• hamas'a selam çakanlarla dolu bir konvoydu. madem öyle, siktirin gidin filistin'de kurtuluş mücadelesi verin. koskoca türkiye cumhuriyeti'ni neden karıştırıyorsunuz pis emellerinize? uluslararası krizlere sebebiyet verdiriyorsunuz? ben mecbur muyum sizin hamasetiniz yüzünüzden meydana gelen olumsuzluklara mecburi taraf olmaya? ekonomi zaten ipliğin üzerinde seyrediyor, sen iki ülkeyi birbirine düşüreceksin, belki bu sadece iki değil, üç-beş ülkenin içine girdiği bir probleme dönüşecek, yoldan geri dönüş şansı, bir çıkar yol kalmayacak, düzen bozulacak. ben istemiyorum arkadaş keyfimin kaçmasını. vicdanın çok rahatsızsa aha bak dedim yukarıda sen de git. haydi.
  • içi kokuşmuş o.çocuklarını gözler önüne sermiş saldırıdır. sivil diyoruz kardeşim sivil! var sen anlamak, o adam silahsız olmak ama siz mutfaktan topladığınız bıçakları, sapan ve misketi "delil" olarak gösterip adamları alnı çatısından vurmak. sonra "bu adamlar daha önce uyarmıştı" deyip işi olacağı buydulara getiriyorlar. ne lan bu? çocuk mu var karşınızda? iki tarafta son derece haksız gibi politik, yanar döner ve ibne söylemleri medyadan, oradan buradan çok duyuyoruz. savunurken bu iğrenç devleti biraz daha yaratıcı olun a bok suratlılar.
  • sığırcanlık zor iş. abicim meselenin pasifizmle aktivizmle alakası yok. eğer mesele yardım etmekse ve bu yardımın ulaşmasıysa makul olmak zorundasın.
    hee ben hem gövde gösterimi yaparım, hem ortamı gererim, hem de kazma kürek gevura giydiririm dersen, israil gibi bir ülke de her zaman yaptığını yapar.
    mayısın başından beri bu inatlaşmanın getireceği şey belliydi. burada bahsettiğimiz şey israilin suçsuzluğu filan değil. bilakis israil net bir vatanperverci modelle 24 saat içinde karşılığını almalıydı. tabi ne etnik hamaset üzerinden, ne de dini hamaset. "sorun bakalım o gemide ne işleri varmış" der, özel bir birlikle işini görürdün.

    senin vatandaşını esir mi alıyorlar sen de dişe diş göze göz metodunu uygulardın. sen bunu yapmıyorsun, ihh uyarıldığı halde, gitmesine izin veriyorsun. vatandaşın ölüyor. ne için? birilerinin şovuna malzeme olmak için. o zaman bu ihh'li adamları da yargılayacaksın.

    yani kardeşim üzümü ye bağcıyı dövme. sen üzüm filan yemiyosun. gidiyosun bağcı dövmeye. böyle yardım mı olur? yani asıl şey ne? yardım etmek mi? yoksa yardım etme soslu bir de gövde gösterisi yapmak mı?

    aynı şeyi uygur türkleri ile de yazdım.
    (bkz: çin'i bölmeye çalışan emperyalizm maşası uygurlar/@uychar)
    o zaman da tayyip soydaşlarımız falan filan dedi. yahu bakın bunlar boş tavırlar. kuru hamaset. uygurdaki türk için de insan olduğu için tavır alacaksın. gemideki türk için de. ve vatandaşların orada zor durumdaysa anında cevabını vereceksin. sessiz bir hamleyle.
    ne bunu yapıyorsun, ne de etnik ve dini duygusallıklardan vazgeçiyorsun.

    gönül isterdi ki taksimde tkp'liler gibi sadece zulme karşı miting yapanlar olsaydı. ama sen de ben de biliyorum bunu. oradaki mitingin ortak noktası islamcılık.
  • insanlık ile barbarlık arasında taraf belirleme katalizörüdür.
    kim hangi taraftaysa, bu olaya bakışı ve yorumlamasıyla şıppadanak anlaşılır.
    yoksa kimse durup duruken vicdansız barbar olduğunu itiraf edemez...
  • şu saldırı sonucunda daha önceden de az çok doğruluğunu test ettiğim denklemin doğruluğuna kesin olarak kanaat getirdim.

    x ve y var diyelim. ama bunların birbirlerine karşı tavırları çelişkili: bi gün bakmışsın üstün hizmet madalyası bi gün bakmışsın van minit bi gün bakmışsın oecd konusunda destek bi gün bakmışsın ballı ihaleler.

