• latince "yerin ruhu" anlamina gelmektedir. belli bir yerin ozelliklerini, niteliklerini anlatir.
  • (bkz: genious logi)
  • norberg schulz mekanın yer niteliği kazanmasını genius loci* terimi ile açıklar. genius loci, bir roma fikridir. eski roma inanışına göre her bireyin bir geniusu yani kendi koruyucu ruhu vardır. bu ruh, doğumundan ölümüne kadar insanlara ve yerlere hayat vermekte ve karakterlerini oluşturmaktadır.
  • roma kulturunden kalma bir inanistir. buna gore hey yerin tipki canlilar gibi kendine ozgu bir ruhu vardir. bu inanis ozellikle mimarligin ilgisini cekmistir. christian norberg-schulz'un "genius loci- mimarligin gorungubilimi", bu anlamda dikkate sayan bir kitaptir. ancak tanimi daha bir guzel oturtmak icinabidin dino'nun sinan'ina bakmayi oneririm: “her topragin bir istegi, bir dogurma zoru vardir devrine gore. sanirim mimarlik, iste bu istegin ebeligini yapmaktir.”
  • (bkz: genius)
  • genius loci. elements pour une histoire "naturelle" de l'art.

    (bkz: giulio paolini)
    (bkz: foret de la robertsau)
    (bkz: strasbourg)

    ---

    (bkz: parc du sculpture contemporaine)
    (bkz: ceaac) www.ceaac.org
  • bunun bir hareme girmiş gibi değil de daha çok mekandaki en sıradan olaylardan bile trajediler çıkarma anlamında egzotizmi betimleme ve neredeyse sevimlilik düzeyine indirilmiş - çağınının diğer anlatılarına göre epey insaflı- barbarlıkla karışık imajlarla sürekli bezenmiş bir anlatısı var:

    (bkz: marakes te sesler)

    genius loci'nin libido lociyle yerdeğiştirmesinin sonuçlarından birisi olarak verilebilecek en iyi örneklerden birisi ise bu:

    (bkz: 13 nisan 1204 istanbul un fethi)
  • yerin ruhunu oluşturan, oluşumunu etkileyen şeylerin başında zaman ve insan gelir. geçmişten kalanlar, yaşanmışlıklar ve sonrasında yarattıkları etkiler.. şimdiki zaman ve geleceğe bırakacağımız izler..
  • christian norberg-schulz'un mekan ve yer kavramından, bir 'yerin ruhu'ndan bahseden ''genius loci: towards a phenomenology of architecture'' adlı kitabı.

    norberg-schulz 'genius loci' kavramını heidegger’in varoluş felsefesinden yararlanarak ortaya koymuştur ve bu bağlamda schulz'un öğretisinden yararlanarak erken modernizmin mekânlarını duyusal,duygusal ve varoluşsal bağlamlarda eleştirmek mümkündür.

    teorik bir çok şeyin yanında aslında, her insanın varolan mekanı algılamasında ortaya çıkan bir kavramdır. yani, mekânın yere dönüşmesi sürecinde bir bina ya da yerin, kendine ait ayırt edici atmosferini tarif edilmesi gibi ; bu tarifte bireyin var oluşu, doğal ve yapılı çevre ile kurduğu ilişki, mekân içinde şekillenen toplumsal ilişkiler, güç ve denetim mekanizmaları yerin ruhunu ortaya çıkarmaktadır.

    benim için , 'mekan mı insanı şekillendiriyor yoksa insan mı mekanı şekillendiriyor ?' sorusunu ve çok perspektifli yanıtlarını oluşturuyor.
hesabın var mı? giriş yap