• samimiyetine hiçbir şekilde inanmadığım eylemdir. öncelikle eylemin kimler tarafından örgütlendiğine bir bakalım;

    * genç siviller : bu güne kadar eylemleri ve söylemleriyle maksimum derecede yalakalık yapmış, kim tarafından finanse edildiği ortada olan "örgütlenme"

    * bilumum cemaatler: 28 şubat sürecini islam karşıtlığı temelinden algıladıkları için sokağa çıkan, darbe karşıtı değil "islam karşıtı" karşıtı olan, toplumdaki şükürcü anlayışın geliştirilmesinde en önemli pay sahibi olan, bilumum devlet kurumlarında üst düzeylere yerleştirilmiş elemanları bulunan kurumlar.

    * liberaller: mesele ekmek, emek, sömürü olduğunda serbest piyasının, patronların yılmaz savunucuları, hükümetin ağzından çıkanı onaylamak için birbirlerini ezen, rte hepiniz topsunuz dese aslında bir zamanlar birbirimizle sevişliğimiz var diyecek durumda olan, 12 eylül'ü saygıyla selamlayıp bugün darbe karşıtı bildirgelere imza koyan, işçiye, emekçiye, devrimciye saldıran polislere tek kelam etmeyen ve daha binlerce iki yüzlülüklerini sayabileceğim yaşam formları.

    * dsip çevresi: aslında yukarıda saydığım kesime dahil olabilecek, kendine sosyalist diyip bu ideolojinin gerektirdiği her şeyin tersini uygulayan, saçma salak içi boş özgürlük söylemlerini eşitlik kavramını hiçe sayarak tekrarlayan kişiler.

    * samimi darbe karşıtları: bunlara lafım yok, sadece nerede olduklarının tam farkında olmadıklarını düşünüyorum.

    bu ve bunlar gibi birçok kimsenin katıldığı bir eylemdi bu. hemen belirteyim ki 28 şubat sürecini abd güdümünde gerçekleştirilmiş, ılımlı islam ile yeşil kuşak projesi arasında bir geçiş olduğunu düşünüyorum. yani başlık altında eleştirilerde bulunan çoğu yazarın aksine kemalist değilim zira ordunun da hiçbir şekilde masum olduğunu düşünmüyorum. ancak yukarıda saydığım gerekçelerle bu eyleme katılanlar ile ordu arasında bir seçim yapmak durumunda bulundurulmaktan nefret ediyorum. yıllar önce ne şeriat ne darbe diyenlerin arasındaydım, bugün de birebir aynı şeyi tekrar etmekteyim. türkiye'de başarılı şekilde uygulanan akordeon siyasetinin bir parçası olmaktan öte 3. cepheyi yaratmanın değerli olduğunu düşünüyorum.

    bu eylemde alanda olanların büyük çoğunluğu akp ile el ele kol kola iş yapanlardır. aynı darbe karşıtlarının şu yazıyı ve linki kontrol etmelerinde fayda olduğunu düşünüyorum #16816138. bu aslında birçok sözün özeti gibi. tüm bu noktalar birleşince bu eylemi düzenleyenlere * sadece pabucumun demokratları demek geliyor içimden.

    ben gerçek demokratları ve gerçek darbe karşıtlarını 1 mayıs'larda, tekel direnişinde, sendikal hak arama mücadelelerinde, 12 eylül mitinglerinde, üniversitelerde polis-idare işbirliği baskısı altında ezilen, soruşturmalara akabinde uzaklaştırmalara maruz kalan, biber gazı ve cop ile yüzlerce kez karşı karşıya kalmış insanların yüzüne bakınca görüyorum.

    edit: liberal cenahtan bahsederken " rte hepiniz topsunuz dese aslında bir zamanlar birbirimizle sevişliğimiz var diyecek durumda olan..." diye bir cümle sarfetmişim. bu gün baktım da çok homofobik bir cümle olmuş bu. yanlış anlaşılmalara mahal vermek adına düzeltme gereği hissettim. saygılar.
  • hrant dink'in katilinin ergenekon oldugunu söyleyen düşünce özürlülerin oluşturmuş oldugu eylem. daha hukuk nedir ne degildir bilmeyen yada bilmek istemeyen, yasal sürecin sonuçlanmadıgı ve iddiaların kanunsuz bir şekilde asılsız olarak ortaya atıldıgı hukuken belirlenen bir dava hakkında* şimdiden hüküm vermiş, sevgili imamlarının söyledigi her şeyi kanun belleyip inanan, olaylara at gözlügüyle bakan yada bakmak isteyen güruh.

