felaket

• bir tasarimcinin eline sirket standartlari verilip
  ondan sonada "yap bize bi sayfa sekilli olsun" denildiginde tasarimcinin yasadigi ahval ve seraite denir
• ülkenin en buyuk kentlerinin bazilarinin darmadagin olmasi
  binlere yaklasan ölum, onbinlere yaklasan yarali sayisi
  kullanilmaz hale gelen evler ,isyerleri ,devlet kurumlari hastaneler ,yollar, çöken altyapi,telefon hatlari,elektrik hatlari..
  2000 e aylar kala gsm dahil hic bir sekilde en buyuk kentlerle baglanti kurulamamasi
  ve bunlarin saniyeler icinde olmasi... sanirim buna deniyor..
• büyük zarar, üzüntü ve sikintilara yol açan olay veya durum, yikim, bela.mecazi anlamda saskinlik, hayret, asirilik bildirir.arapça kökenlidir ayrıca.
• hayatın kilitlendiğinde, aradığın anahtarı görmeni sağlayan şeydir...
• kitlelerin maddi ve manevi kaybina yol acan olay.
• 17 agustos 1999 depremi yasandiginda basin gunlerce bunun turk ulusunun yasadigi yuzyilin en buyuk felaketi oldugunu dile getirmisti, bu depremden once de cogu kaynak 27 aralik 1939 erzincan depremi'ni 20. yy'da yasadigimiz en buyuk felaket olarak gosteriyordu, lakin nasil olur da unuturlar dedigim, medyanin hemen hic aklina gelmeyen, bu iki felaketten cok daha buyuk bir felaketimiz vardi: sarikamis faciasi. soyle bir hesap yapmak istiyorum, bu yukarda yasadigimiz her bir depremde yaklasik 30,000 vatandasimizi kaybettik, buna 20 yil boyunca pkk terorune verdigimiz sehitlerin sayisi olan 30,000'ini de eklersek, bundan 88 yil once gerceklesmis ve 90,000 mehmetcigimizi alip goturmus bu korkunc felakete ancak esdegerde oluyor. bu korkunc felaketi anmak icin konuya ilgili olan arkadaslara musa eroglu'nun sarikamis drami agitini dinlemelerini oneriyorum.
• insanların birbirini tanımasını sağlayan olaylar. ak göt kara göt mevzuu.
• (bkz: felakete davetiye cikarmak)
• ülkemizde maalesef sıkca olan ve sorumluların cezalandırıldığını pek göremediğimiz ve "vadesi bitmiş" deyip geçiştirdiğimiz bol ölümlü hadiseler
• türklerin oluşturduğu arapça bir kelime. (kaynak: mustafa nihat özön)