• mafia ii'de, arabayı denize karşı çekip, o manzaraya karşı, radiodaki 1940'lı yılların parçalarıyla ve martı sesleriyle beraber alkol almışlığım vardı evde.
  • football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.

    simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.

    süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.

    benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.
  • third person shooter ile yeni tanışmış bir jenerasyonun, tomb raider ilk çıktığı zaman lara croft'un apış arasını görebilmek için sağlı sollu manevralarla monitör başında saatlerini harcadığını bilirim. oyun değil insanlıktan çıkmışlardı...
  • her bilgisayar oyununun bir amacı var. oto yarışlarında birinci olmak, savaş oyunlarında rakibi yenmek gibi. bazı zamanlar oyuncu oyunun atmosferinden kurtulup kendisine başka maceralar arayabilir. mesela bilgisayar oyununda manzara seyretmek bunun bir örneği. özellikle oto yarış oyunlarında pist dışına çıkıp ortamı gezmek eğlenceli bir şey.

    her oyun amaçtan sapılmasını mümkün kılmayabiliyor. mesela need for speed'in eski serilerinde aracı yoldan dışarı çıkarmanız mümkün değildi. king of the roads oyununda ise dağa taşa allah ne verdiyse sürebiliyorsunuz kamyonu. hatta bu vesileyle oyun içine gizlenmiş gizli bir yol da keşfetmişliğim var.

    bu dürtü aslında iki şekilde ortaya çıkar. birincisi, oyunun amacını gerçekleştirememek. ikincisi de oyunun tamamen bitirilmiş olması ile ortada bir heyecan kalmaması ve yeni arayışlar. oto yarışı oyunlarında hangimiz yarıştan kopunca ters yöne girip rakiplerle burun buruna çarpışmadık.

    bu eylemin en güzel uygulandığı oyun hiç kuşkusuz gta serisidir.
  • counterstrike'da tabancaları keleşleri çekip havaya ateş ederek aşiret düğünü ortamı yaratmak.
    bir insan topluluğu bunu bin kere yapıp hala salak salak gülüp eğlenir mi, valla eğlenirmiş.
  • rollercoaster tycoon gibi mülayim bir oyunda, yüzlerce insanın ziyaret ettiği parkı kapıyı kapatmak suretiyle açık cezaevine dönüştürmek, ziyaretçileri suya atarak boğulmalarını seyretmek veya hatalı roller coaster tasarımlarıyla trenlerin havalarda uçmasını sağlamak gibi sadist eylemler de oyunun amacından fazlasıyla sapıldığını gösterir.
  • cm yahut fm oynarken zamanla sıyırıp tüm futbolcuların ilk isimlerinin aynı olacağı takım kurmaya kasmak şeklinde örneklenebilecek aktivite.
    misal altay'da 18 tane hüseyin var şu an. müthiş eğlenceli, hüseyin atıyor hüseyin yiyor, hüseyin çıkıyor hüseyin giriyor, takım biraz kötü gidiyor ama olsun asıl başarı bu takımla iş çıkarabilmek.bir sonraki aşamada soyadları aynı olacak şekilde takım kurmak da keyifli olabilir, sanırım ingiltere ligi daha bir makul bunun için.

    bir de fantastik bir arkadaşın çalışması vardır bu konuda, editörden kalecinin adını değiştirip kız arkadaşının adını koyar, takım gol yedikçe kahrolurdu zavallı. eğitim şart.
  • age of empires 2'de giant map ve 1v1 oynarken rakibi tamamen oyundan düşürüp toparlanamaz hale getirdikten sonra tüm askeri birliklerimi öldürüp 200 adet köylü ile haritada altın, taş ve odun bırakmayana kadar uğraşmak. maden ve ağaçlar bitince kıyılardaki balıkları tutmak. ondan sonra da 200 köylüyü topluca katledip balıkçı teknesi yapıp geri kalan tüm balıkları avlamak. herşeyi tükettikten sonra dımdızlak kalan dünyaya bakıp "ee işte insanoğlu böyle azizim, hiç kıymet bilmiyor hiiç" diyerek bir sigara yakmak.

    evet, problemlerim var.
  • gta gibi oyunlarda trafik kurallarına ve lambalara uymaktır. sonra sıkılınca önünüze geleni tararsınız.
  • gene sims serisinden geliyor.bu sefer sonuncu oyun olan sims 3.

    karakter yaratılır.özellik olarak hydrophobia,light sleeper,technophobia,can't stand art ve clumsy verilir.sim yaratılır ve boş bir arazi satın alınır.hile ile elde edilen para ile deney lokasyonumuz hazırlanacaktır.

    ev etrafı duvarlarla çevrili olan bir kare şeklindedir.koridor yerine havuz kullanılmıştır.her tarafta pahalı sanat objeleri ve teknolojik saçmalıklar vardır.simimizin yatak odasının bitişiğindeki adacıkta 2 tane müzik seti tüm gün boyunca müzik yayını yapmaktadır.light sleeper olan simimiz müziği kapatabilmek için su fobisini ve teknoloji fobisini yenmek zorundadır.

    evin üst sağ ucundaki büyük adacıkta mutfak bulunmaktadır.simimiz karnını doyurmak için su fobisini yenmek zorundadır.su fobisini yenmesi sorunlarını bitirmeyecektir yalnız,evde oturabilecek tek yer salondaki tuvaletlerdir.

    evin sol üst köşesinde bulunan yer kütüphanedir.simimiz kitap okuyabilmek için su fobisini yenmelidir.lakin su fobisini yenebilse bile o odaya özellikle sık yerleştirilmiş televizyon simimizi rahatsız edecektir.

    deney sonucu : 3 gün boyunca idare eden sim sonunda suyun içinde uyayakalar boğuldu ve öldü.sims 3'ün silinme zamanı gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap