• -----------------------------------------------------------------
    4 nisan 2011 gece 4.30'da gelen edit:

    aşağıdaki izah; ösym başkanının açıklamasına (aslında kendisi pek açıklayamadı); "basına verilen kitapçık"ta geçerli "şifrenin", yani doğru cevap şıklarını soruyu çözmeden bulma yönteminin nasıl gayrı ihtiyari, kasıtsız olduğuna, oluşabildiğine esasen şifre olmadığına dairdi, ancak gece yarısı itibariyle adaylara verilen kitapçıklardan birini rast gele indirip incelediğimde şıkları kaydırma yöntemi ile 10 soruda 6 doğru cevabı soruları çözmeden bulduğumu ve şaşırdığımı söylemeliyim. bu cevap anahtarı şifresi değil, aşağıda anlatılan basın kitapçığındaki durumla da direk alakalı değil ama normal de değil.
    basın kitapçığındaki şıklarının oluşma şekli ile ilgili izah bence hala geçerli. orada bir kopya algoritmasının olması oluşturmasının izahı yerine aşağıdaki cevaplar hala makul ancak yanlış şıkların tümünün random yerleştirildiği de hatalı, yanlış şıkları basın kopyasında tüm sorularda random yerleştirmemişler. adaylara verilen kitapçıklarda da birçok soruda aynı sıra içinde kaydırmışlar gibi. bu da benim sınırlı denenem delil olmasa da bilmeden cevap bulmaya yol açıyor gibi görünüyor. bu da işleri adaylara dağıtılan kitapçıklarda karıştırıyor. bu yöntemin geçerliliği ve etkililik miktarı bütün kitapçıklarda incelenmeli bir şekilde. uykusuzluğun izin verdiği kadarıyla anladıklarım yorumlarım bunlar.
    -----------------------------------------------------------------

    izahın özeti: ortada skandal ve şifre yok. basına verilen kopya (kitapçık); ösym'nin hazırladığı master kitapçıktaki soru diziliminde, sadece doğru cevap aynı şıkta kalmak kaydıyla yanlış şıkların yerleri ve sırası rastgele oluşturulduğu için, doğru cevabı tahmin edebilecek bir kalıp ortaya çıkıyor. bu durum, öğrencilere dağıtılan kitapçıklardaki soru ve şık dağılımını etkilemiyor.

    izah: ösym'nin (bir kitapçığın adayın cevap anahtarının başka adayın kitapçığında kullanılmasını imkansız hale getiren) "sınava giren her bir kişiye özel cevap anahtarı ve şık dizilimi sisteminden" önce test hazırlama kuralı, öğrencilerin şıkların sırasına göre cevabı tahmin vs. ile kafaları karışmasın diye şöyleydi: cevaplar sayısal ise şıklar küçükten veya büyükten küçüğe dizilir. alfabetik cevaplar da alfabetik şekilde sıralanır.

    ösym ise sınav sorularını şıkları ve cevapları oluşturduktan sonra her öğrenci için farklı soru ve şık dizilimi içeren test kitapçıkları oluşturdu. bu, şıkların küçükten büyüğe doğru sıralanması kuralı da her öğrenciye farklı şık dizilimi gelebilsin diye terkedildi.
    basına verilen kitapçık ise bütün bu olası kitapçıkları temsil eden ve hiçbir öğrenciye verilmemiş bir soru dizilimini içeren master kitapçıktan (ana kopya) türetildi. bu master kitapçık hiçbir öğrenciye verilmediği için şıklar eski usül alfabetik ve sayısal olarak küçükten büyüğe dizilmiş şekilde oluşturuldu. master kitapçıktakinden farklı bir cevap anahtarı oluşturmamak için sadece yanlış şıkların yerini değiştirecek, yani herhangi bir soru için doğru şık c ise c'de, a ise a'da kalacak şekilde şıklar değiştirildi. bu master kopya basın kuruluşlarına/yayınevlerine ayrıca para ile satıldığı için şıkları farklı olsun diye yapıldı (ben öyle anladım gerekçeyi).

    bu (basına verilen), şıklarının sırası kısmen bozulmuş master kopyanın özelliği şu: bir soruda doğru şık her ne ise o şıkların normalde sıralı dizildiği yerde olmak zorunda. yani şıklar a-) 1, b-) 2, c-) 3, d-) 4, e-) 5 ve doğru cevap 4 ise eski usulde d şıkkında olmak zorunda. dolayısıyla şıkları; 2, 3, 5, 4, 1 şeklinde doğru cevabı yerinde bırakacak şekilde karıştırsanız bile birisi cevapları yeniden dizdiğinde sırası değişmeyenin doğru cevap olduğunu görebilir. bu şıkları bu şekilde değiştirilen her soru için geçerli şekilde doğru cevabı bulmayı mümkün hale getirdi. ancak bu kitapçık sadece basına verildiği için kimseye haksız menfaat sağlamadı.

    öğrencilere verilen kitapçıklar ise bu şekilde oluşturulmadı. tüm soru ve şık sıralamaları doğru cevabın da yeri rastgele değişecek şekilde oluşturuldu. bunun teyidi de internete konan kitapçıkları inceleyerek yapılabilir. rastgele şıkları değiştiren bir algoritmanın olası yüzlerce trilyon kombinasyon içinde buna benzer, bir doğru şıkkı alfabetik ve sayısal sırasındaki yerinde bırakacak cevap anahtarı ve şık dizilimi üretmesi ihtimali sıfıra yakın. buna, bahsedilen formül veya şifreye uygun kitapçık olup olmadığını tespit de mümkün.

    edit: anlaşılmaz olan bir iki noktayı parantezler vs. ile açtım.
  • izahın ikinci kısmını vurgulamak istiyorum, basına verilen kitapçıktaki gibi bir pattern'a sahip cevap anahtarları yani şık ve soru dizilimi içeren kitapçıkların mevcut olup olmadığı bazı öğrencilerin önüne sınavda gelip gelmediği sorgulanmalıdır. bunu internetten sıradan vatandaş ve basının yapmasından öte savcılık ve uzman programcılar elektronik ortamda saatler içinde, fiziken (fiziki kitapçıklara rastgele (ya da herbirine) bakarak) de günler/haftalar içinde sorgular ve teyit edebilirler.

    ösym ve merkezi sınav türkiye'nin birkaç adil ve insani yanından, sisteminden biridir. merkez güvenilir çalıştığı kadar güven de duyulduğu sürece demoratik ve adil bir ülkede yaşamanın çok çok önemli bir parametresi yerine gelmiş olur. sınava kadar hayatları eşit olmasa da sınav ölçücü vs. olmasa da herkes sınav anında eşittir, kafası basan yapan kazanır yapamayan kazanamaz, yaptığı kadarıyla kazanır. hayatı özel okullarda geçmiş ankarada yaşamış profesör oğlu bilkentte paralı okur, hakkarili imamın parasız yatılı okumuş oğlu (uç örnek ama bu başka türlü zor mümkün olur) odtü elektroniğe girer. gerçi profesör oğlu da masterda geliyor kapağı atıyor odtüye ama neyse.

    buna benzer bir skandal gerçek ise (misal kpssdeki gibi) yapanların, sorumluların ağırlaştırılmış müebbet, ihmali olanların bile hapis alması lazım. o derece büyük bir namussuzluk ve suçtur topluma zarardır. ancak güncel durum böyle değil gibi, adaylara verilen kitapçıkların biraz incelenmesi ile konu tamamen aydınlığa kavuşacaktır.
  • endişeleri anlıyorum, basına verilen kitapçıktaki mevzubahis durum; şifre de denebilir istenirse; ortaya çıkmasaydı, hiç var olmasaydı da bu konularda şüphe beyan edilmesine itiraz edemem. gözler önünde cemaat bağlantılı kpss skandalı var ve olay kapatıldı.

