• andrei tarkovsky'nin sinema ogrenimi sirasinda (1958) cektigi ilk filmi.

    filmde tarkovksy de oynar. musteri rolunde gonullerde yer eder.
  • 1958 yılında, andrei tarkovski, marika beiku ve aleksandr gordon tarafından, ernest hemingway'in kısa bir hikayesi üzerine çekilmiş kısa film. başrollerinde yuli fait, aleksandr gordon ve valentin vinogradov oynamıştır. andrei tarkovski'nin vgik'de okurken çektiği ilk öğrenci filmidir. tarkovski kendisi de bu film de müşterilerden biri rolünde yer almıştır.
  • düşünsel altyapının ölüme gücenik kısa filmi. andrei tarkovski ıslıkla müzik çalar, sinema dünyasına merhaba der. açılış müziğidir. kapı gıcırtıları, adım sesleri ve kağıt büzüşmeleri başroldedir.
  • ufak tefek hatalar olsa da tarkovsky'nin neden başarılı bir yönetmen olduğunun güzel bir örneği kısa film.
  • tarkovskinin "geliyorum" dedigi ilk filmi. 20dakika falandir. 2 badiciğimin de entari girdiğini görünce mutlu edendir hem de.

    --- spoiler ---

    "bunu dusunmesen iyi edersin"
    --- spoiler ---
  • youtube'da tek parça (20') ve 10'ar dk.lık 2 parça halinde 2 versiyonu bulunmaktadır. 20 dk.lık tek parçayı değil de 10'ar dk.lık 2 parça olan versiyonu izleyin.
  • hayatımda yaptığım şeyleri belirli bir sıraya koyamadığım için bu filmin hatırlattığı nizam zihnimde güzel bir yere sahiptir hep. zira önce hemingway'in hikayesini okumuştum, üzerine belli aralıklarla bir yıl düşündükten sonra tarkovski'nin bu filmini izlemiştim. bu sıralamayı hayatının temel noktasına yerleştiren bir insan her sanatsal eseri doğru zamanda doğru sırayla görecektir. eğer sanat nizamı sizi tatmin ediyorsa hayatınız da çok sağlam bir temelde ilerlemiş olur. bunu henüz başaramamış olduğum için henüz bir tatminiyet hissetmedim hayatımda.
  • ölümünü bilen ve buna karşı koymadan bekleyen kurbanın, onu öldürecek iki gangsterin ve her zaman geldiği mini lokanta sakinlerinin ve ucundan birkaç saniyelik yönetmenin yer aldığı 1956 yapımı, 20 dakikalık kısa film. andrey tarkovski'nin kadrajından ilk eseri.

    bana şu yönden anlamlı gelmiştir; öldürülecek karakterimiz bunu bilir ve karşı koymaya cesareti olmaksızın bekler. bakıldığında aslında istisnasız hepimiz de böyle değil miyiz? öleceğiz ve bunu bekliyoruz çünkü karşı koymamız kanser beye, trafik kazası hanıma, doğal felaket hanıma ya da intihar beye hiçbir şekilde etki etmiyor. sirayet etmeyen bir cesaretle yatakta uzanırken sigara içip bekliyoruz, bekliyoruz ki bizi bulsun ve bize son versin, tıpkı daha öncelerine de bunu yapmış milyon yıllık tetikçiler gibi.

    ölenin ve öldürülenin bilindiği ve beklendiği güzel bir hemingway öyküsü. ardından benzer konu kırmızı pazartesi kitabında işlenmiştir.

    izlemek için:
    ilk parçası
    ikinci ve son parçası
  • ubiytsy, (bkz: andrei tarkovsky) (bkz: marika beiku) ve (bkz: aleksandr gordon)'ın 1956 yılında devlet sinematografi enstitüsü'nde öğrenciyken çektiği ilk filmdir.

    filme konu olan öykü the killers 1927 yılında scribner's magazine'de yayınlanan (bkz: ernest hemingway)'in kısa bir öyküsüdür.
    tıpkı gabriel garcia marquez 'in cronica de una muerte anunciada'sında olduğu gibi, işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsüdür.
  • 1956 yapımı, (bkz: andrei tarkovsky) sinemasının giriş filmi.
    yedi oyunculu, bir oyuncunun da tarkovsky oluşu ile dikkat çeken kısa film.
    filmin konusundan çok karakterlerin işlenişi ve çekim açıları nedeniyle tarkovsky neden tarkovsky olmuştur ve dünya sinemasında neden taklit edilesi olmuştur sorularının ufak bir gösterimi olabilir.
    20 dakikacık bir (bkz: ernest hemingway) eseridir.

    film müziği ıslık, mekanı karanlık, karakterleri durgun, sonucu ise sadece kapıların açılıp kapandığı bir hayat akışıdır.

    sadece 54 yıl yaşayabilmiş ve sinemaya çığır açmış olan tarkovsky; ne sinema tarihinden ne canlı insan hafızasından silinebilir. savaşlar ideolojiktir ama sanat, insandır ve evrenseldir.
hesabın var mı? giriş yap