• erkek evladıyla mezara giren kadın. şehit babasından çok farklı bir özellikleri var. erkeklerden üstün kadınlara özgün cesaret sahibi.
  • evladını kaybetmiş, acısı dinmemiş bir ananın yüreği yangındır. kor yakar kalbini, taş eder, sessizliğe gömer... taa ki o son durduğu yerdir hareketsizce yattığı anıların... ana kalbi değil musalla taşıdır hareketsizce çırpınan... taş değil, ana yüreğidir o kocaman bedeni taşıyan...

    bir şehit annesi yüreğimi dağladı, çok incitici bir duygu ile beni kendime gömdü.
  • dokuz ay karnında taşıdığı
    dokuz ay her gece defalarca terledi acıktı gazı vardı diye uyandığı bebeği
    yürüdü diye sevindiği
    ilk anne dedi diye mutlu olduğu
    ağzındaki emziği, poposundaki bezi bıraktırmak için bin takla attığı bebeği
    ilk kez yanlız okulda kalabildi diye
    okumayı oğrendi diye
    yazmayı öğrendi diye
    arkadaşlar edindi diye
    sevindiği
    dişinden tırnağından ayırıp
    yedirdiği sevgiyle büyüttüğü
    ellerine kına yakıp
    gururla askere gönderdiği
    o askerdeyken
    orada yiyemez diye onun sevdiği yemeği bile evde yapmayan annesi
    evladı şehit düşünce
    ne gelenle,
    ne gidenle
    ne de dünya ile ilgilenir.
  • uzun zamandır anne olmak istiyorum. içimden bir his de oğlum olacakmış gibi geliyor niye bilmem. hatta rüyalarıma girdiği bile oluyor. doğmamış oğlumla konuşuyoruz rüyalarda. oğluma, kızlar konusunda akıl veriyorum, okulu astığında kızar gibi yapıp içten içe "sen sanki hiç genç olmadın" diyorum. öyle şeyler işte. dün gece şehit haberlerini görünce bunlar geldi aklıma. gördüğüm rüyalar, kurduğum hayaller. ama evladını kaybedenlerin yerine koyamadım kendimi. konduramadım daha doğmamış oğluma genç yaşta ölmeyi.

    bu ülkede gözünden sakındığı evladını toprağa koyan anneler var. hem de binlerce! ne zaman bir şehit haberi görsem aklıma six feet under'daki replik geliyor. o da zaten her şeyi özetliyor... "annesi ya da babası ölene yetim ya da öksüz, karısı ya da kocası ölene dul denir, ama çocuğu ölene hiçbir şey denmez, belki de adı konulamayacak kadar korkunç bir şeydir."

    annelere bu korkunç acıları yaşatanların, bu dünyada hesap vermesi dileğiyle...
  • rabbim sabırlar versin diye dualar ettiğim anne. ben bugün uyuyamadım sen kim bilir kaç zaman uyuyamayacaksın guzel anne.
  • kaç yıl geçerse geçsin acısı dinmeyen, şehit yavrusu sivil olduğundan 2. sınıf şehit muamelesi gördükçe içi daha da kanayan annedir. tek isteği çocukların ağlamaması, sevgisiz büyümemesidir. dünya iyilikle doldukça belki gözyaşları dinecektir.
hesabın var mı? giriş yap