• yeni bir sekizinci nesil yazar, hoşgelmiş.
  • radyo ekşi maceramdan yanıma kâr kalan tek "şey" kendisi sanırım.

    dedikodu ve kolpalık kitaplarının yeniden yazıldığı sözlükçü ortamlarından elimi ayağımı çekmemin üstünden 1 seneden fazla zaman geçti. iğrenti döneminden sonra herkesle mesafemi korumaya çalıştım; kimseye güvenmeme ve özelimi açmama kararı aldım. uyguladım da sanırım artık kimse sevmiyor beni sdlfkjsdklfjsdklf. cepteki arkadaşlarımla bile arama kalın bir çizgi çektim; çoğu götümün kalktığını düşündü. kimisini ufak bir itişim uzaklara savururken; kimisi de "redyo iyi çocuk da işte depresif arızalı ibne. elleşmeyelim o bize döner." diyerek ısrarla kenarımda köşemde kalmayı tercih etti. ki hiçbir zaman kimse için o kadar gerekli bir insan olmadım, teşekkür edeyim buradan.

    bütün bunlar olup biterken, radyo ekşi'nin chat sayfasından, gecenin ikisinden sabahın altısına yedisine kadar, yazar olmadığı halde gözümüze batmayan, senelerdir tanıyormuşuz gibi benimsediğimiz cafe latte'nin, çaktırmadan bu bir avuç insanın içine sızdığını fark ettim. dertlerimizi sıkıntılarımızı paylaştık, birbirimiz için üzüldük, endişelendik; sevindik ve eğlendik. şimdi aramızda sağlam bir dostluk var, "nasıl bozulabilir?" diye düşündüğümüzde aklımıza bir şey gelmiyor. birbirinden menfaati olmayan iki insan için bundan daha kıymetli bir durumun oluşabileceğini sanmıyorum. ne mutlu gecenin köründe aptal bir internet radyosu programına harcadığım zamana.
  • prelude

    - mesaj ışığı yanmış, bakalım kim... hmm övmüş bizi, bi teşekkür cevabı yazalım.. takada tukada...

    - mesaj atmış.. ha?? msn vermiş. lan istememiştim bile.. allah allah.

    msn'de başka bi kız arkadaşla konuşmadan:
    - demin bi kız mesaj attı, msn verdi yahu ben istemeden.
    - seni işleten bi arkadaşın olmasın.
    - haa doğru lan, kesin benle dalga geçmek isteyen biridir, lan milletin işi yok :)))

    msn konuşması esnasında
    - kim bu acaba ya, kaba şimşek olabilir mi, o da kalkıp uğraşmaz ki bu kadar, hem sözlük accountu da var, allah allah...

    gerçekmiş.. bugün hatta herkes beni fake sanıyor diye sitem etti. e kızım n'apalım alışmamışız, tabii ki oyun sanarız..

    end of prelude...
  • intermission

    brick top gibi kız resminden başka düşündüğü şey olmayan abazan herifin tekiyle arkadaşlık edip onu hoşgören, ama aynı hoşgörüyü sözlüğün diğer yazarlarından esirgeyip ikiyüzlülük sergileyen, ekşibition'daki kız resimlerini görüp kıskançlıktan çatır çatır çatladığından ar, haya, namus, feminizm gibi fason kavramların arkasına sığınıp güneşi balçıkla sıvamaya çalışan, ay parçası göt ve meme resimlerini görmemizi engellemeye çalışan, buzdolabı gibi ve ayrıca da çok çirkin hatun.

    end of intermission
  • beni turkiyede kadin olmak basligina yazdiklariyla (bkz: turkiye de kadin olmak/@cafe latte) mest eden yeni ve harika bir yazar,karmasi neden sifirin altinda anlamadim,zira sutu iyi ayarlanmis guclu bir kahve etkisi yapiyor yazdiklari.kahve sevmeyenler cok galiba.
  • belki de beni badilerimin yanına gitmekten kurtarmı$ olan iyi niyetlidir. nesilda$ımdır desem yeridir.
  • sıcak bi insanmış, onu gördüm.
    bir mesaj attı, "lan kesin tanıyorum ama nerden?" dedim... meger henuz tanismamisiz...
    henuz...
  • tamam şahane insandır, gülüşü neşe verendir, fazla süslü olduğunu düşünüp kulağa eğilip "ya ben fazla mı tikky kaçtım acaba bugün?" sorusunu sorabilecek kadar etraflı düşünen ve sempatiktir.

    ama

    bir midesi, vardır ki, kendisinden bağımsız, federe*...
  • her daim şu satırların yazarını şımartan, utandıran...

    içi ayrı güzel dışı ayrı, geceleri yanan mesaj lambasının en sıcak ışığı.

    iyi ki var... iyi ki varmış.
hesabın var mı? giriş yap