• batı ve hristiyanlık tarihi boyunca en çok nefret edilen kişi yahuda * üzerine yazılmış incildir. ve gnostikler tarafından yazılmış olduğu düşünülmektedir. i.s. 180 'de irraneus 'un ortaya koyduğu bir ifadede ve ilk dönem kilise beylerinin icraatlerinde hep gnostiklerin lanetlenmeleri söz konusudur. zira gnostikler kilise liderlerine ihtiyaç duymuyorlar, bu dünyayı yaratan tanrıyla da bir bağlantıları yoktu. onlar için kendi içlerinde hissettikleri, görünmeyen, menfaat güdülmeyen, do ut des anlayışından çok ama çok uzak salt inançla açıklanabilir tanrıya tapıyorlardı. o halde, kilise gerek duymuyorlardı, kilise liderlerine ihtiyaç yoktu. bu kilise beylerinin canını sıkmaktaydı. ve bu yüzden irraneus, gnostiklerle mücadele etmiştir. ve işin ilginç boyutu ise şudur; aynı dönemde romalılar kendi topraklarında, hristiyan olduğunu söyleyen vatandaşlarına eziyet çektirmekteydi. işkenceler, insanlık tarihi açısından bol kanlı günler söz konusuydu.

    isa'nın çilesine, onun yandaşları da katılmış gibiydi. irraneus bir yandan romalılara karşı hristiyanlığı savunurken bir yandan da iç belaları (kendilerince) gnostiklere karşı da savaşıyordu.şimdi şu yahuda incili 'nin bulunuş hikayesinden söz edeyim; 1978'de mısır'da define arayan bir çiftçi, aradığı defineden aslında daha değerli birşey buldu; yahuda incili. ve bunun farkında olacak kültürel düzeyi yüksek olmayan bu çiftçi, codex i antikçağ'da ölülerin gömüldüğü bir mağarada buldu. sonra nasıl olduysa bu hırpalanmış codex bir pazarcının eline düştü. birgün tarihi eser hırsızları bu adamın dükkanından bu codexi çaldı. daha sonra pazarcı nasıl olduysa codexi yeniden ele geçirdi. gitti amerika'da bu codexi yale üniversity'e satmaya çalıştı, istediği ücret verilmeyince (ki o da aslında bu codexin tarihi değerinin farkında değildi.) gitti citybank 'ın bir şubesindeki kasaya bu codexi sakladı.

    yıllar sonra (2000 yılında, new york'ta) bir araştırmacı, ki adı frieda nussberger thacos 'dur, pazarcının fiyatı düşürmesi üzerine, bankadan bu codexi aldı. fakat codexin canına okunmuştu, yılların aşındırdığı bu eser baya hırpalanmış bir biçimde akademide, konunun uzmanları tarafından incelenmeye başladı.frieda hanım bütün bu codex araştırmasının ve emeğinin arkasında mistik birşeyler arıyor olmalı ki; yahuda'nın ruhunun ona bunu yaptırdığına dair şeyler söylemektedir. tarih ve insanlık bu tarz "feşmekan bana emrediyor, bunu yapıyorum." "tanrı benimle konuşuyor." veya "isa'nın bir ailesi var ve ben o ailenin bir ferdiyim." gibi lafları çok duymuştur.