    ayrıca bu kitapçıktakine (prensipte) benzer şekilde; yani her adayın soru ve şık dizilimi farklı olsa bile ortak bir özellikle, mantıkla, soruyu hiç çözmeden cevaplar üzerinden doğruyu bulma algoritması kuralı oluşturmak, şıkları buna göre dizmek, bunları bazı adayların kitapçıklarında uygulamak ve bu öğrencileri doğru şıkkı bulma yönteminden haberdar etmek mümkündür. iç denetim, teftiş vs. gibi mekanizmalar yoksa veya o konudaki insanlar da ayarlanmışsa vs. vs. ise yapılabilir.

    ancak yaşanan basın kopyası olayındaki şık dizilimi ile master kopyadakinin durumunu inceleyince olay bir şifreleme değil, resmen salakça bir kaza, yani kriptoloji derslerinde örnek olay olarak okutulması gereken ve yapanın asla aklına gelmeyecek sonuçları yaratmış, şüphelere yol açmış bir olay. bu konuda daha önce yazdıklarımda anlattığım gibi akılda hiçbir algoritma olmadan, sıralı bir şık diziliminin sırasını sadece doğru cevabın, şıkkın sırasını değiştirmeden bozarsanız, aslında, yeni rastgele dizilimde, "yeri rastgele olmayan şık" sırıtır ve artvinli avukatın gözüne çarptığı gibi, güya ösym'ce basına kitapçık verirken bozulmak ve değiştirilmek istenen ilk algoritma görülür. bu kitapçıkta sorulara bakmadan doğru cevaplara ulaşmaya izin veren tek bir şifre var o da şıkların sırasını değiştirmeden önce uygulanmış olan eski sistemin tasarım kuralı: "şıklar küçükten büyüğe sıralı olacak". bu kural kısmen ihlal edilmek istenince bir şifreleme kuralına dönüşmüş, öyle görünüyor. ancak açıklamalar ve olayın gelişimi, bunun şüphe oluşturması dışında kimsenin hakkının yenmesine, somut zararlara yol açmamış bir düşüncesizlikten ibaret olduğunu görüyoruz. yani tüm şıkların yeri rastgele değiştirilse ve basın kopyası için yeni cevap anahtarı oluşturulsa (bu çok basit bir programla insan hatasına mahal vermeden yapılabilir) bunlar olmayacaktı.

    şimdi basına ve ülkeye açıklanan, internete konan, adayların önüne gelmiş/olası tüm soru kitapçıkları ve şık dizilimlerinde bu "algoritmanın" görülmemesinin bazı insanları ikna etmeyeceğini de görüyoruz. "bu açıklanan kitapçıklar gerçekte kullanılan olmayabilir, başka türlü algoritmalarla torpillilerin cemaatçilerin doğru şıkları bulması sağlanmış olabilir" denebilir. insanlara bunların olmayacağına dair garanti vermek benim görevim değil, bunu yapamam, kimseye kimsenin duyduğundan fazla güven duymuyorum. ancak yaşanan olayın, yani basın kopyasındaki şık dizilimlerinde görülen sözde şifrenin bu şüpheleri desteklemekle bir alakası yok, bu şüpheleri buradan hareketle oluşturmayın diyorum. eğer spesifik olarak bu "şifrenin" uygulandığını düşünen bir savcı varsa o da gerekirse tüm kitapçıkları ösym deposundan çıkarttırıp kontrol ettire de bilir. onu da diyorum ve hatta yapılmalı.

