• tristan tzara adlı kişinin ` : dadaist` 1923 yılında basılan "de nos oiseaux" adlı kitabından bir şiir.
    alıntı vermek gerekirse ` : hepsini fransızca yazmanın bi alemi yok`:
    "...çikolata yiyin
    beyninizi yıkayın
    dada
    dada
    su için...."

    yahutta:
    "...ne mutlu ne üzgün olan
    bir dadaistin şarkısı
    ne mutlu ne uzgun olan
    bir bisikletciyi severdi ` : bahsi gecen dadaist bu`... "

    özetle bu şahıs gözlerini kapayıp aklına gelenleri ardarda koymuş ve de bir şiir elde etmiştir. adına da dadaizm denmiştir` : ööretmen ööle dedi`. guzelde olmuştur şiirin bütünü.

    ps:` : bozuk ceviriden dolayı özür dileriz`` : zor zanaattir şiir tercüme etmek`
  • türkçeye cemal süreya tarafından çevirilen ve dadaizm'in başlangıçı sayılan tristan tzara şiiri;

    i
    la chanson d'un dadaïste
    qui avait dada au coeur
    fatiguait trop son moteur
    qui avait dada au coeur

    l'ascenseur portait un roi
    lourd fragile autonome
    il coupa son grand bras droit
    l'envoya au pape à rome

    c'est pourquoi
    l'ascenseur
    n'avait plus dada au coeur

    mangez du chocolat
    lavez votre cerveau
    dada
    dada
    buvez de l'eau

    ii
    la chanson d'un dadaïste
    qui n'était ni gai ni triste
    et aimait une bicycliste
    qui n'était ni gaie ni triste

    mais l'époux le jour de l'an
    savait tout et dans une crise
    envoya au vatican
    leurs deux corps en trois valises

    ni amant
    ni cycliste
    n'étaient plus ni gais ni tristes

    mangez de bons cerveaux
    lavez votre soldat
    dada
    dada
    buvez de l'eau

    iii

    la chanson d'un bicycliste
    qui était dada de coeur
    qui était donc dadaïste
    comme tous les dadas de coeur

    un serpent portait des gants
    il ferma vite la soupape
    mit des gants en peau d'serpent
    et vient embrasser le pape

    c'est touchant
    ventre en fleur
    n'avait plus dada au coeur

    buvez du lait d'oiseaux
    lavez vos chocolats
    dada
    dada
    mangez du veau

    türkçe tercümesi ise;

    i

    bir dadacının şarkısı
    yüreği dadayla dolu
    fazlaca yordu motoru
    yüreği dadayla dolu

    asansör bir kral taşıyordu
    ağır çıtkırıldım özerk ayrıca
    kırsın mı sana sağ kolunu
    yollasın mı roma'daki papa'ya

    artık bu yüzden işte
    asansörcüğün yüreğinde
    dada mada hak getire

    tıkınıp durun çikolata
    yıkayıp beyninizi
    dada
    dada
    su için üstüne sonra

    ii

    bir dadacının şarkısı
    ne hüzünlü olan ne de neşeli
    seviyordu bir bayan bisikletçiyi
    o da ne hüzünlü ne neşeli

    ama yılbaşında kıskanç koca
    öğrendi ne dönüyorsa hepsini
    bir öfke sonucu yolladı vatikan'a
    üç bavul içinde ikisinin cesedini

    ne bizim sevdalı
    ne de bayan bisikletçi
    artık ne hüzünlü ne neşeli değildi
    beyinler layık ağzınıza

    askerinizi yıkayın hamamda
    dada
    dada
    su için üstüne sonra

    iii

    bir bisikletçinin şarkısı
    yüreğin dadası ondaki
    bir dadacıydı kısacası
    yüreğin tüm dadacıları gibi

    eldivene bürünmüştü bir yılan
    güvenlik musluğunu der demez kapadı
    yılan gömleğine dönüştü eldiven
    ve kucakladı hazreti papa'yı

    asıl dokunaklı olan
    çiçekten bir karın
    ve artık yok dada falan

    kuş sütü bardaklarda
    ve yıkanmıştır çikolata
    dada
    dada
    gelin dana şişkebabına
  • türkçe ile dada şansonları isimli bir tristan tzara kitabı. sub yayınları'ndan çıkma.

    dadaist sanatçılar, kendimden her zaman birer parça bulabildiğim eserlere imza atmışlar. bazen öyle parçalar buluyorum ki(parçalardaki kültürel akımı kastediyorum aslında); sanki o parça kitaba gömülü kalsın, oradan hiç ayrılmasın, yoksa, foyam(kültürel, düşünsel) ortaya çıkar diye düşündürüyor. halbuki uzak durduğum öcü gibi baktığım anlayışlar, sanki kulağıma "sen de böyle olmak zorundasın" diye kulağıma fısıldıyor. ben de mi öyleyim? diye düşündürüyor. uygulaması zevkli, değer ve anlam kaygısı taşımayan hareketleri çağrıştırıyor bunlar bana. korkunç, geliyor. eğer ben gerçeksem ve gerçek kadar değerli isem, hayat da gerçek ve değerlidir. tüm bu yol, zaman ve uzay ve insanlar ciddiye alınmalıdır. akıl, üstün kılar, beni, kendimden bile. diil mi? öyle yapışkan bir şey ki bu dada, simbiyotik bir ilişkiye girme çabasında, sürekli. bir elimden sökebilsem, diğer elime bulaşıyor. ilgi çekici, rahat ve aynı zamanda tehlikeli. bulaşmamak gerek, insanlar anlamaz. neyse. bu kitap; ben ne okudum ve bu ne güzel bir şey böyle sorularının birleşimi gibi. tadını çıkarın.

    dada-dada-dab-dam-dam. abra kadabra. vesaire vesaire. falan filan. şöyle böyle. bye.
hesabın var mı? giriş yap