    neyse gelelim bu incile; dante'nin cehenneminde bizzat şeytan tarafından yendiği tasvir edilen yahuda'nın, kazancakis'in yahuda ve isa yorumunu anımsayalım, aslında matta ve yuhanna incillerinde adım adım şeytanlaşmasının aksine, bu yahuda incilinde, yahuda isa'yı ruhen anlayacak kudrette olup, onun yüzüne bile bakamayacak düzeyde tevazu sahibi bir kişiliktir. ayrıca isa'nın sürekli güldüğünden bahseden bu incilde, isa gelir ve yahuda'ya "diğerlerinden ayrıl, sana krallığın sırlarını anlatacağım" der ve ondaki cevherin farkında varır. isa masabaşında tüm havarilerine sorar "aranızda bana karşı koyacak kadar kudretli biri var mı?" havarilerin hepsi "biz güçlüyüz." der. fakat içlerinden bir tek yahuda ayağa kalkar ve isa'nın yüzüne bile bakamadan bu dünyayı yaratan değil içindeki tanrıyı, hatta ona olan korku/saygısından ötürü adını bile söyleyemeyeceği tanrıya olan inancını sunar, isa bunun üzerine onu diğerlerinden ayırır ve ondan kendisini romalılara ihbar etmesini ister. bu görev onundur. yani yahuda isa'nın gerçek sadık takipçisidir. hatta yine yahuda incilinden aktarıyorum; isa, yahuda'nın "peki bu ne işe yarayacak, seni ihbar etmem? bana olan yararı nedir?" sorusunu onun gökteki en büyük yıldız olacağından ve diğerlerinin (işte burada 'diğerleri'nden kasıt insanlık alemi olabilir.) onu takip edeceğinden dem vurarak onun değerinden söz eder. bu durum, yani yahuda'nın isa'yı anlayan tek havari olması hali, kabul edilen incillerin ruhuna ve günümüz hristiyanlık anlayışına karşıdır.

    peki bugün kabul edilen incillerde yahuda'nın durumu nedir?

    evvela markos'da judas yani yahuda tam anlamıyla bir hain değildir. matta'da ise, isa'nın, kendisini ihbar edecek olan havari olarak yahuda'yı göstermesi anlatılır. hainlik durumu söz konusudur ama çok üzerinde durulmaz. asıl yuhanna'da yahuda tam bir şeytan halini alır. daha sonraki birçok sanat eserinde yahuda şeytan olarak çizilmiş, söylenmiştir. peki o dönem ve sonrasındaki hristiyanların, yahuda'yı şeytanlaştırmasındaki temel itki nedir?

    yahuda'nın yahudilikle özdeşleştirilmesi söz konusudur. isa'yı romalılara şikayet eden yahudilerin, aslında kendilerini savunma ve romalılarca yıkılmış en büyük mabetlerinin hüznünü yüzyıllarca yaşayagelen yahudilerin savunusu, egemenliklerinin sarsılması korkusu isa'yı romalılara şikayete vardığından, yahuda'nın yine romalılara isa'yı ihbarı da benzer bir hainlikle özdeşleştirilmiştir. özellikle yuhanna'daki yahuda karakteri, antisemitizmi de körüklemiştir. incil yorumları da giderek yahudi karşıtlığı içerir olmuştur. isa'nın çile dramlarını almanya'da adolf hitler'in de izlediği, hatta nasyonel sosyalizmin bir noktadan sonra yahudi karşıtlığı ve insan kıyımına dönüşmesinin ardında da bu yahuda & yahudi kaynağının önemli bir rolü vardır. (daha sonra yahuda, almanya'da aziz ilan edilmiş, bu yahudi karşıtlığının önüne bir nebze geçilebilmek için)

    biz yine incile dönersek; isa bu incilde, diğerlerinde olduğu gibi havarilerine çocuk olarak görülmektedir. ve çarmıha gerilme sahnesi yoktur. gnostisizm etkili bu incilin bence önemleri şunlardır;

    1- batı alemi kilisesini tanımaya başlamıştır. (ve kilisenin isa yorumları sert bir şekilde eleştirilmeye başlanmıştır. davalar açılmaktaymış vatikan'a. teknoloji ve bilgi çağının getirisi de eleştiri kültürünün artık sınır tanımaması ve tabuların, putlarıyla beraber yıkılıp gitmeleridir bence.)
    2- batı alemi antikçağ kaynaklı rönesansını, aydınlanma çağını hristiyanlık gözlüğüyle yorumlama gafletine (aslında acımasız olmamak lazım, aksi olamazdı, bu kadarı bile başarı sayılır.), i.ö. 3 ve 4. yy.'larda yazılmış bu yahuda incilinin bile karşısında durarak, incelenmesini istemeyecek bilmemkaç kuşak torun hristiyanlar olacaktır. yani tanrı-aracı-kul ilişkisinde çizilen kurallar, tarihsel veriler artık tartışılır olmuştur.
    3- islamiyet'te reform, ılımlı islam, model ülke, bilmemne ıvır zıvır bize dayatılırken, islam'ın şemsiyesi, pınarı, çeşmesini washington'da oturan silah fabrikası sahipleri, kola şirketlerinin patronları, savaşı kahkahayla yönlendiren medya liderleri belirler olmuştur. ve bu sıkıştığımız, komşularımızın bomba altında kaldığı bu dönemde, içimizdeki gizli hristiyanların müslüman gibi görünüp her haltı yaptığı bir dönemde, aslında kilise babalarının maskeleri düşmekte, yok saydıkları, şeytani buldukları, aracı kabul etmez theizmle deizm arasında gidip gelen, gücün varlığına, içindeki tanrıya ulaşma hissiyatına sahip gnostikleri ve onların tarikatlarını gizleye gizleye, yasaklaya yasaklaya, günah saya saya kendi egemenliklerini sağlama aldılarsa da bir zaman sonra işbirliği içine girerek onlarla, devletler yktılar, suni devletler kurdular, emperyalizmle gittikleri yerdeki kitlelein kültürlerini yağmaladılar, dillerini körelttiler, insanlık tarihinin görebileceği en büyük yıkımlara şahit oldu bu 200 yıl, peki nerede o insan halkları savunucuları?

    ülkemizdeki o sözde demokrasi ve insan hakları yanlıları nerede? hiç okumadan, araştırmadan her kötüyü, her suçu bu toprağın insanlarına atan, halka sırtını dönmüş, tepeden bakan o ab para fonundan yararlanan zengin masası zangoçları nerede?

    nerede?

    işte efendim bir 'yazanının sonuna doğru gaza geldiği entry' nin daha sonuna geldik.

    düşünün artık tabi ordan burdan para yardımı almıyorsanız, vakıfların kölesi, satılmışı, malı olmadıysanız, düşünün biraz..

    ekleme: yahuda'nın bütün ortaçağ ve rönesans boyunca görsel sanatlarda, edebiyatta "şeytan" la eş değerde görülmesi, bu şekilde resmedilmesi çağdaş batı dünyasında da çeşitli sanatçıların, edebiyatçıların eserlerinde atalarından "şeytan-yahuda" mirasını almış olduklarını gösterir. bu hususta güzel bir örnek verebilirim (yoldan çıkmış/çıkarıcı: yahuda): #11078257.
  • national geographic society cevirisine golge dusmus dokuman. konuyla ilgili yeni bir yorum aralik basindaki new york times'da yayinlandi:
    http://www.nytimes.com/…ion&oref=slogin&oref=slogin

    manuscriptin cok kisitli bir cevreyle paylasilmasi ve ceviri sirasinda disariya pek kaynak saglanmamasi daha once de elestirilmisti diye hatirliyorum.
  • 20. yy sonlarında mısır'da bulunan gnostik karakterli incil nüshası. hain olarak kabul edilen 12. havari yahuda'nin aslında bir hain değil de bir kahraman olduğunu iddia etmesi hasebiyle büyük bir yankı uyandırmıştır hıristiyanlık camiasinda. yahuda kahramandır zira o, hıristiyanlığın en önemli doktrinlerinden biri olan kefaret doktrininin mimarıdır. eğer o nasıralı isa'yı ele vermemiş olsaydı, hz isa çarmıha gerilmeyecekti. bu nedenledir ki, hıristiyanlar yahuda'dan nefret etmemeli, aksine ona minnet duymalıdırlar.
  • yapı itibariyle yezidiliği andırmaktadır. zira yezidilikte şeytan kötü değil aksine tanrı'nın buyruklarını uygulayan ve onun iradesiyle hareket eden yüce bir melektir. bu açıdan bakıldığında yahuda da aynı şekilde yorumlanabilir. başka bir deyişle her kötülükte biraz iyilik, her iyilikte biraz kötülük.
  • sahte incillerden biridir.

    zaten şu anda gerçek incil piyasada bulunmamaktadır.

    ve bugün elimizdeki tek gerçek kutsal kitap kuran'dır: http://vekilsizmeclis.com/viewtopic.php?f=4&t=5568
hesabın var mı? giriş yap