• ingilizce'de crab mentality olarak geçen bi terim. özeti "ben başaramadım, bari başarabilecek olanları köstekleyeyim" olan zihniyetin bu ismi almasındaki sebep ise bir kova içine bir sürü yengeç konulduğunda, kaçmaya çalışan bir yengeçin diğer yengeçler tarafından kovaya geri çekilmesidir.
  • (bkz: crab mentality) (bkz: #83709227)
  • herhangi bir girişimi,başarıyı engellerler.
  • yengeç zihniyeti (ing. crab mentality) basitçe "eğer ben yapamıyorsam, sen de yapamazsın" ya da "ben sahip olamıyorsam, kimse sahip olamasın" ifadeleriyle tarif edilen bir düşünce biçimidir. "kovadaki yengeç zihniyeti" (ing. crabs in a bucket) olarak da bilinir.

    yengeçleri tek başlarına dahi kolayca çıkabilecekleri kovaya topluca koyarsanız, biraz tepeye çıkan ya da kaçmaya çalışan yengeçleri hep birlikte geri kovanın içine çekerler. böylece açlıktan ölene kadar ya da birilerinin yemeği olana kadar tüm yengeçler kovada kalırlar. bu düşünce biçiminin "yengeç zihniyeti" olarak adlandırılmasının sebebi basitçe bu fenomendir.

    bu fenomenin insan davranışlarındaki karşılığı ise şu şekildedir: bir insan grubundaki bir birey diğerlerinden daha başarılı ya da mutlu olduğunda, grubun diğer üyelerinin büyük bir çoğunluğu bu başarıyı kıskanacak, bu kişiye karşı kin ve nefret besleyerek onun iyiliğine engel olmaya çalışacaktır. hatta grubun azımsanamayacak bir çoğunluğu ilgili bireylerin mutsuz ya da başarısız olmasını arzulayacaktır. tabii bu arada kendileri de mutsuz ve başarısız olarak kalacaklardır.

    2015 yılında, yeni zelanda'da yapılan bir araştırma bu metafor'un performans üzerindeki etkisinin ne kadar geçerli olduğu konusunda bize bilgi sunmaktadır:

    bu çalışmaya göre; öğrencilerin notlarının bildirilmesi sırasında "başarı sıralamasının" açıklanmayacak olması öğrencilere bildirildikten sonra öğrencilerin ortalama başarı oranının %18 arttığı görülmüştür.

    yengeç zihniyeti biz türkler arasında da oldukça yaygındır. hatta bununla ilgili bir fıkra bile vardır:

    "cehenneme düşen bir adam, orada her milletin ayrı ayrı içine tıkıldığı büyük kazanlar görmüş. her kazanın başında da, kaçmasınlar diye bir zebani nöbet tutuyormuş. yalnızca türklerin olduğu kazanın başında bir zebani yokmuş. bunun nedenini sorduğunda zebanilerden biri cevaplamış: "oraya zebani koymadık. biri kaçmak isterse diğerleri hemen aşağıya çekiyorlar zaten."
  • henüz bitirmediğiniz ya da başlamadığınız ve başlamayı planladığınız işleri başka insanlarla paylaşırken karşılaşılabilecek zihin yapısı. karşı taraf o işin olmayacağı veya mantıksızlığı ile ilgili o kadar argüman üretir ki kişinin çerçevesi sarsılabilir, hatta kırılabilir.
hesabın var mı? giriş yap