• very omni-directional range
    ucaklarda kullanilan, yon bulmaya yarayan cihazlardan bir tanesi.. nispeten digerlerine gore daha gelismistir.
    dunya uzerinde bir cok vor istasyonu (vericisi) vardir. pilot istedigi vor istasyonunun frekansini ayarlar ve gostergeden o vor istasyonunun hangi yonde oldugunu vs gorerek yolculugunu ayarlar
  • bize ruslarin sezercikini gorme sansini veren basarili film
  • vhf (very high frequency) omni range.
  • ks. voice operated recording.

    kimi ses kayit cihazlarinda bulunan bir ozellik. kaydin ses ile birlikte ba$lamasini saglar.
  • "fanatik görüntü sistemleri san.tic.ltd.şti." tarafından arka kapakta "1998 en iyi yabancı film oskar adayı" ve "1952 yılının sonbaharı.. ikinci dünya savaşı'nın yaralarını saramayan, sefalet ve yoksulluk içinde bir rusya...(visidinin kapağında saramayandan sonraki virgül bir boşluk atlatarak yazılmış ve hata yapılmış mirim, daktilograf gözü böyle diyor) katya savaşın kocasından ayırdığı genç, (yine aynı hatayı yapmışlar yahu. visidiyi sinemadan görüntüleyip çoğaltmadıklarına şükredelim bari), güzel ve dul bir kadın. (noktada da aynı hatayı yapmışlar.) oğlu sanya 6 yaşında, ıstıraplarla dolu (ızdırap değil midir bu kelimenin düzgün yazılışı) bir çocuk, (buraya da hiç virgül komamışlar canım) sefaletin sonunu ancak siz öğreneceksiniz" yorumları ile vcd halinde yayınlanan film. başrollerini ekaterina dernikova ve misha philipchuk paylaşmış. veledin adı nedir bilinmez ama süper bir velet.

    kritikleri ise kritik bir şekilde haklı buluyorum. bence filmin adı "hırsız" değil "hırsızın oğlu" olmalıydı. rusçadan kötü çevrilmiş film isimleri listesine aday bile olabilir bu yapıt.

    filmin kritiğini yakın bir arkadaşımla laf arası yaparken (pek laf arası değildi, umumi hela paravan arası idi ama neyse) "bunlar da habire düzüşüyolar kardeşim", "fakat çocuk çok şirin değil mi", "e kadın da çok güzel", "e ona bakarsan adam da güzel ama pis" cümlelerini sarfettik. etik buna ne der bilemeyiz.

    öte yandan film bize yanımızda bir tutam tuz bulundurmamız gerektiğini, altımıza yüz kez yapmazsak çükümüzün hamamdakiler kadar büyüyeceğini, heriflerin kaypak karıların acı çeken düşük yapıcı düşkün veletlerin ise mağdur olabileceğini filan anlatır. daha pek çok şey anlatmıştır da, klavyenin tuşlarının yayı yayılmıştır. *
  • (bkz: vortac)
  • (bkz: vordme)
  • almanca arkasından gelen ismi dative ceviren bir preposition..
  • mitolojide bir tanrica. (bulmacalarin klasik sorulari gibi oldu.) isminin anlami "yemin" olan tanricadir. kendisinden hicbir sey saklanamaz, zira, cok bilge bir yavrudur. bazi kaynaklara gore evliligin ve anlasmalarin da tanricasidir.
hesabın var mı? giriş yap