• türkiye büyük millet meclisi 21. dönem milletvekili
    abdülkadir aksu, istanbul
    diyarbakir -1944, muzaffer, vedia - ankara üniversitesi siyasal bilgiler
    fakültesi - almanca - mülki idare amiri, vali - kaymakam, malatya emniyet
    müdürü, kahramanmaraş vali vekili, emniyet genel müdür yardımcısı, rize
    valisi ve belediye başkanı, merkez ve gaziantep valisi - xviii, xx nci
    dönem diyarbakır milletvekili - içişleri, devlet eski bakanı - evli, 2
    çocuk.
  • 2002 secimlerinde istanbul 3. bolge milletvekili ve yeni icisleri bakanidir..
  • bir kamu gorevi bildigim icun yaziyorum. bu vatandas asiret reisidir, yani agadir. o yuzden girdigi her partide el ustunde tutulur, aninda bakan yapilir. turkce konusamaz ama kararname yayinlar. sonradan uyarmadi demeyin.
  • bakanligi doneminde teror adina tatsiz olaylarin arttigi adam.
  • 24 haziran 2004 tarihindeki patlamalara "bombayi ciddiye almiyorum" yorumunu yapmak gafletinde bulunmus tecrubeli siyasetcimiz ve donemin icisleri bakanidir. "gaflet" diyorum, zira eger bana vatandaslik bilgisi dersinde yanlis ogretilmedi ise turkiye cumhuriyeti'nin bir bakani olarak, hele hele icisleri bakani olarak milleti huzursuz eden her gelişmeyi ciddiye almakla yukumludur.
  • sözlük nesli portakalda vitaminken içişleri bakanlığı koridorlarını aşındırmaya başlamıştır. devletin idare ve asayiş ile ilgili türlü makamında yer almıştır da kadınlara el kalkmaması gerektiğini -bu kadar senede- emrindeki çalışanlara öğretememiştir (belki kendisi de bilmiyordur). başarısızdır.
    (bkz: 8 mart dünya kadınlar günü)
  • tam bir siyaset adamidir kanimca. hedef sasirtmacanin en alasini onda görmüstüm gürkan zengin ile yaptigi röpörtajda. sorulan sorulari duymazadan gelip siyasi sov yapmayi süper becermekte. ayrica yaptigi bir açiklama var ki evlere senlik (bkz: #7140685).
  • valiliklere gönderdigi genelgede, "gençleri kötü alışkanlıklara itici faaliyette bulunduğu tespit edilen bar, pavyon ve diskoteklerde kontrol yapılarak, 'uygunsuz hal'deki öğrencilerin rektörlüklere bildirilmesi" isteyen bakan !!! diskotek ve barlarda neyin uygunsuz hal olduguna karar vermek size mi dustu diye sormak lazim, essek kadar universite ogrencileri, cumhuriyet devletinin vatandaslari sarilip opustukleri icin rektorluge mi cagirilacaklar? bir egitim kurumu neyin nesi olmaktadir ki ogrencilerin okul disi ozel hayatlarini karisma girisiminde bulunsun? ayrica bu sayilan yerler arasinda nicin camiler yoktur? cuma namazi cikisi meydanlarda seriat gosterisi yapanlardan ogrenci olanlar tespit edilip rektorlukte kulaklari cekilmeyecek mi? atilla koc'un skandallari yetmiyordu, siz yardimina yetistiniz, iyi oldu.
  • vaktinde sevdigine kavusamamis bakanmis bu ...

    içişleri bakani aksu'nun sirri açiğa çikti...

    ''önce o 6 sayfayı dikkatlice okudum. daha sonra araştırdım, iddia doğruydu. bir araştırma kitabının o sayfalarında, bakan aksu?nun ilginç bir hayat öyküsü sıkışıp kalmıştı.''
    14 kasım 2005 pazartesi 10:24

    şamil tayyar'in yazisi:

    aksu'nun sirri

    diyarbakirli bir avukat arkadaşımla ofisinde sohbet ediyoruz. çekmecesinden bir kitap çıkarıp ?şurayı dikkatlice oku? dedi. kitabın adı, diyarbakır ağzı. yrd. doç. dr. münir erten tarafından kaleme alınmış, 1994 yılında türk dil kurumu?nca yayınlanmış. folklorik amaçlı bu araştırma kitabında, yöre insanlarının anlatımına yer verilmiş.

    arkadaşımın oku diye işaret ettiği bölüm, 104-109?uncu sayfalar arasındaydı. birkaç paragraf okudum, bir şey anlamadım. ?ne var bunda, bir kadın kendi yöresel ağzıyla hayat hikâyesini anlatıyor? dedim. güldü. ?bu kadın, içişleri bakanı abdülkadir aksu?nun annesi, anlattığı kişi de bakan? demesin mi?