    sonracığıma denklemin ikinci ayağı inatlaşma. bir tablo var ve gerçekleşeceği kesin. ama meydan okuyorsun. yardım diyorsun ama gövde gösterin yardımdan daha önemli bi yer tutuyo. yani gösteriş kısmını inatlaşarak vurguluyorsun.

    denklemin üçüncü ayağı sürecin sonundaki tablo; kuru hamaset. olaya tek bir gözlükle bakma sanatı yani. niye inatlaşıldı diye sormayan kafa yapısı, ihh'liler yargılanmalıdır demeyen kafa yapısı, siyasilerin iki üç laf dalaşıyla kendini meydanlara atan kafa yapısı, hayatı boyunca kendi için hak aramayanların tanımadığı çoğrafyadakiler için kıçını yırtması vs. gibi durumları içinde barındıran bir kümedir, kuru hamaset. sormaz çelişkili yanları. sormaz inatlaşmanın nedenini. en çok da süreçten etkilenenler bu kuru hamasetçiler olur. kapılırlar rüzgara.

    kısacası formüle hali şudur; bir süreç bir öyle bir böyle ise yani çelişkili ise ve taraflar inatlaşarak tablonun gelişini aslında bariz belli ediyorsa ve sürecin sonunda net bir kuru hamaset gözleniyorsa; bu rasyonel hiçbir insanın kapılacağı bir akım değildir. ve kuvvetle muhtemel de danışıklı dövüştür.
  • alıntı
    "haber şöyle :

    " dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, "psikolojik olarak bu saldırı türkiye için 11 eylül gibidir" dedi.

    dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, israil'in gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını 11 eylül saldırılarına benzetti.

    davutoğlu, washington'da yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldiği kahvaltılı toplantıda, washington'ın olaya "ihtiyatlı tepkisinden hayalkırıklığına uğradıklarını" belirtti.

    ahmet davutoğlu, "psikolojik olarak bu saldırı türkiye için 9/11 gibidir. çünkü türk vatandaşları teröristlerin değil, siyasi liderlerinin açık kararıyla bir maksatla bir devletin saldırısına uğramışlardır" dedi.

    takas anlaşmasıyla ilgili eleştirilere ilişkin olarak da davutoğlu, "bu iran'ı savunmak değildir. bu, bölgesel barışı, küresel barışı ve türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunmaktır" şeklinde konuştu. "

    davutoğlu yalan söylemiyor ! yalan söylemek günahtır . bu saldırı 11 eylül gibidir ama... !

    bu saldırı ve organizasyon da aynen 11 eylül gibi telaviv ve washington işbirliği ile washington da kapalı kapılar arkasında planlanmıştır.

    başbakanın abd seyahatinden hemen sonra david oğlu 17 ayrı kapalı toplantıya katılmış, bu toplantılarda pentagon dan fbi a kadar bir çok durum için gerekli birimin yetkilisi ile görüşülmüş, israilli yetkililerin de bulunduğu bir dizi toplantı yapılmıştır.

    aynı tarihlerde netanyahu da abd de dir .

    erdoğan ise obama ve iran ın çok bilinen uranyum takası hikayesinde baş rol aktörüdür.

    davudoğlunun toplantıları biter, obama takas anlaşması için gönderdiği mektuba rağmen yan çizer. çünkü 2. senaryo konusunda baskın çıkan israilin projesi kabul görmüştür ( mavi marmara gemisi projesi )

    türkiye nin savaşa girmemesi yolunda eline kart olarak, comodo bandıralı bir gemi kullanılacağı ve türkiyenin taraf olmayacağı, ayrıca bir çok ülkenin de vatandaşlarının konvoyda olacağı gibi garantiler verilir.

    erdoğan da hesap kitap yapar ve iç siyasette alehinde yükselen trendlerin de bu yolla önünün kesilebileceği, islami siyaset rüzgarının desteklenemiş olacağı ve türkiyenin de her şekilde haklı olacağı, ayrıca" van münit" sonrası böyle bir işin ciddi faydalar sağlayacağı vb bir çok hesaptan sonra

    karar verilir.

    mavi marmara isimli comodo bandıralı bir yolcu gemisi istanbul büyük şehir belediyesine aittir ve bu iş için seçilir.
    gemi alanya da israil şirketi tarafından üst düzey güvenlikli olarak işletilen limanda yüklenir.
    bu arada filoda ki tek abd vatandaşı apar topar filodan uzaklaştırılır.