    ancak ve ayrıca; bu tip bir torpil, sahtekarlık ve kopyacılığın, bunu yaptığından şüphelenilen odakların misal f. gülen cemaati olsun, onlara pratik bir faydası yok, hele bu ön eleme sınavını geçemeyecek adamlarla niye uğraşsın, adam zaten zengin politik güç sahibi veya yüksek makamlara gelebilecek potansiyeldeki kişilerin gençlerin peşinde, kalanını ucuz propaganda, stv dizileri, medyası vs. ile kendine bağlar en azından muhaliflerine düşman eder. ben f. gülen cemaatinin yüksek yargı sınavları, askeri okul, polis okulu sınavları, bürokratik makamlar vs. için torpil usulsüzlük hile vs. yapabileceğine, akp'nin usulsüz katakullisel yöntemlerle kadrolaşabileceğine ihtimal veririm daha ötesini de gg. faktörü nedeniyle ifade edemiyorum, ancak bu örnek olayda bu odakların fail olmalarını gerektirecek objektif saikler yok, gizlenemez genişlikte bir nüfusa yayılmış bu komploya o nedenle ihtimal vermiyorum. "bu konuyla ilgili cemaat komplosu teorisi, böyle genel bir şifreyi sadece arzulanan kitlenin kullanmasının ve bunun "dışarıdan" kimseye sızmamasının, en azından şifrenin varlığını gizlemenin imkansızlığı nedeniyle mâkul değil. yani kimse bu kadar aptal, pervasız olamaz ve genel toplamda menfaatsiz bir katakulliye kalkışmaz. yani gülen cemaatinin melek ve dürüstlük şahikası olduğunu değil aptal olmadığını iddia ediyorum.

    bu konuda son sözüm de şu, olayı inceleyen birçok kişi ilk izlenimlerinin şoku ile (ben de inanamadım şifre sistemi ile cevapların çıkmasını gördüğümde, böyle bir namussuzluk olamazdı) şimdi gelen açıklamaların hepsine bir itiraz noktası üretiyor, aksi ispatlanamaz yeni şüpheler getiriyor. bununla uğraşmak benim görevim değil. ancak şüphelerin ilk çıkış noktasının izah edilmesi ve açıklamaların mantıklı olması nedeniyle yeni üretilen şüphelerin nedensel ilişkisi kalmadı, bu noktadaki tepkiler ve hezeyan pek akli değil, psikolojik. bu noktada, "akp hep halkın mallığı ile oy toplayıp iktidara geliyor diyorsak eğer, ben de bu defa da bırakayım da okuyan kesimin aklını kullanamaması nedeniyle, (kısaca halkın mallığı da diyebiliriz) oy kaybetsin kardeşim diyorum.

    edit: yukarıdaki açıklama sadece basına verilen kitapçık üzerinden çıkan tartışma ile ilgilidir, o konuda da hatalı değildir. öğrencilere verilen kitapçıkların durumu ile ilgili görüşlerim farklıdır:
    (bkz: ygs 2011 şifreli cevap anahtarı/@poturgilinpotur)
  • ösym'nin dağıttığı basın kitapçığı şıklarından cevabı tahmin ile ilgili izah için faydası olur diye bir arkadaşa attığım mesajın içeriğini hafif değiştirip dikkatlerinize sunuyorum, bu konu; adaylara dağıtılan kitapçıklardaki başka türden olası garipliklerle ilgili bir açıklama değil:
    --------------------------------------------------------------------
    soru: doğru şık sabit tutulup yanlış şıklar rastgele değiştirilse bile birçok soruda yanlış şıklar da eski yerlerine denk gelebilir birden çok şık çakışması eski ardışık sıralama ile oluşur ve bu sistem işlemeyebilir, ösym'nin matematik kitapçığında bu oran, işleme oranı 40/37 çok yüksek, kasıt var gibi??

    cevap:
    basına verilen kopya için bu izah (#22867257) doğrudur, onda bir sorun yok çünkü bir şifre modüler aritmetik vs. gerekli değil. isterseniz önünüze kağıdı alın 5 rakamlik 6 tane şık dizilimi (6 soruluk yani) uyduralım.

