• me$hur ince belli cay bardagindan cay icmeye doyamayacaginiz, emirgan'in eski gunlerinde sessiz sakin iki uc cay bahcesinden olu$an deniz kiyisindaki bolgesine verilen ad.
  • ozellikle istanbul universitesi öğrencilerinin uğrak yeri olan, tam ortasından koca bir çınar ağacı geçen sera biçimli beyoğlu mekanı.
  • tophane'deki mekan da iyidir. nargile sohbetleri hoş sedalar yaratır
  • ortaköy'de de bu isimli bir lokanta bulunmaktadir... kanimca isim sikintisi çeken halkım çınarların altını kendine yuva bilmektedir...
  • artık orda dansetmeye başlamış insanlar bi de.
    masa aralarındaki daracık alanları kullanıyolar bu iş için.
  • cheja ve ewoyn ile duvar resimlerinin igrencligine bakip ogurdugumuz, bir donem "damsiz almiyoz" diyebilecek insanlari kapisinda barindirabilmis, guzel bir cinara ve kutuklukte ondan asagi kalmayan personele sahip mekan.

    allahim o nasil kaplandir, o nasi kurbagadir.
  • gerçekten de, çınaraltı bar mı kafe mi neyse orasının bahçesinde, henri rousseau'nun ormanlarının fazla sıcak suda yıkanıp çekmiş haline benzeyen otların ve bir takım yabani bitkilerin arasından bize bakan hayvanlar adeta zeka özürlü bir takım bireylerin kabuslarından fırlayıp da oraya gelmiş konuşlanmış gibi durmaktadırlar. mantıken aynı uzaklıkta olmaları gereken bu yaratıkların duruşları ve bakışları insanı derin düşüncelere sürüklemektedir. misal bir takım otların arasından bakan??? bir kartal başı??? boş gözlerle sizi süzmekte, bir yandan da içli içli, bir bildiği varmış gibi şizofrenik bir biçimde gülümsemektedir. onun biraz ötesinde duran ve kartaldan çok daha iyi olan balta girmemiş orman kurbağası, üzerinde durduğu yaprağa sıkı sıkı tutunup düşmemeye çalışmakta, bir yandan da başını çok ters bir açıyla çevirmiş masınızı kesmektedir. yan duvarda ise mısır duvar resimlerine benzer bir takım çizimler gördüğümü anımsar gibiyim ama daha fazla hatırlamak istemiyorum.
    çınaraltındaki kadar dikkat çekmese de başka bir fenomen resim de (bkz: marmara kafe)nin alt katında yer almaktadır. ismi ise the attack of the giant apricot'tur*.
  • istanbul universitesi merkez binanin yakininda, sahaflar carsisinin girisinde yer alan cinar agacinin altindaki cay bahcesidir.her zaman serin ve pufur pufur esintili olan bu mekana eskiden,cok eskiden edebiyatcilar takilirmis,az eski zamanlarda ogrenciler ders calisir ve not alisverisinde bulunurlardi.simdilerde ikinci el telefon saticilarinin,cevreye yayilmis isportacilarin ve onlarin musterilerinin soluklanip bir cay ictigi yerdir.
  • beyoğlunda bi bar..yıllardır aynı şeleri çalarlar sıra bile değişmez bira pahallı ciks dolu.sakın gitmeyin ben zaten 2 senedir falan gitmiyorum ama nevizadeye doğru ilerlerken önünden gectimiz için ne çaldını hep duyarız aynı şeler çalar çok güleriz öle bi eylencemiz vardır arkadaşlar arasında..
  • para üstü getirmek gibi bi adeti olmayan garsonların bulunduğu mekan. bi gecede 4 kez harem dinleyebileceğiniz, içerdeki kızların tek rakip asenayı gördükleri beyoglu eglencesi.
hesabın var mı? giriş yap