    konunun bm çerçevesinde kalabilmesi için operasyonun uluslar arası sularda sivillere karşı yapılmış olması gerekmektedir ki, israil tazminatlar ödemek zorunda da kalmasın.

    gemideki inanmış masum insanlar zaten hazırlanmıştır şehit olmayı göze almışlardır.
    tüm detay hazırlıklar yapılır.

    bu durumu dikkatle izleyen ve uranyum takasının iptal edildiğini öğrenen ahmedi nejad hemen hazırlık yapar. abd ve israilin kasım ayında iranı vuracağının da artık resmen ilanı demektir bu iptal.

    o halde yangına körükle gitmek, erdoğan ve türkiyeyi kendisi ile birlikte israile saldırmaya ikna etmek için elindeki son şans budur.

    hamas ı da devreye sokarak, olay bir islami infiale dönüştürülür.

    bu arada iskenderunda da pkk tarafından tsk ya bir saldırı planlanmıştır ki, tsk da manuple edilebilsin.
    operasyon göstere göstere yapılır.

    israil mavi marmaraya durun vuruz diye defalarca deklare ettikten sonra, sanki vurmayacakmış gibi "buyurun sizi bizim limana alalım yardım malzemelerini de teslim edelim sizi de evlerinize gönderelim"
    diye yalandan duyurular yapar. bu arada komandolara vuracaksınız emri verilmiştir çoktan.

    gemidekiler ise her şartta seslerini duyuracaklarını zanneden inanmış masumlar kendilerini vurdurmaya hazırdır zaten. kuranlar okuyarak şehit olacaklarını düşünmektedirler.

    israil vurur.
    türkiye ve dünya ayağa kalkar.
    iran hemen harekete geçer.
    bir anda hukuken hiç bir şey yapamayacağı bilinen, plan da o şekilde yer alan türkiye de büyük bir infial doğar. devlet o geminin bir türk gemisi, olmadığını bilmesine rağmen bu yolda halkı sakinleştirecek hiçbirşey yapmaz, çünki zaten hiçbirşey yapılamayacağı zaten bilinmektedir.
    bunu bilmeyen ahmedi nejad, fırsat bu fırsat konuya dalar.

    pejak lıları asmaya başlar. bir yandan da fena halde efelenmektedir.
    türkiye de halk galeyan halindeymiş gibi gösteriler yaptırılırken
    akli selim bir kesimin seslerin yönü değişir.

    akli, selim ortaya çıkar.

    durumu ancak idrak edebilen ahmedi nejad düştüğü tuzağı da anlar.
    artık geri de dönmez, dönemez de , ayrıca zaten kasımda vurulacağını bildiğinden son kozları oynamaya başlar.
    kuzey irakta pejak avı, türkiyeye karşı korkaksınız kampanyası falan diye fena halde yüklenir ama nafile.
    türkiye uluslararası hukuka göre kınamaktan öte birşey yapamayacağı ve bu işin dışında kalacak şekilde bir projedir bu zaten.

    ve sonuç
    bu türden pisliklere bulaştırılan türkiye cumhuriyeti devleti dünyanın gözü önünde vatandaşları öldürülen, türkçe bir isim taşımasına rağmen türk bandıralı olmayan bir gemisi basılan, bayrağı ayaklar altına alındığı halde hiçbirşey yapamayan korkak bir devlet olarak dünya tarihinde yerini alır.

    basın yolu ile gemideki hamaslı görüntüleri de, islami türkiye imajını tüm dünyaya yayarak irandan sonra vurulacak olan islam ülkesi olarak türkiyeyi dünya kamu oyu önünde çoktan resim olarak çizmiştir bile .
    zaten 11 eylül nedeni ile islami terörden korkutulmuş dünya türkiyeyi de islami terörün ortağı olarak kabul etmeye hazırdır.

    şimdi sıralıyorum.
    önce iran vurulur. yada iran israile vurursa abd ile birlikte israil de iran a vurur.
    türkiye yine kendisini ilgilendirmediği için çekimser kalacaktır.

    sonra suriye ve sonra türkiye sıradadır.

    büyük orta dağu projesinin bir adımı daha atılmıştır.

    bu işin arka planı budur.
    davud oğlu haklıdır.
    bu da 11 eylül ile aynı eller tarafından yazılmış benzer bir kanlı senaryodur.
    bu ellerin kendi vatandaşlarının ölmesi üzerine kurdukları ne ilk nede son senaryodur bu.