    bu tip kişilere deniz feneri, kayıp trilyon, galataport vb. dediginizde bir anda algıda güçlük, yüksek ateş , metamorfoz gibi belirtiler gösterirler. sakin olun ve çok geç olmadan yardım edin bu kişilere. tedavi edilmezse bulaşıcı olabilirlermiş.
  • hadi fetocu, seriatci, dinci takimini anladik da, "solcu" gecinen arkadaslarin neden katildigini anlayamadigim yuruyus. farkinda olmadan seriatcilarin ekmegine yag suruyorlar. bilmiyorlar ki, demokrasi adina destek verdikleri seriatci kesim, gucu tamamen ellerine gecirdiginde, en once bu denyo solcularin basini ezecek.
  • şimdiye kadar düzenlenmiş 70 milyon adım yürüyüşlerinin en kalabalık ve en renklisi oldu sanırım. rekabet ediyormuş hissi vermek istemem ama, haberlerden görebildiğim kadarıyla şimdiye kadar 28 şubat protestolarında başı çekmiş islamcı örgütlerden özgür-der'in beyazıt'taki eyleminden bile daha büyük ve renkli olmuş. detayları daha sonra yazarım, şimdi bir meseleye açıklık getirelim.

    70 milyon adımın istiklal caddesindeki eylemlerinde, yol üzerinde olduğu için (istanbul barosunun önüne gelindiğinde olduğu gibi) chp binasına gelindiğinde de kalabalık daha bir coşar, "darbeci-ırkçı chp", "baykal kışlaya" gibi sloganlar atılır, kitlesel olarak chp ve kemalizm yuhalanır. bu eylemde de böyle olmuştur. ancak bu sefer komik, tuhaf bir durum vardı. anarşistlere özenerek yüzlerini atkıyla kapamış chp'li gençler balkona çıkmış bayrak sallamaktaydılar ve "faşizme ve emperyalizme geçit vermeyeceğiz" gibi, görenin sosyalist bir partiden geldiğini zannedeceği gubidik bir pankart asmışlar. kitle buna anlam veremediği gibi, önem de vermedi ve her zaman olduğu üzere chp'nin darbeciliğini teşhir eden sloganlar atmayı tercih etti.

    şimdi sözlükteki yandaşlarından görüp anlıyoruz ki, meğer bu pankartı, kendileri yuhalandığında "aha bunlar faşizm yanlısı, emperyalizm yanlısı" diyebilmek için asmışlar.

    uydurmayın. dürüst olun. bu eyleme katılanlar chp'yi o pankartı açtığı için değil, chp olduğu için yuhaladılar.

    faşizme, emperyalizme geçit vermeyeceğiz gibi bir pankart açınca temize çıkacağınızı mı sandınız? kime yutturacaksınız siz bunu yahu? mhp ile koalisyon hayalleri gören chp mi faşizme geçit vermeyecekmiş? hadi ordan. mhpliler de yıllardır kapitalizme, emperyalizme ve faşizme(!?) karşı ülkücü yemini ediyorlar, biz de götümüzle gülüyoruz. ülkücülerin bu yemini ne kadar samimi ve inandırıcıysa, chplilerin bu pankartı da ancak o kadar samimi ve inandırıcı olabilir. böyle abuk subuk numaralar çekmeye gerek yok, kendinizi rezil etmeyin.
  • değerlendirirken, genel olarak darbelere karşı olmakla 28 şubat darbesi ve onun yarattığı sürece karşı olmak arasında ayrım yapmak gerektiğini düşündüğümdür. bugünü yaratan, bugünki iktidarın varlığını sağlayan son otuz yılın olayları için dönüm noktası 12 eylül'dür, ki kendilerinin bundan şikayet ettiğini hiç zannetmiyorum, orada bulunmuş pekçok grubun da kendi çıkarlarına uyan, kendi hedeflerini destekleyen bir darbeyi hiç de bu şekilde eleştireceğini düşünmüyorum. tabii, bu eylem içinde yer almış bazı arkadaşlar şimdi 'bizim iktidarla falan bir bağımız yok, biz gerçekten 28 şubat özelinde darbe mantığına tepkimizi koymak için oradaydık' diyebilir. desinler, özünde demokrasi isteğinin olması gereken böyle bir eylemde basına sansürü emreden, susturamadığını yok etmek için bütün gücünü kullanmaktan çekinmeyen, kendilerinden olmayanı bin kalıba sokan, her geçen gün toplumu daha da belirginleşen kamplara ayıran, devlet kademelerindeki her noktaya kendinden olanları yerleştiren, kendinden olmayana iş dahi vermeyen mevcut iktidara karşı en ufak bir tepki dahi yoksa inandırıcı olamazlar canım...
  • bu eyleme katılanların tekel işçilerinin mücadelesine karşı olduğunu söyleyenlere doğan tarkan'ın şahane bir cevap verdiği yürüyüştür:
    http://sesonline.net/…zar=doğan tarkan&kartno=54704
  • aynı gün izmirde çevik bir meydanının isminin değiştirilmesi için de bir eylem yapılmıştır.

