• 9. nesil _nihayet_ yazar!
  • yaşamak için sürekli mücadele etmesi gerektiğini bilen, umutlarının sönmemesi gereken, eminimki bir şekilde çektiği sıkıntıları atacak ve mutlu olacak nesildaşım.

    ben de o haberi bir şekilde alacağım ve mutlu olacağım. her şey umut etmekle başlar. kendisinin de yeneceği hastalığı yenen insanlar dünyanın dört bir yanındalar şu an. o da onlara katılacak bir gün.

    "...see the stars they're shining bright
    everything's alright tonight..."
  • http://davuttopcan.blogspot.com/ diye bir blog sahibi ve sözlük ile blog'u arasında koşturmaca içinde olan kişi!...
  • entrylerinin ve blogunun takipçisi olduğumuz, yakışıklı abimiz.
  • kanser 3. kez nüks ve ilk kez metastaz yapan bedbaht yazar, işi gücü istanbulu bırakıp ege'ye yerleştikten sonra manyaklığın, deliliğin amına koyan yazar türüdür, bir yandan kemoterapi alırken diğer yandan da ölüme kendini iyice hazırlamıştır. üzerindeki yükleri tamamen atıp, artık hayatta misafir gibi sırtında bir sırt çantası ile nerde akşam orda sabah yaşamaya başlamıştır.

    http://davuttopcan.com/ adresinden yayın hayatına devam etmektedir.
  • hakkın rahmetine kavuşmuştur. mekanı cennet, toprağı bol olsun. allah taksiratını affetsin, rahmet eylesin.

    (bkz: davut topcan)
  • blogunda gayet sıradan, her blogda benzeri bulunan bir yazı vardır. gözleri doldurur.

    --- spoiler ---

    merhabalar, ben davut topcan

    buraya eminim ki bir sürü şey yazacağım ancak şimdi tasarımı tamamlamalıyım..!

    --- spoiler ---
  • daha 2 gün önce yakın bir arkadaşla bahsettik kendisinden. kan ihtiyacı olduğunu, uzun uzun aradıklarını söylemişti. yoğunluğumdan fark edememişim. bir şeye ihtiyaç olursa mutlaka haberim olsun dedim. hatta bir kez daha durumunu sormak için babasını aradı yanımda. değişen bir şey yoktu, umutla bekliyordu herkes, duayla...

    sonra kayıplardan konuştuk. hayatın adaletsiz olduğundan. genç yaşta arkadaşlarımı kaybettiğimi söyledim. genç gidenlerin daha fazla acıttığını. ölümde adalet aramayacak kadar olgunduk ikimiz de. ama yediremiyorduk işte genç bir bedeni toprağa vermeyi. sonra bahsetmeme kararı aldık. ben her zamanki gibi yok saymanın gerçeği ortadan kaldıracağını düşünürmüş gibi değiştirmek istedim konuyu. değiştirdik de.

    ve bugün hiç tanımadığım bu insanın haberini ben verdim arkadaşıma. bilmediğini bilmeyerek açtım telefonu. sadece yanında olmak için. neşeyle açılan telefonda kekeledim. hiçbir zaman iyi olmadım zaten böyle konularda.

    şimdi insanların acısını görüyorum. ve neden bilmiyorum eski yazdıklarını okuyorum. içim acıyor. her erken ölümde olduğu gibi, sanki üzerinden yıllar geçmemiş ve ben canımın bir parçasını kaybetmişim gibi, canının bir parçasını kaybetmiş insanları gördükçe içim acıyor.

    tanıdığım tanımadığım herkese gitmeyin demek istiyorum. gitmeyin, onu toprağa vermeyin ellerinizle. olmamış gibi yapın. benim hep yaptığım gibi. bir yerlerde gezdiğini düşünün. sanki her an sizi arayacakmış gibi dursun telefon numarası cep telefonunuzda. gitmeyin demek istiyorum, diyemiyorum.

    hiç tanımıyordum kendisini ama içim acıyor. yakınındaki insanlara ölümün eli değmiş her insan gibi. teselli edecek cümleler çıkmıyor ağzımdan tesellisi olmadığını bildiğim için. sadece içim acıyor. "hayat çok kısa" diye yazdığını görünce içim acıyor.
  • adaya gelecekti, kısmet olmadı. rahat ve huzurlu olsun artık.
  • genç yaşta dünyayı bırakıp gitmek yeterince acı bir şeyken, arkasında hissiyatına, yaşadıklarına dair sayfalarca satırlar bırakınca kendisi... tanımasam da, empati kuramamak, içinin sızlamaması, gözlerin dolmaması mümkün olamadı.. mesela şu satırlar pek dokundu bana:

    "evet, moralim bozuk! bozuk mu? bombok..kızlar siz burayı okumayın, (çocuklar gibi deli gibi ağladım) ölüme bir kaç adım daha yaklaştım… en azından mevcut kemoterapileri bitirip, ispanya’da bir kaç ay yaşayabilirim diye hayal ediyordum, galiba olamayacak. enayi gibi 5 yıllık pasaport aldığıma mı yanayım? (sanki beş yılım varmış gibi) yoksa kısa süreli de olsa hayal kurduğuma mı?…. aptalın tekiyim ben.. (hani iyi bakın ömrünüzde daha aptalını göremezsiniz çünkü…)"
    (bkz: http://www.davuttopcan.com/genel/durumlar-2.html)

    mekanın cennet olsun genç adam...
hesabın var mı? giriş yap