• ibnemiz, kayışçımız da dahil, hepimiz götümüze giren soyut şeylerden iğreniriz. zira türkçemiz gereği göte iyi amaçlı, zevk verici soyut kavramlar girmez. kimse kimsenin götüne "mutluluk" sokacağı iddiasında bulunmaz amma "o lafı götüne soktum, bu iddiası götünde patladı" vesaire gibi kalıplar grubumuzdaki en müptezel ibnemizi dahi rahatsız edecektir (ben kendisine danışmadım ama uygun gördüm). entry de bu anlamda müstesna değildir. değildir de, şöyle de desek

    "son dönemlerde ne yazsak götümüze doğru eğim alıyor" hiç de yalan olmaz be arkadaşım.

    yani öyle oldu, sanal yazar tuğçe baran aleyhine yazdığım entry dahi silindi ya, silinmesine değil silinebilmesine kızmadan edemedim. çaresiz, tütünsüz kaldım.

    hatta dede gibi konuşmak gerekirse: sözlük eskiden çok kral bir yerdi desek yalan mı olur?

    o günler ki "ibne musti" dediğimiz zaman, ne mustafa sandaldan, ne de dürülülü mustafadan gocunmaz hepsinin başlığının altına döşeyebilirdik. bunun rahatlatıcı etkisini bir düşününüz. ibne mustafa yazıyorsunuz, ibne mustafalardan hangisi okuyorsa, okuyabiliyor "vay aman oy" diyor. ibneliği gizli müphem kalmıyor. şahane bir uygulamaydı bu.

    sonra ssg bir gün elinde bir limon ile magazin kapaklarına çıkmaya başladı. imi timi belli oldu. biz öküzşinas ne yazsak onun götüne doğru kavis aldı. bir mıknatıs etkisi oluştu. ben ssg yi ve götünü çok seven (bir dost gibi), kendi götümü de aynı ciddiyetle koruyan birisi olduğumdan gek gük etmek istemiyorum. entrylerime dikkat ediyorum.

    ama değil mi ki biz soner arıcanın da belirttiği gibi "birilerine saldırmak için bir araya gelmiş yüzsüz insanlarız" ve yine değil mi ki en az onun kadar değerli bir başka edebiyatçımız olan enis batur'un da dile getirdiği "canınız cehenneme" yönlendirmesine layığız, o zaman bu kadar tavşan gibi oturmamız bizi tüketecek, eritecektir.

    sırf göt ya da götlere cebren giriş çıkış olabilir diye kişi ve kurumlara alenen küfür edemeyeceğimizi sanmayın. ben bir yolunu buldum. bugünden tezi yok, bize dava açma ihtimali, zirvede üzerimize adam salma ihtimali sıfır olan kişi ve kurumlara saldırıyorum. dellendikçe buradan yazın, yazılın.
  • bizde hiç sevmediğim, yiğrendiğim bütün mayfa babaları adına (ki eğer bunu ihtimal bir mafya babası okuyorsa (ya da birisi ona okuyorsa) düzeltmek isterim: o bahsettiğim kişi siz değilsiniz güzel abim, sizin sevmediğiniz mafya babasından bahsediyorum) bu entryi adıyorum:

    yoshio kodama (yakuza kurucusu, mafya babası, orospu çocuğu, şerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrefsiz evladı göt lalesi)

    öncelikle yazıma uzun zamandır özlediğim, sevdiğim bir kalıp ile başlamak isterim:

    ibne yoshio!

    kore doğumlu ibne evladı yoshio, ısrarla milleti tam olarak anlaşılamayan göçmen ve orospu çocuklarından gözlemlenen aşırı milliyetçilik duygusuyla dolu bir totoş idi. bu kore doğumlu nesebi flu lavuk nasıl oluyorsa kore miliyetçisi de değil idi, japon ultramilliyetçisi idi (burada kimseye sormadan parantezimi açarım arkadaş. ben buna benzer ailesinin bir tane ferdi bile genetik türk asıllı olmayan bir lavuğu tanıyorum, o da ultra türk miliyetçisiydi. bu nasıl bir hırstır, nasıl bir azimdir anlayamadım gitti be kardeşim. hayatında istanbul içinde basket maçı izlemeyip de bir sene zarfında ölümüne los angeles lakers taraftarı olduğuna inanan dallamaları anlıyorum da, bu mesafeyi sktiredip işi ırkçı miliyetçiliğe dökebilecek bu kadar insanı anlayamıyorum)

    neyse bu parantezden evvel bahsettiğim lavuk öyle bir coşmuş , öyle bir gicişmiş ki demiş "ben bu imparatorluğu toranagayı şuyu buyu yeniden başa getiririm aga". başbakanı öldürmek üzere plan yapmış, sıçmış atmışlar ibneyi hapse.

    bu japon mapusunda zenci de yok ki ske ske aklını başına getirsin, beyinde oynamış noktayı yerine tokmaklasın. hiç sorunsuz bir süre kalıyor, o arada bunun üstün yeteneklerini farkeden faşo hükümet (ki kendileri 2. dünya savaşı hükümetidir) bunu salıveriyor. mapustan çıkıyor bu lavuk aaa bi bakıyorsun devlet için kurşun atan, kurşun yiyen, sindiren bir kahraman oluveriyor. çine gidiyor ajanlık yapıyor, warlordları birbirine düşürüyor. eşşek gibi çin i parmağında oynatıyor.

    adam kuruyor kara sis (hayır, bu karases denen orrrospu çocuklarının oluşturduğu teşekkül değil. henüz bunlara küfredebiliyoruz çok şükür) diye organizasyonu, hem sağcı hükümete, hem suç teşkilatlarına fıkır fıkır işlem yapıyor. öyle seviyorlar ki dallamaya madalya da, nişan da veriyorlar. 2. dünya savaşı sonu itibarıyla ülkenin en zengin ikinci adamı oluyor çıkıyor. demek ki kurşun atılınca da, yenilince de insan da gelir yapıyor.

    ikinci dünya savaşı sonunda bu herif a tipi suçlu diye hapse atılıyor, hapse atan kurumlar "antikomunist" duruş ve misyonunu farkederek, onu hapisten çıkarıveriyorlar (yani bu talihli götleği dama atan, "lan niye attık bunu, süper adammış" diye ardısıra çıkarıvermiş)

    kodama, kodaman a dönüşüp bir de cia den komunist avcılığı beratını alınca, "bu komunist inisiyatif" diye herşeyi, herkesi, kendi karşısına çıkan, çıkması muhtemel her türlü inisiyatifi de ezip geçmiş. bir yandan sokakları derliyor topluyor, ocaklar kuruyor (çorba içmelik, suşi yemelik), bir yandan da kendi işlerini kovalıyor(bucak bucak), velhasılkelam sırtı bir türlü yere gelmiyor (hazır sırtım yere gelmezken domalayım dediğine inanıyorum)

    "barış içinde bir japonya" düşlediğini dile getiren bu dümbük, başka bir barışçı organizsyon olan lockheed martinden (ki bu kuruluşu bowling for columbinedan da hatırlayalım) 2 milyon dolar alıyor. parasını verenin düdüğünü çaldığı ultramuhafazakar milletinin sevdalısı kodama, japon hava kurumu muadili kuruluşun toplantısına arkadaşlarını yolluyor, murahhas aza üyelerine "çırpınırdı sarı deniz baktıkça japon bayrağına" türküsünü söyletiyor. bu şarkının da gazıyla üyeler aşka gelerek ihaleyi özbeöz japon firması olan lockheed martine devrediyor. kurumun başkanı da "kodama takımı buraya getir" tezahüratı eşliğinde, "al aslanım başkanı sen seç" diyerek makamını terkediyor.

    lakin lockheedin mafya ve halkla ilişkiler sorumlusu mahkemede şakıyınca olay amerikadan japonyaya kadar duyuluyor.yakuzayı kurmuş adam etmiş kodama her ne kadar bu suçtan göz altına alınmasa da, vergi kaçakçılığından maymun ediliyor.

    japonya için atan yüreği pıtpıt ediyor, yalnız bir şekilde onursuz bir ihtiyar olarak ölüyor.

    onun ve ona benzerlerin o "vatanım" diye atan pıt pıt eden yüreğine ayrı ayrı çakayım diyorum, bu entryden ötürü kimsenin götüne bir şey olmayacağının rahatlığıyla gevşiyorum.
  • şu noktada şöyle de bir şey farketmişken, buraya yazmassam olmayacak, arkamdan ağlayacak.

    ne kadar empati, sempati desek de insan nedense kendi vatanında, kendi sosyal çevre bellediği yerlerde yaşamayan, veya yaşamamış kişi ve kurumlara saldırırken kendini kaybedemiyor. yani al sana bu kodama denen yavşak evladı yiğrenmek içün her türlü sebep mevcut. herşey adamın aleyhine işliyor. amma velakin, belki kimse "hüşşş alooo kodama japonyaya çok hizmet etmiştir, yemiştir ama çok da hizmet etmiştir." demediğinden, dese de duyuyramadığından bu kişilere layığınca kin duyamıyor, küfrederken layığınca rahatlayamıyoruz.

    yani buyur bu adamın emsali, neredeyse bire bir aynısı bir değil bin tane adam yaşıyor ülkemde, ama bu herif üzerinden onlara laf sokmak, küfür yağdırmak yetmiyor bir türlü. sanki japon insan değil, sanki bu kodamanın katlettiği, haraca kestiği, titrettiği bireyler çeyrek birey, promosyon kişiler. götümüze girmesi muhtemel entrylerde ise yiğrendiğimiz kişilerden optimum oranda iğrenebiliyor, "muıstafa sandal çok kral bir insan, onun müzikalitesi şu bu" diyenler oldukça, hepten coşabiliyoruz. bu tezatla bu lig bitmez.