    hayali bir master kitapcık
    - - a b c d e
    soru 1) 1, 2, 3, 4, 5
    soru 2) 4, 6, 7, 8, 9
    soru 3)2, 3, 5, 6, 7
    soru 4)11, 12, 15, 17, 19
    soru 5) 8, 9, 12, 20, 21
    soru 6) 10, 11, 21, 41, 62

    bunlar uydurma sorular rastgele diziler ben de 6 sorunun dogru cevaplarını 1-b, 2-c, 3-a, 4-a, 5-e, 6-d şeklinde sallama şekilde belirliyorum.dikkat edersen şıklar küçükten büyüğe doğru eski stil ve kural gereği. konu soyut kalsın diye ortada fiziki bir soru olmasın varsayalm soru 1'in cevabı 2, soru 6'nın 41, soru 5'in 21 olsun diyorum. şimdi bu 6 soru için doğru cevaplar yerinde kalacak şekilde sık dizilimlerini degistireyim.yani basın kitapcıgını olusturuyorum amacım aynı cevap anahtarı ve soru sırası olsun ama şık dizilimleri degisik olsun, bunun icin dogru cevabın oldugu şık yerinde kalacak:

    hayali bir basın kitapcığı
    - - a b c d e
    soru 1) 4, 2, 1, 5, 3
    soru 2) 6, 4, 7, 8, 9
    soru 3)2, 7, 6, 3, 5
    soru 4)11 19, 17, 12, 15
    soru 5) 12, 20, 9, 8, 21
    soru 6) 21, 10, 62, 41, 11

    hiç master kitapçık elimizde olmasa ve soruların cevabı konusunda bir fikrimiz olmasa bile, dikkat edersen bu ornekte soru falan bile yok elimizde. basın kitapcıgındaki şıkları ardışık sıralama ile karşılaştırınca cevapların belirlenme oranına bakalım:

    soru 1) 1, 2, 3, 4, 5 (ardışık sıra)
    soru 1) 4, 2, 1, 5, 3 (basın kopyası)

    soru 2) 4, 6, 7, 8, 9 (ardışık sıra) (burda 3 tane çakışma var, yanlıs şıkları random olarak karıstırdım desen bile
    soru 2) 6, 4, 7, 8, 9 (basın kopyası) aynı gelebilir, yontem islemiyor,ben bilerek sıklar farklı olsun seklinde dikkat etmedim)

    soru 3)2, 3, 5, 6, 7 (ardışık sıra)
    soru 3)2, 7, 6, 3, 5 (basın kopyası)

    soru 4)11, 12, 15, 17, 19 (ardışık sıra)
    soru 4)11 19, 17, 12, 15 (basın kopyası)

    soru 5) 8, 9, 12, 20, 21 (ardışık sıra)
    soru 5) 12, 20, 9, 8, 21 (basın kopyası)

    soru 6) 10, 11, 21, 41, 62 (ardışık sıra)
    soru 6) 21, 10, 62, 41, 11 (basın kopyası)

    şimdi, cevapları bilmeyen birisi 6 da 5 buluyor bu yöntemle ve dikkat edersen yanlıs cevapları yerleştirirken hiçbir yontem kullanmadım sadece dogrular aynı yerde kaldı. birileri de matematik bölümünün şıklarını yeniden dizerken, dizilimi rastgele yapıp yada hatta yanlış şıklar illaki eski yerinde olmasın diye bizim ornekte soru 2 icin olusan durumu bilerek değiştirilmiş, engellemiş, bundan kaçınmış bile olabilir. basın kopyası şıkları bilgisayara dizdirildi dendi mi bilemiyorum ama. rastgele dizilimde 40'da 3 tanede de cakisma olabilir, 40'da 5 tanede de ama osymnin amacı burada hic yanlıs sık cakisması olmasın ya da "sifre" calissin degil, sadece sıkların yeri degisik bir basın kitapcıgı olusturmak. yani 40 da 11 cakisma da 3 cakisma da elle cakisan yanlis siklari degistirip 0 yanlıs sık cakismasi da bi anlama gelmiyor osym acısından bakınca zaten ortada sifreleme gibi bir amaç yok.