    (not : son 1 ayın gazetelerdeki davudoğlu, erdoğan dış gezileri ve iran uranyum takası haberlerini bir kez daha gözen geçirin siz karar verin senaryonun gerçekliğine )

    lütfen akıllı olalım ve parçalanmayalım.

    başımıza da bir iş gelmesin diye yazalım ama her türlü riske rağmen de söylemekten yazmaktan geri durmayacağımızı belirtelim.,

    bu yazı bir beyin fırtınası ürünü öngörü senaryosudur. kimseyi hedef almaz. sadece durum analizidir."

    feridun nevzat
  • hakkında yorum yapmadan önce bugünkü* emin çölaşan ve yılmaz özdil yazılarının okunması gerekir.

    bu arada çukurca'da bir şehit daha verdik.
  • hani israil'in özelliğidir ya "unutmaz" ya..
    "hani keser döner sap döner gün gelir hesap döner" denir ya onlar için.

    aynısı da bu olayda olsun bakalım.
    tarihe gecsin, saldırı kararına, gerekirse silah kullanma kararına onay veren israil'in bakanlar kurulu listesi.
    yazalım bir kenara.

    benjamin netanyahu (basbakan)
    avigdor lieberman (dışişleri bakanı)
    ehud barak (savunma bakanı)
    ya'akov ne'eman (adalet bakanı)
    ariel atias
    avishay braverman
    benny begin
    binyamin ben-eliezer
    dan meridor
    daniel hershkowitz
    eli yishai
    gideon sa'ar
    gilad erdan
    isaac herzog
    limor livnat
    meshulam nahari
    michael eitan
    moshe kahlon
    moshe ya'alon
    shalom simhon
    silvan shalom
    sofa landver
    stas misezhnikov
    uzi landau
    ya'akov margi
    yisrael katz
    yitzhak aharonovich
    yossi peled
    yuli-yoel edelstein
    yuval steinitz
    http://en.wikipedia.org/wiki/cabinet_of_israel
  • tamamen provokasyon amacli duzenlenerek filistin'e gonderilen yardım konvoyuna, israil askerlerinin, henuz kendi kara sularina girmeden yaptıgı eylem.. be adam, israil tum cihana duyurdu ben o gemiyi sokmayacagim diye, daha niye gidiyorsun bunu bile bile..boyle birsey olacagi cok belliydi...haa israil'in yaptigi tek hata, o geminin kendi sularına girmesini beklemeden operasyon duzenlemesiydi..yap uyarini, vururum de, eger buna ragmen senin sularina gelir ve seni dinlemezse, gerekeni yap..sacma sapan politikasi yuzunden, israil global arenada haklıyken haksız duruma dusmustur..israil bu hareketiyle provokasyona yenik dusmus, kendi tarihleri hakkinda bir bok bilmeyen, sabahtan aksama kadar israil konsoloslugu onunde eylem yapan birkac cahil insanın tekrar galeyana gelmesine canak tutmustur..

    haa isin bir baska boyutu ise, filistin'deki musluman kardesleri icin bu kadar eylem yapmaya meraklı halkımız ve bakanlarımız acaba türkiye cumhuriyeti topraklarında, aclık ve sefalet icinde yasayan kendi vatandasları icin neden bu tepkiyi gostermiyorlar..afrika'da her gun binlerce musluman cesitli katliamlara kurban giderken, cin ordusu tibet halkını kılıctan gecirirken, veya pakistanlı 2 terorist, hindistan'da bir gunde 20 yahudi'yi oldururken nicin bu tepkiler gosterilmiyor..nedeni cok basit, burada olduren israil cunku..tum bu eylemler keske insani yonden karsilik bulabilseydi ama maalesef tamamen politik ve zaten galeyana gelmek icin hazir kıta duran bir topluluk icin gerekli gazdır kanımca.

    israil bu sefer yanlış yapmıştır, aceleci davranmıştır, puan kaybetmiştir..
    peki soruyorum, hangi ulke kendi kara sularına yabancı bir geminin girmesine izin verir..
    dusunun, fransız, alman veya ingiliz gemiler, türkiye'de zulüm goren kurtlere yardım amaclı yardım gemileri gonderecek ve türk mehmetçiği
    bunların elini kolunu sallayarak bogazdan, iskenderun limanından veya egeden gecirecek..hadi canım, 1500 sene once olsa belki tamamda, 2010 yılında biraz zor...
hesabın var mı? giriş yap