• dokuzuncu nesil sabırtaşı yazardır.
  • şu günlerde pek yazmayan yazardır. ayrıca şu aralar sözlük bile okumayan yazardır. iddaa sardı, herkesi dolandırıyo.
  • sürekli elinde jiletle gezip intihara meyilli değilim diyen bir insan tadında karamsardır. nme'de editör olunca senide göreceğim üzülme dememe rağmen olmuyor, kurtaramıyoruz. her şeye olan inancını kaybetmiş yardım kabul etmeyen bir portre çizmesini konuşkanlığıyla kapatmaya çalışıyor.. demek isterdim ama bağıra bağıra her şey çok kötü diyor yahu. bu tespitleri 1 saatte yaptım. bu saat içerisinde zaman zaman içime kapandım zaman zaman okulu bırakmayı düşündüm. tehlikeli. ayrıca normalde ulaşılamayacak çok gizli bilgiler verip sizi etkilemeye çalışırsa aldanmayınız efenim.
  • evliliğe giden yolda üçüncü gişelere gelmiştir. evet ilki flört, ikincisi sevgili olma, üçüncüsü söz. gerisi gider. gittikçe yazarım. dün aileyle birlikte kız istemeye gitmiş olup, kızı almış kişidir ayrıca. n'olacağıdı bi de vermeyecekler miydi? çiçeğini , gümüş tepside çikelatasıını, anasını, babasını, kkardeşlerini ve takım elbisesini alıp gitmiştir. tam bir ritüel adamı.(

    --uvv beybi bi hareketlenme oldu sanki--

    bu adamla okulda tanıştım ben. işin aslı tipini pek beğenmediğimden konuşmazdım birinci sınıfta.(at hırsızına benziyodu goflik) meğersem duygularımız karşılıklıymış. neyse okuln ikinci senesi takılmaya başladık kendisiyle. (arabası vardı ipnenin kandırdı beni.) okula beraber gidip geliyorduk. gel zaman git zaman o bende ben onda kalmaya başladık. (daha çok o bende) sonra "reddemeyeceğin bir teklifim var hacı!!" diyerek okula geldi. teklifi "hacı sana iş ayarlasam çalışır mısın?"dı. (daha gençtim, toydum, olacaklardan bi haberdim.) "hafız" dedim, "bana her yol uyar!". "tamam" dedi, "bi şartım var, benle eve çıkcan, taaam mı?" dedi. (valla gençtim ve toydum.) "taam, hafız." dedim. o günden beri bu kerkenezle beraberiz. aynı evde bir buçuk seneye yakın oturduk. o dönem herhalde hayatımın en güzel yıllarıydı. çok eğlendik, konuşmadan anlaşmayı öğrendik, sırlarımızı paylaştık, insan sevgisini öğrendik, sevdik, sevildik. sonra evden çıktık. sonuç mu okulu yedi senede bitirdik, üç buçuk yıldır aynı iş yerinde aynı shiftte çalışıyoruz, aynı dönem askere gidicez. ama işte yollarımız bir yerlerde ayrılmak zorundaydı ve en güzel ayrılık bu oldu sanırım. dünyada yegane sevdiğiyle beraber gittiğimiz yoldan başka bir sapağa girdi. artık onun yolu başka yol. (yarraa yedin olm.*) uzun zamandır bişeyler yazmam için beni sıkıştırıyodu. işte istediğin oldu keraneci. güzel günlerden daha büssürü var önümüzde. ben arkandan gelicem sadece. * elbet bir sapak da ben bulur girerim, böylece eşitlenmiş oluruz.

    edit: bu entrynin amacı: bekarım, sözlük kızlarına selam edeirm.
  • bu sabah itibariyle (14.11) artık aynı işyerinde de çalışamayacağım yazardır. ulan kaç senedir dip dibe, göt göte ne güzeldi lan!!
  • 11 - 12 aralık tarihlerinde saat 17:00'a kadar türk silahlı kuvvetleri'ndeki birliğine teslim olacak zattır. öyle yarin koynunda yatmak güzel, otuzbire mecalin olmayacak...
  • gelecek 5 ay 5 günlük süre içerisinde iskenderun'da olacaktır. aldığı yeşil don ve atletleri neresine sokacağını ise henüz bilmiyorum.
  • bir deniz er olarak asla deniz göremeyeceği ankara lalahan'a düşmüştür.. ne alaka hala anlayamamaktadır..
hesabın var mı? giriş yap