• hugh hudsonun 1981 yapimi, en iyi film dahil 4 oscarli filmi. 1924 olimpiyatlarinda iki ingiliz atletin oykusunu anlatir. muzikleri vangelisindir, pek meshurdur.
  • bu filmin muzigi ; ne zaman bir sporcu agir cekimde kossa,ne zaman birileri bir basariya imza atsa ve ne zaman anlatilmak istenen, kaplumbaga hiziyla dramatize edilerek seyirciye aktarilmak istense trt deki abilerimiz tarafindan hat safhada kullanilir.
  • müzikleri her olimpiyatta çalınır, resmi marş olmuştur adeta.
  • biri taviz vermez bir hristiyan misyoneri, oteki yahudi iki apayri atlet anlatilir. birisi tanrinin onu ko$mak icin yarattigini soylerken otekisi "kazanmak icin her $eyi yaparim" diye gorunse de kazin ayagi oyle degildir.
    (bkz: kaz ayagi)
  • kibirli ve milliyetci bir azim-basari filmi olsada gusel estanteneler barindirir.abrahamin kosusu kurguyla desteklenmis bir vangelis klibine donusmustur herne kadar abraham ve montague inandiklarini gerceklestirselerde seyirci perdede inanmis-buyulenmis iki adam gorur neye inandiklari onemli degil. geriye kalan bir gercek var yada rüya, filme ruhunu veren vangelis..
  • omru hayatim boyunca gordugum en kasıntı filmlerden biri..
  • her kulağa aşina gelebilecek, garip bir şekilde huzur verici aynı zamanda da sıkıcı bir melodi.küçük yaşta hava durumlarında fon müziği olarak duymak dışında bu entryi yazana kadar kendisine karşı en ufak bir özel ilgi ve alaka beslememiş, her karşılaşmadan sonra giderek emsalsiz popülaritesine şaşırmış hatta kızmıştım da.geçenlerde ismini, william blake in jerusalem adlı şiirinden esinlenilerek alındığını görünce beklenmedik bir merak kıvıldaması bu esrarengiz sıkıcılıktaki parçanın ardındaki tarihsel gerçeklerle karşılaşmama sebep oldu:
    birinci dünya savaşında ingilizler bitmeyen kayıplar verirken bu parça bir kampanyada kullanılarak kitleler tarafından bir moral kaynağı ve bir savaşma nedeni gibi algılanmış.1922 de george v, elgar tarafından düzenlenen orkestral versiyonunu duyduktan sonra god save the king yerine bu temanın çalınmasını arzu etmiş.ingilizlerin gelmiş geçmiş en vatani duygularına hitap eden bir çalışma olmuş.geriye dönersek eğer zamanında deli muamelesi yapılan william blake in bir asırdan da önce bir zamanda yazdığı bir şiir:

    jerusalem

    and did those feet in ancient time
    walk upon england’s mountains green?
    and was the holy lamb of god
    on england’s pleasant pastures seen?
    and did the countenance divine
    shine forth upon our clouded hills?
    and was jerusalem builded here
    among these dark satanic mills?
    bring me my bow of burning gold;
    bring me my arrows of desire;
    bring me my spear; o clouds unfold!
    bring me my chariot of fire!
    i will not cease from mental fight,
    nor shall my sword sleep in my hand,
    till we have built jerusalem
    in england’s green and pleasant land.
  • yıllar evvel film festivalinde izlediğim film. adı başta running olarak düşünülmüşse de, william blake üstadımızın yazdığı and did those feet in ancient time'ın dizelerinden esinlenerek chariots of fire olmuştur. filmin karakterlerinden harold abrahams ve eric liddell gerçek olup lord andrew lindsay lord burghley'den esinlenmiştir. trinity college'in meydanında saate karşı koşulan yarıştan başlar, 1924 paris olimpiyatları'na uzar. filmin kurgusu gereği tarihteki bazı olaylar hafiften çarpıtılmış olabilir, söylemedi demeyin.
hesabın var mı? giriş yap