    (şıkların yeri degisik bir basın kitapcıgı olusturmak niye o kadar elzem bilemiyorum)(ya da hepsini degistir biraz dikkat et yeni cevap anahtarı ver basına master kopya ile niye aynı olsun, bu iş malca ama konu o degil)
  • soru:
    -----------------------------------------------
    19. soru
    küçükten büyüğe: -1, -1/2, 0, 2/3, 2
    basındaki kopya: 2/3, -1, -1/2, 0, 2
    doğru yanıt: -1
    35. soru
    küçükten büyüğe: 2, 5/2, 8/3, 3, 7/2
    basındaki kopya: 7/2, 8/3, 2, 5/2, 3
    doğru yanıt: 3
    iki soruda da basındaki kopyada doğru şıkların yeri farklı.
    --------------------------------------------------------
    cevap:
    verilen örnek iki soruda da master kopyada şıkların -1/2, -1, 0, 2/3, 2
    ve 2, 5/2, 8/3, 7/2, 3 gibi bir şekilde dizilmiş olduğunu varsayarsak b ve e şeklindeki doğru cevapların basın kopyasında da aynı şıklarda olmasını mümkün kılıyor. ancak denildiği gibi bunlar gerçek ve doğru şekilde küçükten büyüğe sıralama değil. ancak bu rakamları master kopyada sıralayan kişinin soruların yazarı olmaması, sözelci backgroundu olan bir dizgici olması vs. gibi bir izahı da devre dışı bırakmıyor.
    çünkü bilmeyen ve özel olarak dikkat etmeyen birisi mesela -1/2'yi -1 den küçük sanabilir. yani şıkların rastgele olması kural olduktan sonra master kopya için bu şekilde dizilmiş olabilir. çünkü türkçe ve sosyal sorularında da dizilebilecek sorular yine küçükten büyüğe şeklinde sıralanmış. yani birisi baştan o şekilde olmayan şıkları öylece oldurmuş ise matematikte bu hatalar olmuş olabilir. bu da aslında hata değil, master kopya (basına verilen değil ona kaynaklık eden) bir öğrencinin önüne gitseydi bile sorunun doğru cevabı olan -1 i -1/2, -1, 0, 2/3, 2 şeklinde dizilmiş şıkların içinden seçecekti bu da ekstra bir zorluk veya avantaj sağlamıyor. yani sorularda şıkların küçükten büyüğe dizilmesi prensip ve tasarım kuralıdır, bunlardaki hata soruyu hatalı kılmaz.

    ayrıca her soruda şıkları karıştırmak zorunda da değiller. bazıları aynı kalmış olabilir. bu durum da basın kopyası için cevap anahtarı aynı kaldığı halde şık diziliminin master kopyadan farklı olması gereksinimini ( her bir soru için olmaksızın) yerine getirir.
    ------------------------------------------------------------
    başka bir yazardan daha iyi bir açıklama: (#22872665):
    "19 ve 35. sorularda dediğim yöntemin işe yaramadığı konusunda uyarmış bir arkadaş, haklı. 35. ve 19. soruda şıklarda kesirli sayılarla tam sayılar birlikte yer alıyor. önceki yılların sorularına baktım bu tür soruların şıkları nasıl sıralanmış diye. klasik küçükten büyüğe sıralama yok. şıkların mantığına göre bazen paylar bazen paydalar küçükten büyüğe sıralanmış, tam sayı varsa kesirler önce bir sıralanmış ardından tam sayılar sıralanmış. geçen yılın 1. 2. 6. sorularında bunu görebilirsiniz. "
  • gelen tepkiler üzerine * özet geçiyorum:

    basın kitapçığındaki şifre değil salaklık, olur öyle. kimseye de menfaat sağlamadı. oradaki garipliklerin izahı var. asıl basına verilen kitapçıkta şifre olmasının izahı olamazdı. öğrenci kitapçıklarındaki ise bununla alakalı değil, farklı. doğru şıkkın yeri de değişiyor her kitapçıkta, ancak onlarda da doğruyu belli bir oranda bulmaya yarayan bir sistem var. o kısmına bir izahım yok. hile hurda da olabilir. en iyi ihtimalle yanlış sıkları da rastgele olmayan bir algoritmaya göre dağıttılar ve bu çembersel mod formülü belli oranda işledi.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap