*

  • william ewart gladstone ( 1809-1898)
    liberal parti üyesi ingiliz politikacı, uzun yıllar başbakanlık görevini yürütmüştür. (1868,1868–1874,1880,1880–1885,1886, 1892–1894)
    dikkat çekici bir reformcuydu, ayrıca halkçı konuşmaları ile ünlüydü. uzun yıllar benjamin disraeli'nin tek rakibi oldu.

    gladstone en çok kraliçe victoria ile olan anlaşmazlıklarıyla ünlüydü. kraliçe bir keresinde gladstone'u kastederek ''bana sürekli bir halk mitingindeymişim gibi hitab ediyor'' demiştir.

    gladstone kendisini destekleyenler tarafından ''grand old man'' ve ''the people's william'' gibi unvanlarla anılmıştır.
  • 1809 dogumlu, viktorya ingilteresi'nin benjamin disraeli ile beraber en önemli ismi. ülkeyi yaklasik olarak 10 sene yöneten, disraeli'nin emperyalizmi savunan fikirlerine karsi seçilmesi ile beraber güney afrika'da ortaya çikan (bkz: boer savasi) problemleri yerel haklar verilmesi ile çözen, dönemin ingiliz milletvekillerinin sahip oldugu seçim dönemlerinde istenildigi kadar devlet parasi kullanilmasini yasaklayan, dokunulmazliklara önemli darbeler indiren, o dönemde bulgaristan'da çikan isyanlarin bastirilis seklinden dolayi abdülhamit'i katillikle suçlayan ingiliz lideri. irlanda'nin özgürlügü için bastirmis ama house of representatives'den daha güçlü olan house of lords bu teklifi reddetmistir.
    1898 yilinda hayatini kaybetmistir bu insan.
  • osmanli ordusunun 1876 baharindaki bulgar ayaklanmasini sert ve kanli bir sekilde bastirmasi uzerine, bugun avrupa saginda hala populer olan su sozleri soylemistir:

    --- alinti ---

    let the turks now carry away their abuses, in the only possible manner, namely, by carrying off themselves. their zaptiehs* and their mudirs*, their bimbashis and yuzbachis, their kaimakams and their pashas, one and all, bag and baggage, shall, i hope, clear out from the province that they have desolated and profaned. this thorough riddance, this most blessed deliverance, is the only reparation we can make to those heaps and heaps of dead, the violated purity alike of matron and of maiden and of child; to the civilization which has been affronted and shamed; to the laws of god, or, if you like, of allah; to the moral sense of mankind at large.

    --- alinti ---
  • 1880' de başbakan olması ile ingiltere' nin açıktan türk düşmanı bir çizgiye oturmasına vesile olan kişilik. parlamentoda yaptığı konuşmanın bir kısmı:
    "osmanlı-türk hükümeti hiçbir hükümetin işlemediği ölçüde suç işlemiş, hiç bir hükümet onun kadar suça saplanmamış, hiç biri onun kadar değişime kapalı olmamıştır.
    bu yalnızca bir müslümanlık sorunu değil, fakat müslümanlığın bir ırkın yaradılış yapısıyla birleşmesidir. türkler, avrupa' ya girdikleri o ilk kara günden bugüne, insanlığın insanlık dışı en büyük örneğini oluşturdular. nereye gittilerse arkalarında geniş kanlı bir yok bıraktılar ve onların egemenliğinin uzandığı yerlerde uygarlık kayboldu. türklerin kötülüklerini önlemenin tek yolu onları yeryüzünden kazımaktır."
  • korkunç bir tip.
  • amca, türklere karşı amansız bir düşmandır.

    meraklısına link..
  • "geciken adalet, adalet degildir."

    william ewart gladstone
  • türklerin elinden kuranlarını almadıkça onları mağlup edemeyiz diyen şahıs. dediklerini de yaptılar. 1928 harf inkılabıyla.
hesabın var mı? giriş yap