watergate skandalı

• (bkz: watergate)
• bu skandal amerikan ingilizcesine ratfucking diye guzel bir deyim de kazandirmistir.
• kolektif bellekte çarpıtma dinamikleri olan öyküselleştirme, uzlaşımsallaşma,uzaklaştırma ve araçsallaştırma unsurlarının açıklaması yapılırken tamamında adı geçen olaydır. bu dinamiklerin üstünde durulurken watergate skandalı üzerinden örnekler yürümüş gitmiştir. ayrıca bu skandal anayasal bir kriz olarak görülmüş ve kanunları şekillendirme sürecini etkilemiştir.
• richard nixon'ın başkanlığının sonu olan, demokratik ulusal komitenin watergate ofislerini basma kararı. bu kararı veren kişilerden biri de jeb stuart magruder'dir.
• bu skandal'daki bir diğer skandal da olayla ilgili gazetecilere bilgi sızdıran görevlinin takma isminin ''deep throat'' olması.
  (bkz: deep throat)
• gafil muhbir forrest gump sayesinde yakalanmışlardır.
• efenim her şey 5 tane su tesisatçısının 17 haziran 1972'de watergate iş merkezinde yer alan demokratların merkezlerinden dnc^*ye girmeye çalışırken yakalanması ile başladı.
  
  başta basit bir hırsızlık vakası olarak görünen bu olay sonra amerika'nın en büyük skandallarından birine dönüşecekti.polis sorgusunda hırsızlara "ne arıyordunuz lan bu sıcakta demokratların merkezinde" diye sorunca hırsız görünümlü su tesisatçıları:"valla başkomiserim rahmetli başkan kennedyin taziyesine geldik" demiş. haliyle polis hassiktir ordan demiş ve soruşturmayı genişletmiş. sonra polislerden biri bu hırsızların gbtsine bakalım demiş.o da nesi bu adamların cumhuriyetçiler ile bağlantısı var ve de üzerlerinde ses kayıt cihazları çıkmış.sonra hırsızlardan biri ötmeye başlar.biz bu ses kayıt cihazlarını demokratların merkezine yerleştirecektik.bizi başkanı yeniden seçtirme komitesi yönlendirdi diye.medya bu bilgiyi kaçırır mı? washington postun cevval iki yazarı carl bernstein ve bob woodward başlamışlar bu olayı anlatmaya.tabi demokratlarda olayın üstüne gitmesi için başkan richard nixona baskı yapmaya.başkan nixon "bizimle bir alakası yok emenike" der ama yine üstüne gelirler.
  
  başkan nixon baktı ki bu baskılardan yakasını kurtaramıyor "şeytanın kulağına lanet" diyerek.dönemin adalet bakanı elliot richardsona olayın derin soruşturulması için talimat verir.bakan da "bu olayı çözse çözse bizim cox çözer" diyip savcı archibald coxu görevlendirir. lakabı "hızlı cox" olan savcı beyaz sarayda nixon başkanın tüm konuşmalarının teybe^* alındığını beyaz sarayın uşağından öğrenir.hızlı cox bu kayıtları ister.başkan nixon "sıkıysa sen gel al" der ve adalet bakanı elliot richardsona şutla şu savcıyı diye emir verir.ancak başkan nixon'ın unuttuğu bir şey vardır. arkadaşları elliot richardsona "yürek yemiş elliot" derler. "yürek yemiş elliot" savcıyı görevden almaz ama başkan nixon "yürek yemiş elliot"ı görevden alır.
  
  abd yüksek mahkemesi :"ver ulan şu ses kayıtlarını" diyip başkan nixon'a atar yapar.başkan nixon el mahkum göt gardiyan ses kayıtlarını savcılara teslim eder.ses kayıtlarında abd'nin tüm kurumlarına saydırdığına dair her şey mevcut ancak 20 haziran 1972'de yani "hırsızlık" olayından 3 gün sonra personel şefi "haldeman" ile yaptığı 18 dakikanın silindiği farkedilir.savcılar " ne konuştun la haldeman'la " diye sorsalar da nixon hatırlamadığını söyler.bu arada kongrede nixon'ın görevi kötüye kullandığı kanısı kuvvetlenir impeachmentla başkan nixon şutlanmaya hazırlanırken başkan nixon bir televizyon programında "siz beni kovamazsınız ben istifa ediyorum" diyip 1974'te 44 başkanın ardından istifa eden ilk başkan olur.
  
  ne oldu nixon başkanın sonu diye soracak olursanız. nixon'ın yerine gelen yardımcısı gerald ford" kerata yapmış bir serserilik affedelim gitsin" diyip affeder ancak bu kez de halk gerald fordu affetmez 1976 seçimlerinde ona bye bye love şarkısı eşliğinde kapıyı gösterir.
  
  hülasa;
  1-) abd'de yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü tescillendi.
  
  2-) halk hukuksuzluğun karşısında partizanlık ve sloganik hareketlerde bulunmadı.öyle ki bu skandalı ortaya çıkartan bob woodward cumhuriyetçiydi.
  
  3-) demokratlar skandal karşısında richard nixon üzerinde demokratik kamuoyu baskısı yaratmayı başardılar.dönemin democratic national comite'nin genel sekreteri ve 1976 seçimlerinden sonra jimmy carterın yardımcılığını yapan hukukçu walter mondela o dönem cumhuriyetçilere yakın olan associated pressajansına yaptığı açıklamada "bu skandal hukuk sorunudur.hukuk mekaniği bu hukuksuzluk karşısında çalışmazsa hukuksuz düzen kendi mekaniğini çalıştıracaktır ve bu çarkın dişlileri sadece biz demokratları değil tüm abd vatandaşlarını ezecektir" dedi.bu açıklama cumhuriyetçilerde büyük yankı uyandırdı ve karşılık buldu.
  
  4-) aynı partiye mensup seçilmişlerin hukuksuzluğa prim vermemesi belki de bu skandalın kırılma noktasıydı. dönemin adalet bakanı elliot richardsonın başkan nixon'ın tüm baskısına rağmen skandalı soruşturan archibald coxu görevden almamasıydı.bu elliot richardsonın koltuğuna mâl olsa da hukukun üstünlüğünden taviz vermedi.
  
  edit1:imla ve ekleme
  
  edit2: democratic national comite'ye girmeye çalışanlara neden hırsız görünümlü su tesisatçısı dedim diye birçok yazardan mesaj geldi.şöyle açıklayayım. ilk hırsızlık amacıyla dnc'ye girdikleri sanıldı.daha sonraki tahkikatta bunların "başkanı yeniden seçtirme komitesi"nde personel şefi "haldeman"a bağlı "su tesisatçısı" kod grubu ile çalıştıkları ortaya çıktı. bundan dolayı bu tabiri kullandım.
  
  edit3: carl bernstein ve bob woodwarda deep throat kod adıyla bilgi sağlayan beyaz saray kaynağı fbı çalışanı mark felttir.beyaz saraydaki konuşmaların kayda alındığını söyleyen yine bu zat-ı şahane'dir
• başkan nixon'un partisinden^* kişilerin 1972 yılında demokrat partinin bürosuna dinleme cihazları koymalarının ortaya çıkması üzerine^* istifa etmek zorunda kalmıştır. böylelikle nixon, görevinden istifa ederek ayrılan ilk ve tek abd başkanı olmuştur(şu ana kadar)
  
  (bkz: trump'ın adalet bakanını kovması)
• (bkz: roger stone)
• forrest gump'ta bu olaya değinilirken, son olarak yine tom hanks'in rol aldığı the post filminde de benzer şekilde gösterilmiştir.