dunning-kruger etkisi *
-
cagristiriverdi... (bkz: sarah palin)
-
-
-
"dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır."
(bkz: bertrand russell) -
(bkz: downing etkisi)
-
psikolog olan justin kruger ve david dunning'in tarihe geçmelerine neden olan ve adlarını koydukları bulgularıdır.
superiorite illüzyonu da deniyor buna, yani "üstünlük yanılsaması". ben özgüven zehirlenmesi başlığını daha çok seviyorum.
halk arasında ise cahil cesareti, haddini bilmemek gibi tamlamalarla adlandırılır.
sözkonusu bulguya göre cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini arttırıcı etkiye sahiptir. bu yüzden de bazen çok okumuş ve bilmişler doğru zamanı ıskalarken, daha az bilgili olanlar doğru çözümü ve zamanın ruhunu daha önce yakalayabilirler.
zira cehalet, içinde büyük bir girişimci ruh ve aktivasyon zenginliği taşır.
anladınız mı şimdi niye başlar ayak olmuş ayaklar da baş? -
-
(bkz: kifayetsiz muhteris)
-
psikoloji dalinda ignobel ödülü alan çalışma. dunning-kruger sendromu olarak da adlandırılır.
psikologlar justin kruger ve david dunning'in tarihe geçmelerine vesile olan
teorileri özetle, "cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan
güvenini artırır" der.
metin çözme, araç kullanma, tenis oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan
araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:
-niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
-niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp
anlamaktan da acizdirler.
-eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar,
niteliksizliklerini n farkına varmaya başlarlar..
değerlendirme zaafı:
iki uzman daha sonra, bu teorilerini test etme fırsatı da buldular. cornell
üniversitesi' nden 45 öğrenciye bir test yaptılar, çeşitli sorular sordular.
ardından öğrencilerden "testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını
tahmin etmelerini" istediler.
en başarısızların (yani sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin),
testin yüzde 60'ına doğru cevap verdiklerine, ayrıca iyi günlerinde olsalar
yüzde 70'e ulaşabileceklerine inandıkları ortaya çıktı.
en iyilerin (yani en az yüzde 90 doğru sonuç alanların) en alçakgönüllü
denekler olduğu (soruların yüzde 70'ine doğru cevap verdiklerini
düşündükleri) görüldü. (not: dunning ve kruger bu çalışmalarıyla 2000
yılında ig nobel * de kazandılar.)
çalışan, kendi kapasitesini değerlendirmekten ve eksikliğini teşhis etmekten
acizdir. ama asıl vahim olan, bu "yetersizlik + haddini bilmeme"
kokteylinin, mesleki açıdan, karşı koyulmaz bir itici güç oluşturması.
kariyer açısından bir eksiyken, artıya dönüşmesi.
işinde çok iyi olduğuna yürekten inanan "yetersiz", kendini ve yaptıklarını
övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan
en küçük bir rahatsızlık duymayacaktır. aksine bunu bir "hak"olarak
görecektir.
bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ise çalışma hayatında
"fazla alçakgönüllü" davranarak kendilerine haksızlık edecekler, öne
çıkmayacaklar, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmayacaklar,
kıymetlerinin bilinmesini bekleyecekler (ve bilinmeyince için için
kırılacaklar ve kendilerini daha da geriye çekecekler) ve muhtemelen üstleri
tarafından "ihtiras eksikliği" ile suçlanacaklardır.
sonuçta, "kifayetsiz muhterisler" her zaman ve her yerde daha hızlı
yükselecekler ve daha yukarılara çıkacaklardır.
etrafınıza bir bakın, uzmanlara hak verecek misiniz ?
(kaynak: dr..serra menekay oncel) -
tam uymasa bile (bkz: merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap