yarışma

• musabaka, contest. spor, bilgi, yetenek gibi dallarda duzenlenebilir. canli veya cansiz olarak televizyondan yayinlanabilir. canli turlerinde yari$macilar telefon ile katilabilirler. (bkz: carkifelek) (bkz: canli yarisma)
• şebnem özinal'ın göğüslerini fora ettiği oyun (muş)
• yarısmak fiilinin olumsuz çekilmiş hali.
• son elli yilda toplum olarak zorla sokuldugumuz rekabet veya asil anlamiyla challange psikozu. yanindakinin ayagini kaydirma, oburune celme takma, baskasini alasagi etme amaciyla kendi ayarini rakiplerine gore kurma tasasini ve cabasini getirmistir. yarisma diye diye birbirimizi karsilikli yarip duruyoruz sanki.halbuki kendimizi dusundugumuz kadar baskasini da dusunsek ve kollektif anlayisa sahip olsak daha sonra farkliliklarimizi ve ayricaliklarimizi de kollektif yararin hizmetini sunsak beygir gibi bilisizce kosup bosuna yorulmazdik ve ne guzel bir duzen kurulmus olurdu diye dusunduruyor yarisma beni.
• kontrol altına alınmı$ bir sava$tan ba$ka bir $ey değildir..
• insani insana kirdirma yontemlerinden biri.
  galipler ve magluplar uretme tesisi.
  '' galibiyetin onemi ne kadar artarsa insanligin onem o kadar azalir.'' tezinin dogmasina ve hergun daha da guclenmesine neden olan carpisma.
• (bkz: dogrucevap.com)
• televizyondan gordugumuz kadariyla, turkiye'nin bokunu cikarttigi $ey.
• bazen farkinda olmadan katildiginiz $ey. sizi ve onu bir ba$kasi kendi yari$masina alir. hali ile bir kazanan bir de kaybeden olur, belki bir cok kez kazanmi$sinizdir ama kaybetiginizde yari$maci oldugunuzu fark edersiniz.
  
  (bkz: teselli odulu)
• karşılaştırma ortamıdır,
  
  iki tür yarışma vardır; 1) en yükseğe çıkanın kazandığı 2) en fazla alçalanın kazandığı