*

  • teoriyi bulan eleman edward witten...ondan once 5 adet olan string theory'leri birlestiren teori..basitce 5 ayri teori degil de ayni teoriyi baska yonlerden gosteren 5 ayri yol oldugunu gostermis bi teori...
    m'in ne anlama geldigi soruldugunda ise, edward witten ne isterseniz o olsun demis...magical, mystery, matrix olabilir ya da murky de olabilir diye de eklemis...
  • witten amca demiş ki: ''ne ya korum beş tane sicim teorisi var, yok type i, yok type ii, yok chiral, ne ulan bunlar! oldumu bi tane olsun, düzgün olsun, ne ararsak bulalım işte!'', madem bu işin anasını belledik o zaman ''mother theory'' demiş ve kısaca ''m-teorisi'' doğmuş. doğmuş doğmasına da ne olduğunu anlayan da olmamış.
    o günden beri debelenip duruyorlar '' ne ki bu la?'' diye diye.

    bi de duff amca var, o da şöyle diyo: ''biz taaaa fi tariyinde söölediidikk de şeyyy etmediinizz.. yola gelin bre zındık sicimciler sizi. en büyük zar teorileri başka büyük yokk..''
  • m teorisine gore, evren 11 boyutludur. peki ed witten, sicim teorisinde bulunan 10 boyuta neden bir yenisini eklemistir? 11. boyut, sicimlerin birer membran gibi uzamalarina olanak veriyor. teorik olarak,yeterli enerji saglandiginda, bir sicim bir evren kadar buyuyebiliyor.
  • evrenin on boyutlu olduğunu iddia eden fizikçiler, bu kuramlarını istedikleri düzeye getiremeyip tam da umutlarını kaybettikleri bir zamanda, devreye on yıla yakın bir zaman inkar ettikleri 11. boyutu dahil edip , m teorisini yaratmışlardır. bu andan sonra da sicim teorisinin beş farklı versiyonunun aslında değişik yollardan aynı şeyi anlattığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • ed witten soylemese de, aslinda "m"'yi membrane icin de kullanmis olabilir.
  • m teorisine göre 10 boyutlu evrenler, 11. boyutta süzülen membranlardan ibarettir. bu membranları göz önünde canlandırmak için dilimlenmiş ekmeği göz önüne getirmek yeterlidir. bu ekmeğin her dilimi bir evrendir. bu evrenler bir araya gelerek bir multiverse oluştururlar. bu evrenler evreninde, membranların bir yerlerinden çarpışması da muhtemeldir. m theory'nin sonuçlarının bir yorumuna göre evrenimizin bulunduğu membran ile diğer bir evrenin bulunduğu membranın çarpışması nedeni ile big bang olmuş ve bildiğimiz evren meydana gelmiştir.
  • sicim ve süpergravitasyon teorilerinin barışmasıyla ortaya çıkan, popüler bilim çevrelerinde einsteinın kayıp teorisi olarak lanse edilen akla zarar teori
  • http://en.wikipedia.org/wiki/theory_of_everything
    buradan da uzunca bilgiye ulaşılabilir.

    ve hattta türkçesi için
    http://tr.wikipedia.org/wiki/m-kuramı
  • bbc horizon'ın parallel universes belgeselinde (türkçe altyazısı da var nette, indirebilirsiniz gönül rahatlığıyla) anlatılmaktadır.

    bazı ön kabullerimiz zamanla yıkılıyor sanırım çünkü bugüne kadar hep şey derdik, bilim büyük patlamadan (kısaca b.p. diyeceğim buna bundan sonra) öncesini açıklayamaz, yokluktan varlığa geçiş bilimin konusu değil, b.p.'dan önce zaman yoktu, zaman b.p.'dan sonra oluştu..

    şimdi yokluktan varlığa geçiş konusu hala bilimdışı görünse de aslında b.p. bunun başlangıcı olmayabilirmiş çünkü b.p.'dan öncesi de olabilirmiş. yani b.p.'dan önce de zaman varmış. m theory denen şey bi sürü zar (membrane) tarif ediyor ve bu zarlar girintili çıkıntılı bi şekilde dalgalanırken birbirleriyle çarpışan olursa o çarpıştıkları yerlerde patlamalar oluyor, çarpma yerlerindeki madde o patlamadan sonraki evreni oluşturuyormuş (doğru anladım mı bilmiyorum). yani diyorlar b.p. tek ve özel değil, her an b.p.'lar yaşanıyor ve her an yeni evrenler yaratılıyor.

    on birinci boyutu da milimetrenin trilyonda biri genişliğinde ama sonsuz uzunlukta bi tünel gibi tasvir ettiler belgeselde ama kafamı karıştırdılar iyice. bu tünel gibisinden şey bizim evrende var (hatta giysinizden bile daha yakın vücudunuza dediler) ama sonra bu tünelin bi başında bi sonunda iki ayrı evren olabileceğinden bahsettiler. öff neyse bunu boşverelim..

    b.p.'nın hemen sonrasındaki an (bir iki saniye sonrası değil herhalde, saniyenin katrilyonda biri gibi bi süre sonrasını kastediyorlar sanırım) fizik kurallarının bugünkü evrende olduğu gibi olmaması bi çözümsüzlük yaratıyormuş (singularity) ama birbiriyle çarpışan zarlar fikri bu çözümsüzlüğü ortadan kaldırmış ve m theory fikri böylece gelişmiş.

    belgeselde başka bi bilimadamı (daha doğrusu bilimkadını) da bizim evrende yerçekiminin çok zayıf bi kuvvet olmasının (mıknatısla masadaki ataşı alabiliyorsunuz, basit bi mıknatıs bile yerçekiminden daha güçlü) sebebinin aslında yerçekiminin başka bi evrenden bizimkine gelen bi kuvvet olmasıyla açıklanabileceğini söylüyor. yerçekimi o evrende güçlü ama buraya gelen kısmı zayıf.. felsefe gibi gelse de bu dedikleri fizik dahilinde.

    toparlayalım. kısaca paralel evrenlerden sonsuz sayıda var deniyor. bunların çok ufak bi kısmında burdaki gibi bi hayat vardır deniyor ama sonsuzun ufak kısmı da sonsuz olduğundan demek ki sonsuz paralel evrende burdaki gibi hayat varmış (ilk cümleye ne gerek vardı o zaman ahaeaheua). yani sheldon'ın dediği gibi sheldon'ın palyaço olduğu bi paralel evren bile var (bkz: the big bang theory).

    bilim harbiden sınır tanımıyor ve düne kadar araştırılamaz sandığımız (b.p.'dan öncesi) yerleri artık tarif etmeye (en azından teori düzeyinde de olsa) başlayabiliyor. yarın varlık öncesini bile modellerlerse şaşırmayacağım artık. ama tam olarak anlamayacağım ve anlayabilenleri ölümüne kıskanacağım kesin. sheldon'ın geçen bölümde lokantadaki insanlara aşağılayıcı bi şekilde "troglodytes" dediği an geliyor aklıma. sheldon kadar kıl bi adam olmayı kabul ederdim, yeter ki onun kadar kafam bassaydı.. öff efkarlandık yine.
hesabın var mı? giriş yap