• "varolmanın dayanılmaz hafifliği" yerini onulmaz sancılara bırakıyor(du) sanki -bergen dinlerken-... hiçbir dilde kulu olmayan litost tanrılara kurban edilmişti yüzü -hüznün- malihûlya bahanelerle. o ise, perçemleri ile örtmüştü karanlığı(nı)...
    ne üzerinde yıldızlı gökyüzü vardı, ne de içinde -şeytanların masasına meze edebileceği- bir ahlâk yasası. ve hiç umurunda değildi kant'ın tasası.

    - beyler, ağalar, kasımpaşa ne taraftaydı?
hesabın var mı? giriş yap