dini inanç ^*

• facebook profili başlıklarından biri. religious views yani. çeşit çeşit olabilir.
• dunyayi kana bulayan unsurlardan en onemlisi.
• ilk sebep.
• ekşi sözlükte "ben marjinalim hacı, bildiğin gibi değilim" mesajı verilmek isteniyorsa ilk sallanılması gereken unsur. herhangi bir dini inanca (özellikle islam'a) kafa göz dalmazsanız kimse ne kadar marjinal olduğunuzu sikine takmaz burda, kusura bakmayın.
• kişiye özeldir, kimseyi ilgilendirmez.
• türkiyedeki anlamı sünni müslümanlık demek olan tanım.
• yaşamın anlamı.
• insanlığı, sanki aynı yerkürede yaşamıyolarmış gibi, sen-ben ya da siz-biz şeklinde ayrıştıran, birbirine düşüren bir olgu. kafasında bu kalıplardan uzakta insancıl bir felsefe oturtmaya çalışan kişiler ise saf kötülük düşünen bireyler olarak lanse edilir ve dışlanır. oysaki asıl zor olan yalanlarla günü kurtarmak değil, ne kadar acı olursa olsun gerçeklerle yüzleşmek, kendini gerçekleştirmektir. insanlığın kurtuluşu, barışı ve huzuru duvardaki diğer bir tuğla ile değil; düşüncede özgür, eylemlerinde sağduyulu bireyler sayesinde olacaktır.
• inanç insanın psikolojik ihtiyacından doğmamalı bence ya da doğsa bile ona iyi geldiği için doğru kabul edilmemeli.inancımızın artması için bilimin gelişmesine ihtiyaç duymamalıyız. en ilkel en cahil toplumlarda bile tarih öncesi devirlerde bile doğru imanı bulabilmiş olmalı insanlar. ihtiyaçtan doğan, psikolojik destek olan, sizi ahlaksızlıktan koruyan, nefsinizin arsızlığını dizginlemeye yarayan, cennet isteğiyle iyilik yaptıran, cehennem korkusuyla kötülükten alıkoyan bir inanç iman sistemi olmamalı doğru olanı.
  
  nedir bilmiyorum. nasıl doğru ilişki kurulur. en bilmez en cahil halimizle veya en bilmiş bilgili halimizle bilimin son gelişmesiyle bile baksak evrenin, yasaların başlangıcı, kuralların koyulması, devamı ve hayatın bunca anlama rağmen anlamsız olması bir yaratıcı varlığını kolayca kabul etmemize olanak sağlıyor. ama asıl merak edilen onla nasıl bağ kurulacağıdır. milyarlarca insan, gelmiş geçmiş en zekisinden en aptalına eğer kimse çıkıpta doğru inancı ben buldum ve herkese ilan ediyorum diyemediyse veyahut bu denilen sınırlı kaldıysa einstein'ın dediği gibi kütüphanede kitaplara bakıp" bir yazar var ama nasıldır, ne kadar anlarım bilirim?" diyebiliriz sadece. agnostiklik ile iman arasında gidip geliriz (bir tanrı varsa belki de istediği budur). kurallar içinde dini yaşamak zordur ama aslında kolaya kaçıştır. akıl düşünme sorgulama yükünden kurtulur.
  
  eğer ömür düşünerek ve yaşayarak doğru inancı bulmamıza ve yaşamamıza olanak sağlayacak kadar uzun değilse bu işin sırrı başka olmalı. tolstoy gibi düşünüp düşünüp aramak ve bulmak için istanbul'a giden treni beklerken garda ölüp kalabiliriz. son nefeste allah deriz yaşamımızda çok da kurallarına uymasak da. eğer tanrıyı hoşnut etmek yaşamımızın tek anlamı ise uğraştığımız işlerin çoğunun ne kadar boş olduğu ortaya çıkar. ama sürekli ciddiyetle bir şeylere ulaşılmaz. tenefüsler boş işler, oyunlar olmalı beyni sessiz modda kendi haline çalışırken bırakabilmek için. ön planda başka hafif keyif verici işlerle uğraşmalı. acaba tanrı hadi bakalım beni bulmak için neler yapacaksınız işte sizin oyun alanı deyip bizi bıraktı mı kendi halimize? inanç sistemleri içindeki kavgaları hatta onun adına işlenen cinayetleri nasıl karşılıyor acaba?
  
  yetiştirildiğim inanç sistemi içinde çok acı çektim çok berrak değil ama bir kısmı egom içindi. yanlış yolda bile olsam tanrının varlığına inanmam ve ondan istemem onun için kıymetli değilmiydi? bir şeyleri deneyimleyip anlamak görmek için bu aklıma asla gelmeyecek halleri yaşıyorum diye umud ediyorum. tanrıdan/allahtan beklemeyi ve umud etmeyi hiç bırakmadım. çağırdığında ses verdiğinde, aklıma düştüğünde her işimi bırakıp koşup geleceğim nazından usandığım sevgili gibi bana. hiç ses vermiyor ama ben yıllarca onu bekliyorum kendimden bile habersiz.
• nabza göre şerbet. müslümana müslüman, ateiste ateist gibi olmak.