bekle dedim gölgeye

• atif yilmaz filmi.. muzikleri de ayse tutuncu'yle serdar ateser'in.. mozaik power..
• barış pirhasan senaryosu.. müzikleri pek lezizdir, vapurlar gibidir..
• yillar sonra tekrar vizyona girdiginde adinin bekle dedim taksiye olmasini umdugum film. (bkz: cagi yakalamak)
• roman hayli hüzünlü ve (haklı olarak) depresiftir. film ise romanın özünü pek yansıtmaz.. hatta epey kötü bir filmdir..
• filmdeki en şık sahne cüneyt çalışkur'un la luna şiirini şarkı haline getirip gitarla mırıldandığı sahnedir. filme ve kitaba hakim olan umutsuzluk ve karamsarlık gayet vurucu bir şekilde anlatılır bu sahnede. lale müldür'ün şiiri için ise: #1503205
• atıf yılmaz'ın bu filmi 'aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni' filmindeki haşmet asilkan'ın çalışmasını hatırlatır insana. hüzün verir yani.
• kitaba gelecek olursak. depresif bir dönemde okunmaması gerekir. bu küçük uyarıdan sonra mevzuya gelelim. 1980 öncesinde üniversite merkezli sol örgütçülük yapan üç kişi vardır olayın merkezinde. iki erkek, bir kadın. (isimleri de hep e ile başlar) olay örgüsü 1980 sonrasında iki erkeğin aynı evde bulunduğu sırada birisinin ölümüyle başlar. bir silah sesi duyulur. ve odayı görürüz. ölenin intihar mı ettiği yoksa arkadaşı tarafından mı öldürüldüğü belirsiz gibi görünür ilk başta. bir de bu ölüm olayını soruşturan bir gazeteci vardır. aslında 1980 öncesinde bu gazeteci de bu üç kişi ile aynı okuldadır ama bir türlü bu üç kişilik çekirdek gruba girememiştir, uzaktan istemesine rağmen. tüm bu soruşturma boyunca hayatta kalan erkek ve kadınla konuşup olayı çözmeye çalışırken diğer erkek de overdose'dan ölür. ama bu ölümün de intiharsı bir yanı vardır. gazeteci yine dahil olamamaktadır üçlü çekirdeği. ve film üç kişiden hayatta kalan tek kişi olan kadının şile'ye gitmesi ile sona yaklaşır. peşinde 1980 öncesindeki belalısı ruh hastası ülkücü oğlan da vardır. ve tabii gazeteci. bundan sonrası film açısından spoiler'a giriyor. aslında kitapta olay örgüsü kadar önemli olan 1980 öncesi sol örgüt içi iktidar kurumunun didiklenmesi, 1980 sonrasında solculara medyanın ve toplumun bakışı, ve o üç kişi arasında kimsenin anlamayadığı güzel ilişkinin işleniş biçimidir. iyi bir romandır vesselam.
• filmde bir ara derya köroğlu'nun apartman içi stüdyosunda bateri çaldığına tanık oluruz, fakat daha şaşırtıcı olanı derya köroğlu bir kadın ile öpüşmektedir.
  (bkz: film icabı)
• kitap yazmaktan cok iletisim yayinlari' nin kapaklarini yapan cok yonlu insan umit kivanc' in siyasi polisiye romani. kitabin dortte birini okumus olmama ragmen hala erdinc-erdal-ersin isimlerini birbirine karistirmaktayim, bir de isin icin de esra olunca insanin arasira umit kivanca kufredesi geliyor, tabi saka bir yana umit kivanc' a olan hayranligim bu kitapla iyice artti, kanimca en basarili kitabi, okumak icin epey geciktigimi hissediyorum, henuz bitirmemis olmama ragmen.
• kitabini okumadim ama filmi icin guzel diyebilirim, en azindan o doneme dair cekilen filmlerin yaninda bana kalirsa iyi bir filmdir.