    önce o 6 sayfayı dikkatlice okudum. daha sonra araştırdım, iddia doğruydu. bir araştırma kitabının o sayfalarında, bakan aksu?nun ilginç bir hayat öyküsü sıkışıp kalmıştı.

    kitabın yayınlandığı tarihte 72 yaşında olan vedia aksu?nun anlattıklarına bakınca anladık ki, meğer aksu, sevdiği kızla evlenememiş. anne anlatıyor: ?şindi, şubatta geldi kadri. anne dedi, bi kız bana vurulmiş alacağam. dedım oglum yabançi alınmaz. senin dayın kızi var. cınsıni cibileyetini hepsini, soyuni sopuni tanıyam. peki dedi, yüzügi tah da sora gidelim. şubatta üzügini tahtıh, getti. kız kendinden vaz geşti. ondan sora mezun oldi, şadetlamesini aldi, geldi. geçtim abeme söyledim. abem dedi, kız benim, oglan benim, sen heş bi şeye karışma dörusu. babası da kalpti, yeni hasttehaneden çıhmişti. hemen de yidi, oglimi evlendireyim de sonra öleyim. bunun dügünni yaptıh.?

    kınada içki

    bakan aksu, annesi istemeyince sevdiği kızdan vazgeçmiş, dayısının kızıyla evlenmiş. düğün masraflarını da kızın babası, yâni dayısı karşılamış. anne, düğün gününü ise şöyle aktarıyor: ?gece, kına gecesi, içkili mezeli. gündüz de mevlüt ohuttuh yaşlilara. ahşam da gençlere güzel bi yemek verdıh. eylendiler, abemlerde de epey emniyet tarafından araba yolladiler. o zaman kaymakamdi. diyarkakır?da sıtajerlıgıni göridi. dügününde artıh çalgilar, emniyetin arabalari... sorma.?

    göğsü paralarla doldu

    annenin bu renkli anlatımını okudukça, aksu?nun da düğün zengini olduğunu anlıyoruz: ?gece de bir güzel çalgi getirdıh, kendini tıraş ettiler evde. elbisesini geydirdiler. ama göresin, sorma. böle göksüne paralardan heç görükmidi kadri. güzel eglence yaptilar. saat on biçuhti, içeriye verdiler. içeriye verdıhtan sora arkadaşlari geldi buni çıhartti. sabaha kadar o büyuğ avlida eglendiler, heç yuhi yoh. sabah oldi, resimçi geldi. yine tekrar avlida biznen hepimiz bi arada resim çektıh. resimden sora millet sabah dagıldi hepsi. ama kazanlarla yemeg pişirdıh...?

    ah siyaset!

    daha sonra biri kız, biri oğlan iki torunu olduğunu anlatan anne, devam ediyor: ?iki çocuhtan sora askere gitti. geldi, dedi gidecağam kursa. dokuz ayda getti kursuni yapti. geldi yani hanım, kendi evlendiler hiç adamakılli göremediler birbirini. ondan sora bitirdi kursini de geldi. verdiler gendini genc?e. genc?de de kaldi bir iki yıl. ondan geldi, getti izmir?in kınıg?ına orda kaldi. ordan geldiler, verdiler kendini artıh emniyet müdüri malatya?ya. malatya?dan da maraş?a verdiler, şeye valilıga. kırh beş gün kaldi valilıgında. döndü tekrar geldi artıh ankara?ya merkez valilıgına geçti. merkez valilıgından geldi antab?a dogridan. dört yılı bitirdi, beşe girdi. geldi bu seçimin meselesine. seçimde artıh gezdi köyleri, kazalari. başi derde girdi dogrusi. ondan sora bu valilıgı bırahti. şindi milletvekilidir.?

    düğünü çok güzeldi

    anne, toplumdaki eğlence kültürünün zamanla değişmesinden şikâyetçi, oğlu abdülkadir?in düğününü unutamıyor: ?eski eglenceler şindi heç yoh. şindi çıhmiş televizyonlar, sinemalar, tiyatrolar, işte böle şeler. diyarbakır kınageceleri güzel olurdi. yari gece saat bir ikide çıhardi çörek, şeker, lokum, komposto üzümün, kaysinın... ele şeler yeyilirdi, içilirdi. şindi gidiler bir salona meyve sulari, kuri pasta verip misafirini yolçi ediler, nikah kesili, dügün bitti. vala öle şelerdir şindi. eskinin dügünleri nerde şindi? ama ben abdulkadır?i sorma, çoh güzel yaptıh, ya...?

    gönül ile medine?de

    65 yaşından sonra hacca giden vedia hanım, medine?de kalırken bir gece yaşadığı ilginç anı ise şöyle aktarıyor: ?gece saat onbirdi. abdılkadır, alpaslan beg, vecdi gönül hepsi geldiler beni buldilar. diyarbakır oteli vedia aksu, kapının üzerinde yazıli. şaşırttim onrari gördüm. ben diyarbakır?dan harekettim abdılkadır?in gelişi yohti. orda gece oldi, ebdes mebdes aldi gettiler.?

    istediği oldu

    vedia hanım, diğer oğlu hayrullah aksu?ya ise bakan oğlunun aksine istediği kızla evlenmesine izin verdiğini söylüyor: ?şindi heyrullah aksu, benim oglum, telefon aşti. anne bir kız bulmiş eşref inceoglu?nin hanımi bana. okulu bitirmiş. ben de okuli bitirim, ne deyisiz? dedıh bekle... bir araba, otobos, heppisi de çevremiz. bindıh gettıh. babası dedi ki, kız sizin oglan sizin. ikisi uyişmişlar, biz size ne diyelim? şerbet bilmiler, yabançilar. şüşede gazoz, tepsi kola verdiler, sora çay, pasta masta verdilar..?

    evet... anne gözüyle anlatılanlar özetle böyleydi. sayın bakan?ın bu kitaptan haberi var mı, bilmiyorum. bilmiyorsa, bu yazı hediyemiz olsun.

    (tercüman)
  • hakkinda rte'ye "alirim 100 milletvekilini kendi partimi kurarim hatta gerekirse parlamentodan bile ayriliriz" diye cikistigina dair dedikodular dolasan diyarbakirli.
hesabın var mı? giriş yap