    (bkz: erkek ve kadınların ayrı durduğu grup, açıklamanın ardından dağıldı.)
  • cukurcuma'dan istiklal caddesine dogru cikarken bir sesler duydum, dedim olley. kostum bakmak icin, neler var kimler yuruyor diye. cocuk gibi sevindim sesleri duyunca. bir ara sokaktan ortalarina dusunce dedim neler oluyor. dun gece izledigim star trek'in etkisinde mi kaldim, suudi arabistana mi isinlandim dedim. kolumu cimdikledim. gozledimi bir kac kez kirpistirdim. baktim ellerde pankartlar. erkeklerin cogunda terlemis gibi gorunen ve subat gunesinde belli belirsiz parlayip istah kapatan badem biyiklar. ablalarin basi gokyuzune dogru uzuyor kafalarindaki huni biciminde turbanlarla. darbe filan sesleri duyar gibi oldum. hangi darbe dedim. yoksa gecmise mi isinlandim birden. herhalde bir anakronizm var bu iste.
    yurudum ters yone. baktim en arkada polisler var. polis-ler dedigime bakmayin sanirim 20 tane vardi. iki uc tanesi sakiz cigniyordu. bir tanesinin elinde cekirdek vardi. konusup gulusuyorlardi. valla ne ictilerse ben de aynisindan istiyorum. veyahut, daha iyisi, ben isciler yurudugunde de bu polisleri istiyorum, ogrenciler yurudugunde de bu polisleri istiyorum, turbansizlar yurudugunde de bu polisleri istiyorum, bir mayis'larda da bu polisleri istiyorum. mumkunse.
    eve yaklasirken, uc bes cocuk pankartlarin sopalarini almislar, kagitlari sokmusler, birbirleriyle he-man'cilik oynuyorlardi. biraz daha yurudum, iki velet yine sokmusler pankartlari birbirlerine vurmaca oynuyorlar. cok guldum. elimde torbalar olmasa, bir sopa kapip, golgelerin gucu adina she-raaa diye bagirarak aralarina karisacaktim. cocuk akli iste, onlar anlamis butun bu sirk gosterisinin gulunc oldugunu, pankartlarin oyuncak oldugunu.
  • eskiden "obeb<ortak bölenlerin en büyüğü>" , yeni sistemde "ebob<en büyük ortak bölen>" olarak bilinen matematiksel bir terim var ya, aha işte onun ülkem üzerindeki tezahüründen başka bir şey değil bu. aferin size en büyük ortak paydada bölücü olarak buluşmuşsunuz. el ele kol kola.. yarın öbür gün de birbirinize çomak soktuğunuzda yine ortak, yandaş ararsınız ama bok bulursunuz bu sefer. sizin birbirinizi yerken görmek çok güzel olacak. şerh düşelim!
  • allahıma bin şükür bir darbe daha engellendi böylece. keşke hergün, her dakika, her saniye yürüseler. kendimizi güvende hissetsek. yürüyenden de yürütenden de allah razı olsun. allah tuttuklarını altın etsin. allaha yakın bana uzak olsu.... yok pardon. benden uzak olsun şama vali... bu da değil. yarabbi şükür, bir dabbe daha böylece...... o da değil. film değil miydi olm o? türk filmi. türkan şoraylılarını seviyorum. filiz akın da olur. aahhh ahhhhh, eskinin tarık akanı nerdeeeeee..... bülent ersoy'un da erkek olarak oynadığı filmleri hatırlıyorum ben. yaşlandık.
hesabın var mı? giriş yap