• dokuzuncu nesil çaylak.

    yazar.
  • yanında kendim gibi olabildiğim çok az insandan birisi. kendimi olduğumdan daha iyi ya da çoğu zaman başka insanların yanında yaptığım gibi olduğumdan daha kötü göstermeye* yeltenmiyorum. ne olduğumdan daha iyi ne de daha kötü; tam da olduğum gibi davranıyorum. bir an geliyor dünyanın en salak esprisini yapıp yine dünyanın en salak sırıtışıyla yüzüne bakarken ne yaptığımın bilincinde olsam bile rahatsızlık duymuyorum. belki beni anlayacağına inanıyorum belki de çok yaşamış çok görmüş bir insan edasıyla hiç bir şeye şaşırmamış gibi bakmaya bir ara vermesini izlemeyi seviyorum. en güzeli bu rahatlığı seviyorum. bu rahatlık imkanını bulbildiğim için eğilip ayaklarına kapanmak istiyorum. en güzeli de bunu hiç farkettirmiyorum ki bu imkanı kaybetmeyeyim veya bilindik bir şey haline getirmeyeyim.*

    garip olan taraf; bir çok kez, hiç bir zaman konuşmadığım ve hiç kimseye anlatmadığıma emin olduğum fikirleri ondan duyuyorum. anlatıyor, konuşuyor ve kendimi dinliyormuş gibi bakakalıyorum. "evet, normal" ya da donuk gözlerle "hımmm" diyebiliyorum ancak sonra ağzımı açtığımda.
  • haftasonunu dört gözle beklemekte olduğu gelen haberler arasında.
    yerel lezzetlerdense en çok kanamit'i seviyor imiş.
  • beni ekşi sözlük ankara kitap kulübüne davet etti. amerikan tanrıları adlı kitabı okuyacaklarmış. ben okumadımdı. iki gün kaldı ve ben kitabı bugün aldım. o kadar akıcı ve güzel ki büyük ihtimalle bu gece geç yatıp bitireceğim kitabı.

    kendisine bu yüzden teşekkürü borç bilirim.
  • aldığım nefes gibi birşey.

    alacakaranlığın en güzel zamanında, şafak sökmeye yaklaşırken.
  • kendisi bugün bir mulder için scully neyse, bir sherlock için watson neyse, efendime söyleyim bir memoli için cem neyse benim için de aşağı yukarı o.
    yalnızca çok daha fazlası.

    yine de sen, tek bildiğim
    ilk hitchcock'u seninle izlemişim

    dedirten olay.
  • food network'un en uzun soluklu yapımlarından biri. program, tombik abla ina garten ile 10 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.

    ayrıca türkiye'deki food network yayınlarında, ina'yı müge oruçkaptan seslendiriyor.
  • aşağı yukarı iki senedir kıymetlimiz.

    the gloves are off
    the wisdom teeth are out
    what you on about?
    i feel it in my bones
    i feel it in my bones

    i’m stronger now
    i’m ready for the house.
    such a modest mouse
    i can’t do it alone
    i can’t do it alone

    every time i see you in the world
    you always step to my girl

    sözlerinin yazılma sebebi.

    bir de sanılanın aksine yemek programı falan değildir, allah aşkına ne saçmalıyonuz ya.
hesabın var mı? giriş yap