyım
    sokaklarda yalnızlığın yumurtalıkları var ve yazman hanım
    benimle evlenmeyen
    ne çok tütünsüz bol vitaminli bordo çoraplı kızlar
    var ve inanın birbirlerine çok yakışıyorlar
    bu delik alnınızın ortasında iyi durdu bayan
    bir hatıra port arthurdan dan
    evet bu hayatın biraz kırmızısı az az
    daha yüksek sesle
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden olm
    a
    z
    bilseydim tetiklerimi terliklerimi evde bırakırdım
    ilkokulların kurumakta olduğunu böylesine
    evet hep beraber

    haleluya demeden
    o
    l
    m
    a
    z
    haleluya demeden olmaz
    siren sesleri yaklaşıyor
    hamburgerinizden geçen bir mermi
    yalnızlığın ta! yumurtalıklarından geçen bir tekme
    hayatınızın ortasından geçen sidikli bir aşk ta! aşk
    bütün haksız yere övülmelerim gözlerimin önünden

    ellerini yüzüme örten kağıt kız artık - ateşinizi alabilir miyim
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz
    sigara kullanmam
    port arthurdan silah sesleri geliyor veya çok daha yakından
    ve arlanmaz devrimci gülüşümü nereden bulduğumu soruyorsunuz
    kendinize dan dan
    mesela karşı masadan sayın cinayet masası yetkilileri
    bir armağan bir armağan
    danseden hayaletlerinizi kırıyorum
    şangırtılarla ve birbiri ardından
    bir an şakağımı soğuk bir vanaya dayıyorum
    ölüler geçmiş buradan
    haydi hep beraber dişleri gıcırtılarla
    haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz
    insanları değil tenhalığı sadece

    "yaşamak sadece yaşamaktan ibarettir
    boş bir oda gibi nedensiz
    aşk şiirleri ve yanan şehirler buradan gelir
    yine de kimse inanmaz" diyerek şiirden ayrılır.
hesabın var mı? giriş yap