• (bkz: ilkyaz)
  • hayattaki en büyük kaybedilmişliklerin derinliklerine can acıtaraktan parmak basan bir derin söz.
  • aslında kimsenin bunlarla vakit kaybetmeye hiç niyeti olmadıgını,onlar icin onemli olanın elle tutulur ve goze batıcak denli somut olması gerektiğini anlatmak farzdır bunu soyleyen insanlara..cunku üşengeçlik ve öncelik denen şeyler vardır,bu grip olmaya ba$ladıgınızda iki hap$ırıkla ilaca yonelmeyip derecedeki civanın 38'e doğru kaydığını gorunce doktor-eczane aramanız gibidir..
  • ne güzel şiirmiş.
    (bkz: bir şeyin teorisi)
  • "vakit olsa bile yürek yok kimsede" dir çoğu zaman.
  • incelikler hem keskin hem kırılgandır. toplu halde yaşamalarına rağmen asla tek bir çizgide birleşmezler. birini fark eden diğerlerinide yavaş yavaş anlamaya başlar. fakat kendi yara alır anlayanın, birileri gelir ve bu saçmalıkları(!) anlamaz. o ise anlatmaya çalışır ama başaramaz. sonra insan ya küser diğerlerine ya da incelikleri satır aralarında yaşlanmaya mahkum eder. "seviyeli" ilişkiler yaşar, kum sessizliğine gömülmüş çığlıklar atar. her bir hayat artık bu yüzyılda okunmadan, fırlatılıp atılmış bir mektuba dönüşür. magazin basınından birilerinin yaşadığı yalnızlıklar okunur mutlu olunur. porselen demlikte içilen çayın yerini artık poşet çaylarla karışık dedikodulu saatler alır. herkes kendinden konuşmamak için onlarca şey anlatır, kendinden saklanır. bir yerinden yakalansa gizlediği kelimelerin, o çözülecektir. bazı kalpler iz sürsede, onlarda hikayenin sabır istemesinden bunalıp giderler. kalanlar kimlerdir? insan kendinde bile kalamıyor, kaçıp gidiyorken hala direnenler kimlerdir? onlara bu çağın öykücüleri demeliyiz belki de. yıldızlara ulaşmanın hayal bile edilemediği devirlerde onlara isimler verenler de öykücülerdi. foucault bu masa bu sandalye sanat eseri oluyor da benim hayatım neden bir sanat eseri olmasın demişti. gittikçe azalan öykücüler veriyorlar bunun cevabını; kendimize daha çok vakit yaratmak için daha çok çalışıp kendimizi öldürdüğümüz bu çağda. yaşamak için, sıkıntıdan öldüğümüz işlerde çalışmaya mahkum olduğumuz bu karakalem tabloda. ve en çok zarar gören yine çocuklar oluyor. onlara iyi bir yaşam sağlamaya çalışan anne baba o kadar vakitsiz ki onları dinleyemiyor, nasılsa ritalin var, hem ilaçlar incelikleride silebilir ve anlaşılacak bir şeyde kalmaz artık o rüyada.
  • (bkz: üzüntü)
hesabın var mı? giriş yap