14 entry daha
  • kemal tahir romanları arasında seçme yapmak çok zor ama bu kitap ilk üçe girer benim listemde.

    hikaye hep aynı. cumhuriyet gelmiş ama ankara'ya ve istanbul'a gelmiş.bozkırın yani anadolu'nun yani türk dediğimiz insanların yarısından fazlasının bunda haberi yok. napıyor ankara? çağdaşlaşacağız diyor. ilk iş idealist öğretmenler yetiştirmeye başlıyor. sonra onları bozkıra salıp köy enstitüleri ile bozkırın insanlık düzeyini yukarı çekmeyi hedefliyor. ama yer mi bunu bozkırın sahibi?

    bu arada bozkırın o zamanlardaki feci durumu için şuna da bir göz atın derim. (bkz: ahmet haşim'in şevket ince'ye yazdığı mektup)

    ismi cumhuriyet'in idealini ve bir anlamda da imkansızlığı anlatıyor. bozkır varsa çekirdek yok, çekirdek varsa bozkır yok. çöldeki kutup ayısı gibi.

    hükümet içinde zaten ikilik var. savaş zamanı işler karışık. bunun işe yaramaz bir macera olduğunu savunanlarla idealistler çekişiyor boyuna.

    devrimler bir heyecanla başlamış ama idealist öğretmenler 20 yılda yılmış. intihara meyilli hale gelmişler.

    e bütün bunların üzerine bozkırın kahramanları, o ferasetine * güvenilen, her zaman doğruyu seçen cahil halkımız, türkiye'nin gerçek sahipleri alıyorlar zurnayı ellerine kendileri çalıp kendileri oynuyorlar.

    kaynak kodları tarihteki ilk din adamına kadar giden köyün din adamı kara derviş, uğruna yandığı, köy enstitülü öğretmeni kaçırır. esrarını sarar ve avıyla oynar. elbiselerini parçalar. öğretmenin göbeği görünce kendinden geçer.
    "ben bu ay parçası göbeğe ayetel kürsi yazmayınca, öyle mi kahpe sultan, yazıp gerisin geri yalamayınca" der.

    köylü ana esdüdü'ye gitmeyi seçen oğluna "gitme esdüdüye işin başına geç" diyor. oğul, "ana askere mi gideydim" diyor. "okuyacam köyümde kalacam, memur aylığı alıcam" diyor. "esdüdüdde tuzsuz yağ yiyeceğiz, 3 öğün, sabah çay içeceğiz" diyor. anası "olum adama bedavadan tuzsuz yağ yedirir mi osmanlı. düzenbazdır onlar" diyor.

    ağalar esdüdüyü istemiyor. hükümet adamlarına esdüdü yanlısı gözüküp bu işin tutmayacağından emin olarak kazıklıyor gelenleri. sıtmalı yere esdüdü yaptırıyorlar.

    daha neler neler…

    ortaya da bu muhteşem roman çıkıyor. kemal tahir günde dört saat yazarmış. kalan zamanında da yazdıkları için araştırmalar yaparmış. yazmaktan çok yazdığı için araştıran bir yazar, yazma kudretini, gerçek bilgiyle harmanlayınca böyle didaktik romanlar ortaya çıkıyor işte.

    kitabı ister yakın tarih rafına koy, ister mizah bölümüne ister klasik romanlara ister macera/gizem/korku rafına. hepsinde çok satanlara giriş garanti. okumadan yakın tarih hakkında ahkam kesmeyin.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap