yeğni *
-
yeğni: hafif, ağır olmayan...
(iç anadolu) -
egede ye(ğ)ne şeklinde kullanılır.
-
-
oh oooooh oh ooo ooh
yeğni tüy gibi olandır, uçacakmış gibi olandır...beyaz ve açık pembe ve mavi yeşildir bazen de...
sabah alınan soğuk duştur...
duppy conquerordur... güneşli bir günde arabayı saatte 40 km hızla kullanırken bob marley dinlemektir.
"yes, me friend, me friend, dem set me free again"
aşklı ve şefkatli bir sevişmedir.
vazoya yerleştirilen kır çiçeklerine vuran gün ısığıdır.
"yes, me friend, me good friend, dem set me free again, mm yes, me friend, dem turn me loose again"
sıcak sarı bir odadır.
yeşil bir parkta oturup sandwiç dondurma yiyip soda içmektir.
huzurla uzanıp çimenlere, gökyüzünü ve ağaçları izlemektir.
hit me with music
bir kase dolusu taze çilek, kiraz ve yeşil eriktir.
bir kadeh şampanyadır. sevgilinin beyaz gömleğidir. yüzündeki gülümseyiş, gözlerindeki neşedir.
"yes, me friend, me friend, me friend, me friend, we deh a street again, yes, me friend, me friend, me friend, dem set me free again"
yeğni, aslında bir bob marley şarkısıdır ve bob marley şarkıları da yeğnidir. leylim ley...
rinna rina nay
ooooh yeah -
tdk'nın light'ın türkçe karşılığı olarak önerdiği kelime.
-
babannemin hep söylediği, öğüt niteliğinde bir atasözünün içinde geçen kelime.
ağır taşla batman döverler, yeğni taşla göt silerler. -
"ağır gelince yeğni kalkar." (bkz: ağır ol molla desinler)
"yeğnice hastalık, afdalca ölüm." (hafif hastalık, kolay ölüm anlamında çukur ceylan sözü)
"afdalca hastalık, asanca ölüm." hastalıkların en iyisiyle kolayca ölüm dileğini anlatır. başka bir türev.
hafif (olan). yeğin ile karışan sözcük. esasen zıt anlamlı sayılırlar, nasıl oluyorsa. yusuf atılgan'ın karıştırması veya yanlış olanda ısrarı örneği: "anlatayım, beni tedirgin eden gizin ağırlığını paylaşayım onlarla, yeğinleşsin. sormuyorlardı." (bodur minareden öte'nin (1960) tutku öyküsünden) bir tane daha: "ışığı yaktım. perdeler inik, bir de kapı sürgülü oldu mu kendi ülkemdeyim burda. yeğindim, sivrisinek gibi." bu da galiba yaşanmaz öyküsünden. alıntı yaparken bir örnek daha eklememi sağlayan saldiray abi'ye teşekkürler.
"gövde, ağırlığı olduğu için, yeğniliğe ulaşmağa, ayağını yerden kesmeğe çalışmalı." bilge karasu - narla incire gazel
(bkz: yeğniyi yel almış ağır yerinde kalmış)
(bkz: yeğnilik), yeğni ağırlık
(bkz: pirtik) -
akdeniz'de de yeğni olarak kullanılır.
-
(bkz: yeni)
-
hafifliği belirtmesi dışında bir insanın hareketlerini tanımlarken de kullanılır. bu manada dikkatsiz kontrolsüz hareket etmeyi ifade eder.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap