• bina yapılmadan evvel ceoloci müyendizleri tarafından yapılması icabolunan hadise.. raporlar filan tutulur...
    deprem hadiselerinden sonra bu konuya ziyadesiyle ehemmiyet gösterilmektedir.. deprem olmasa ilgilenmeyecekler yani. burdan bu sonuç çıkıyor....
  • insaat muhendisligiyle alakasi olmayan jeolog ve jeofizikcilerin, zeminin icine iki dalga yollayip butun seceresini cikardiklari hadise. bu etutler sonucu cikartilan raporlarda temel derinligi, yapi yuku, oturma hesabi gibi pek muhim parametre ve hesaplarin adi bile gecmeden uyduruk bir "zemin emniyet gerilmesi" degeri bulunur ve jeolog ve jeofizikci hazretleri kendilerine gokten vahiyle inen bir "temel tipi" onerirler. ha bir de "z3", "z1", "bmw 3.16i" gibi zemin siniflandirmalari yapilir ki evlere senlik.
  • yapilarda otu boku sanki baska problem kaynagi yokmus gibi depremden dogan gereklilikle iliskilendirme modasina kurban gitmis hadise. akli selim jeofizikci-jeolog-insaat muhendislerinin delikanli gibi numunesiydi, deneyiydi eksik etmeyerek disiplinler arasi uyum ve koordinasyon icerisinde yuruttugu, akli evvel jeolog, jeofizikci bazen de insaatci takiminin ise masayi bir ucundan tiklatip diger ucuna kulagini dayama vasitasiyla, ebesinin seyi derecesinde korelasyonlar kullanarak masanin yapildigi agacin turunu, muhendislik ozelliklerini, gelmisini gecmisini ortaya cikartmak cercevesinde algiladigi calisma.
  • insaat muhendisligi ile alakasi olmayan, yapinin yapilacagi arazinin, fiziksel parametrelerinin hesaplanmasi icin kullanilan yontemlerin toplamina verilen ad .

    yontem olarak sismik ve elektirik(bazen sondaj) yontemler tercih edilir. bu yontemler vasitasiyla, temel derinliginde ve genel olarak yapinin bulunacagi arazinin bir rontgeni cekilir. bundan yararlanarak insaat muhendisleri, tasarladiklari binanin deprem karsisinda verecegi tepkileri on gorup buna gore binayi dizayn ederler. ve tanidik oldugmuz goruntuler olan binanin iki katinin topraga gomulmesi( zemin sivilasmasi)i,binanin temelinin zaman icinde korezyona ugramasi(zeminde sivi birikmesi), deprem esnasinda zeminin verecegi , binayi zorlayacak etkileri absorve etmek icin yontemler gelistiren insaatcilara yardimci olur.boylece bosa maliyetten kacinilmis olur.

    fakat yurdumda hersey carpik oldugu icin, bu da carpik bir sekilde yapilir. onceden jeolog-jeofizikci ikilisinin adini anmayan isaat muhendisleri, basit jeolojik tespitlerle binalari yapiyorlardi. sonucu bir kez daha fakat eskilerinden daha aci olarak goruldu.
    bu sefer bu isi jeofizikci yada jeologun yapmasina karar verdi devlet erkani.

    fakat uygulanmasi gereken, ayri ayri bu branslarin birinin kullanilmasi yerine , insaatcilarinda istekleri goz onune alinarak, bu dallarin ortak calismasi sonucu yapilan etudtur.

    cunku , insaat muhendisinin gorev alani diger iki bran$a gore daha kisitlidir. fakat diger iki bran$ arkeoloji den,criminolojiye kadar bir cok alanda ( gelismis ulkelerde) kullanilanilabilir.
  • dershane veya okul fark etmez!!…zemin katta yapılan etüt, zemin etüdü olur.

    itirazı olan varsa hodri meydan...mahkemeye kadar gider bu iş.
    ayrıca galileo gibi dönek değilim….anladınız siz beni.
  • fasondur, maliyeti sisirmedir, kilifina uydurmadir, neticesi 1999 senesinin agustos ayinda aci bir netlikte izlenmistir ve fakat halen ulkemizin ileri(sozde) gelenleri, bir o kadar yetkisiz kalasica yetkililerimiz bu musibetten gereken dersi cikartamamis, jeoloji muhendislerimizi tanimamaya devam etmistir.
  • yüzüklerin kardeşliği (jeoloji, jeofizik ve geoteknik) olması gerekirken, habil-kabil savaşına dönen ve döndükçe de ülke ve insanıza (bir sonraki depremde) pahalıya patlayacak olan inceleme.
  • çevre ve şehircilik bakanlığı'nın mevzuatının girişinde yer alan bilgilere göre türkiye'de 1999 yılına kadar istenmeyen,
    istense bile laf olsun diye istenmiş gibi yapılan rapor.
  • ülkemizde 17 ağustos depreminde sapasağlam binaların yan yatması yada yerin altına gömülmesi ile gerekliliği anlaşılan fakat halen önemi tam olarak anlaşılmayan zemin incelenmesi olayıdır.jeolog, jeofizik ve geoteknik mühendisleri tarafından sismik yada mekanik yöntemlerle belirlenebilmektedir.özellikle sondaj yapılırken mümkün mertebe sondaj sayıları arttırılmalı ve tecrübeli mühendislerin gözetiminde yapılmalıdır.
  • çevre ve şehircilik bakanlığınca 09.03.2019 tarih 30709 sayılı resmi gazetede zemin ve temel etüdü uygulama esasları ve rapor formatına dair tebliğ yayımlanmıştır. bu tebliğe göre yeni rapor formatı ve tebliğ ile ilgili detayları aşağıdaki bağlantıdan görebilirsiniz

    https://www.sanalsantiye.com/…ir-teblig-yayimlandi/
hesabın var mı? giriş yap