    entrylerin göte girmesi çok kötü bir şey, keşke geçmişe dönebilsek, götümüze girmeyeceğini bile bile rahat rahat koltuğumuza yaslanıp, ya da internet işi kambura durup birer birer harfe, kelimeye dönüşüp küfür olarak yağabilseydik. yine sözlükte de, yazılı görsel basında da

    "bize hakaret ediliyor heleoeleo" diye mıy mıy ettiklerini görseydik. deli gibi özlesek, deli gibi sevseydik. dünyanın biiiiir ucuuundan kalkıp sana gelseydik. yine öyle neşeyle kahkahayla gülseydik. rım rım rım rırı rım rım rırı rırırırıııı.
  • ortaya bir nefis konmuş entryiler bunlara bir örnektir, bir örnek giydirilir. orospu çocuklarının babaları hiçbir müsabakadan sorumlu tutulamaz...
    (bkz: internetin gidip gelmesi)
  • başucu eserlerinin girdiği bölüm.
  • haklarında ihtiyati tedbir kararı çıkmamış konulardaki entrylerdir.
  • gerçek veya tüzel herhangi bir kişiliğe hakaret, aşağılama, suç isnadı, özeline ait izinsiz bilgi, eserinden izinsiz kanunun izin verdiğinden fazla alıntı vb içermeyen entrylerdir basitçe.

    1- küfür edilmeyecek ( arkadaş arasında sevginizi göstermek veya şakalaşmak için kullandığınız naber yarram, ulan eşşoğlueşşek, bi siktir git ve benzeri, türevi şeyler hakarettir , bilenler bilmeyenlere söylesin)

    2- kişinin zekası ve ruh sağlığı hakkında yorumlarda bulunulmayacak. manyaktır, sapıktır, ruh hastasıdır, salaktır, gerizekalıdır, beyinsizdir gibi... ( esasen bunlar hakarete girmekte ama bilimsel tespit yaptığını, tıbbi tanı koyduğunu düşünenler için ayrı bir maddede topladım)

    3- herhangi bir insan evladının fiziksel görünümünü aşağılamak yok at gibi, yok değirmen taşı gibi , boka benziyor, kusmuk suratlı vb. şeklinde tanımlamak yasak. tazminat sebebi olabiliyor. ( bunlar da hakarete girmekte ama betimleme sanatı yaptığını düşünenler için bu maddeyi de ayırdım)

    4- şahsın suçu kesinleşmemişse veya o suçtan hüküm giymemişse şunu yapmıştır bunu etmiştir çalmıştır çırpmıştır vb. suç isnadında bulunulmayacak

    5- kişinin özeline ait şununla yatar bununla kalkar , bilmemneresinde ben vardır, tüy vardır, ibnedir, lezbiyendir gibi bilgiler verilmeyecek. verecekseniz gidip bir magazin gazetesine verin bari para kazanın... ayrıca hakkında atıp tuttuğunuz kişi sözlük yazarı ise kimliğini izni olmaksızın afişe edebilecek bilgiler verilmeyecek.

    6- yayın hakkı bir kişi ya da şirkete ait eserleri kanunun izin verdiğinden fazla ölçüde paylaşıma açılmayacak. şarkılar, klipler, filmle kitaplar için download linkleri verilmeyecek, makaleler kısaltılacak, gazete haberleri linki ile verilecek.

    7- toplumun belli bir kesimini aşağılar nitelikte entryler girilmeyecek, başlıkla dahi mesaj verilmeyecek. mesela mademki saylonlusun domal da bayram olsun ... gibi

    8- uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımına özendirebilecek, kullanımını ve elde etmeyi kolaylaştırıcı bilgiler ( bunlara bilgi demek bile ters geliyor ya...) verilmeyecek.

    9-eline sağlık dedirten cinayet şeklinde öldürmek, veya dövmek ,işkence etmek vb. herhangi bir suç övülmeyecek ve bu suçlar için yapılmalı edilmeli , iyi olur, hoş olur diyerek insanlar azmettirilmeyecek. zaten bir sürü manyak dolduruşa gelmek için bahane arıyor.

    10- aman sözlükte de her şeye karışıyolar, otu boku kafalarına göre siliyorlar, moderasyon da keyfi zaten hani düşünce özgürlüğü hani demokrasi vb. diye bıkbıklanmıcak. düşünce özgürlüğü ona buna hakaret etmek bok atmak anlamına gelmez. maksadını aşmadan her şeyi eleştirmek serbest.

    edit: justinianus'un katkıları ile hazırlanmıştır. teşekkürler hocam!
    edit: katkıları için eskiye de teşekkürler.
hesabın var mı? giriş yap