• nasil zaman buldu bilmiyoruz, ama wilco'nun yankee hotel foxtrot'unun yayinlandigi bugunlerde, chelsea walls adli filme yaptigi soundtrack calismasi ile cikageldi kendisi.
  • (bkz: promising)
    (bkz: red elevator)
  • "i wonder why we listen the poets, nobody gives a fuck" sözünün sahibi er kişi. son yıllarda amerika' da yaşayan en iyi söz yazarlarındandır. bir gün tanışmak isterdim.
  • türkiye'de olsa "she begs me not to hit her" ve "i dreamed about killing you again last night / and it felt alright to me" sözleri yüzünden doğrucu medya tarafından üzeri çizilirdi. bi de jesus etc. var. ona girmiyorum.

    farm aid 2010'daki tek gitarlı performansı harikadır. bütün stada karşı sadece gitarlarıyla çıkar söyler baba. bi ara çok etkilenmiştim. bi heyecanla o şarkıları ve performansın tarihini falan gitarımın üzerine yazmıştım marker kalemi ile. bakıp bakıp çalıyodum. şimdi çıkmıyo o izler ve gitarı satmak istiyorum. amk. keşke yazmasaydım.

    edit: sattım valla ama ucuza gitti.
  • 1967 yılının ağustos ayında dünyaya gözlerini açtığında günlerden pazardı. o da benim gibi pazar günü doğmuştu ve 2011 yılına geldiğimizde one sunday morning gibi anlamlı bir şarkıya imzasını atmıştı..

    gençliğinde punk ve country müziğine ilgi duydu. amacı uncle tupelo adlı alt country grubu kurarak kulaklarımıza golden virginia kokan müziğini yerleştirmekti. uncle tupelo ilk başlarda iyi gidiyordu, fakat her grup gibi sonu yaklaşmıştı. yanılmıyorsam hipokrat' ın tıp bilimine kattığı kriz gerçekten de bir konser sırasında uncle tupelo' yu vurmuş ve jay farrar ile arasının daha da açılmasına neden olmuştu. tahmin edildiği üzere grup 1994 yılında dağıldı. ve geriye moonshiner gibi bütün duygularımızı alt-üst eden bir şarkı bırakıldı.

    http://www.youtube.com/watch?v=ppiol9oetok

    söz yazarı ve müzisyen jeff tweedy kendisini "müzik dünyasının esinti gücü" olarak görüyordu. çünkü john lennon ile büyümüş, woody guthrie' nin şarkılarından esinlenmişti. ilk müzik grubunu herkesin de öngöreceği şekilde lisede kurdu. 4 kişiden oluşan bir punk grubu olan primitives'de; jay farrar, wade farrar ve mike heidorn vardı. wade' ın ayrılmasından sonra geriye kalan üç kişi uncle tupelo' da devam etti.. uncle tupelo grubu alt-country müziğinin başını çeken bir grup olmuştu. hatta öncüsü bile diyebiliriz.

    uncle tupelo dağıldıktan sonra geriye kalan üyeler ile wilco'yu kurdu. ilk albümleri a.m. 1995 yılında piyasaya sürüldü. aynı zamanda farrar' ın grubu son volt ise harika bir başlangıç albümü olan trace ile gündeme oturmuştu. oturmak o oturmak olsun, bir daha ayağa kalkamadılar. ve wilco' nun bir sonraki albümü olan being there kadar kaliteli bir albüm kokusuna hiçbir zaman ulaşamadılar...

    ingiliz sosyalist görüşleriyle tanınan müzisyen billy bragg ile tanışmaları sonucunda çok sevdikleri woody guthrie' nin yayınlanmamış sözlerini alarak mermaid avenue adlı aslında woody' nin yaşadığı sokak ismi olan bir albüm yayınladılar. california stars gökyüzünü çoktan aşmıştı...

    http://www.youtube.com/watch?v=1lnf0hmj6l0

    az önce bahsettiğim being there albümü, görülmedik tonlarda karanlık ve karanlığın içinde bir ateş gibi parlayan sözler sayesinde yalnızlıkla nasıl başa çıkılacağını hepimize öğretti. gerçekten de aşk dediğimiz aşk ile sönmemekteydi. unutmak ile dirilmekteydi. ve her dirildiğinde farklı bir çehre ile karşımıza çıkmaktaydı. birisini unutmak için bir başka insanı gelecekte unutmaya çalışmak ancak unutkan insanların işidir. ve yalnızlık en az aşk kadar pedagojik bir eğitim sistemidir. tek farkı başlarda gerçek yüzünü göstermesi fakat zamanla kendini sevdirmesi olabilir..

    http://www.youtube.com/watch?v=ufvrmp2bq00

    jeff tweedy' nin aklında her zaman deneysel müzik yer almıştır. yaptığı deneysel çalışmaların işareti ise red eyed and blue gibi vurucu sözlere sahip fakat haşin bir tarzda dinleyenin kafasında yer edinen eserleriydi. bir zaman sonra jeff, grubuyla birlikte yankee hotel foxtrot albümünü çıkardı. ve tarihte görülebilecek en güzel şarkı olan jesus etc' yi biz insanlara tanıttı. döneminin müzik tarzından tamamiyle bağımsız olan bu albümü dinlemek wilco' nun ve jeff tweedy' nin ne kadar enteresan ve dahi insanlar olduğunu anlamamız için bile yeter...

    jeff tweedy gençliğinde uyuşturucu bağımlılığıyla savaştı. ardından şiddetli bir depresyon ve anksiyete, bitmek bilmeyen migren ağrıları ve ağrı kesicilere olan bağımlılığı derken kendisini open mind şarkısında şu sözleri yazan adam olarak görüyoruz:

    `i would throw myself underneath the wheels of any train of thought
    running off the rails i'll sail you through the rogue waves of your brain"

    kişisel olarak, jeff tweedy bugüne kadar gördüğüm en derin insandır. yaşadıkları ve verdiği tepkileri kuşkusuz müziğine katkı sağlamıştır. aynı zamanda şiir kitabı bulunmaktadır. abd'de bazı yerlerde wilco' dan daha fazla tanınmaktadır.
  • ilham aldığım büyük insan.
  • suburban' da büyümüş matrak insan. portlandia'da oynamıştır.
  • yeni solo albümünden bir şarkıyı internetten paylaşmış:

    https://soundcloud.com/dbpmrecords/ill-sing-it
  • ingilizce ile elastik bir eşya ile oynarmış gibi oynayabilen, yanlış zamanda doğmuş (alternative) country şarkıcısı, söz yazarı.

    http://www.youtube.com/watch?v=cw5epvomrha
hesabın var mı? giriş yap