• necati cumali'nin inanilmaz sikici,icinde zulfikar'in capkinliklarindan ba$ka bi$i bulunmayan,balkan sava$i donemi gecen igrenc kitabi..
    sinavim var benim bundan bi de 10 gun sonra....
  • necati cumalı'nın, babasının dayıoğlu olan zülfikar bey'in hayatını eksen alarak yazdığı romanı. 1995’te orhan kemal ve yunus nadi roman ödülleri ile dil derneği’nin düzenlediği ömer asım aksoy ödülü’nü kazandı roman.
    zülfikar bey, goriçka beylerinden rıza bey'in tek oğludur. ailenin geniş toprakları vardır, halleri vakitleri yerindedir. zülfikar bey, tam bir rumeli beyi gibi yetiştirilir. ancak dönem, rumeli'de osmanlı'nın sadece adının kaldığı bir dönemdir. zaten sonrasında o da kalmaz. ancak zülfikar bey gibiler vatanı saydıkları topraklarda yok sayılmalarını kabul etmezler. osmanlı'nın son rumeli bey'inin hikayesidir,viran dağlar.
    roman, necati cumalı'nın tüm eserleri gibi, kusursuz ve akıcı bir dile sahip. olaylar, insanlar, makedonya, kısacası her şey çok ilgi çekici. cumalı'nın yaşanan coğrafyayı ve dönemin havasını vermek açısından büyük ustalığı bu kitapta da göze çarpıyor hemen. olaylar gerçek olaylar olduğu ve gerçek bir coğrafyada geçtiği için bir harita yardımıyla kitabı takip etmek bambaşka bir zevk. ayrıca mutlaka yapılması gereken bir diğer şey de, kitabı okurken mümkünse makedon türküleri, yoksa balkan ezgileri dinlemek...
    kitap her ne kadar bir kişinin üzerine odaklı gibi görünse de, cumalı yaşattığı karakterler ile hem dönemin tüm gerçeklerini ortaya koyuyor, hem de aslında gerçek bir sanatçının yetkinliğini kanıtlayan insanın özüne inebilmeyi başarıyor. o nedenle kitabı okurken kahramanın, onun etrafındakilerin, kişiler arasında ilişkilerin, sevdaların, zorlukların, dostlukların, ihanetin, acıların hepsinin özüne inebildiğini, kendi içinde hissettiğini fark ediyor insan. cumalı tüm bunları başarabildiği için, roman sadece makedonya'nın bir bölümünün bir dönemini anlatan ve sadece oralarla ilgisi olanlara hitap eden bir kitaptan çok, aramaya niyetli olan herkese hayatın tüm yönlerini, inançları, değerleri anlatıyor. yani bundan sadece 100 yıl önce yaşanmış, ama artık kimsenin umurunda olmayan, ortada lafı dolaşan ama içi tamamen boşaltılmış tüm değerleri hatırlıyor kitap. kimi gülümsüyor, kimi hüzünleniyor insan. amakesinlikle kitabıokduğusürece zülfikar bey'in ardından o viran dağlarda dolaşıyor.
    kısacası viran dağlar, gerçek insanların, gerçek hikayesi, ya da başka bir deyişle gerçek insanlığın hikayesi. o nedenle de bu coğrafyadan, bu yaşadığımız günlerden çoooook uzak. zaten bu yüzden çok güzel.
    bu arada, bir kitabı sınavı geçme amaçlı olarak okuma psikolojisini anlayabilirim bir yere kadar. ancak böyle bir kitabı okuyup, ardından inanılmaz sıkıcı diyebilen, zülfikar bey'in çapkınlıklarından başka bir şey göremeyen insan evlatları olduğu kulağıma geliyor. onlarla türdeş olduğumu kabul etmek istemiyorum.
    yine de eğitime olan inancımı kaybetmemeye çalışacağım.
  • viran dağlar.

    o kadar sıkıcıymış ki, adamlar on milyon euro verip sıkıntıdan sıkıntının filmini yapmışlar.

    //necati cumalı’nın eseri fransız tv’sinde

    selçuk yaşar

    2001 yılında yaşama gözlerini yuman ünlü şair ve yazar necati cumalı’nın ‘le dernier seigneur des balkans’ (balkanların son beyi) adıyla fransa’da yayımlanan ‘viran dağlar’ adlı romanı, fransız arte televizyonu tarafından dizi filme uyarlandı.

    çekimlerinin tamamı bulgaristan’ın sofya şehrinde yapılan ve konusu 1900’lü yılların başında geçen film, 10 milyon euro’ya mal olurken, filmde 3 bin figüran rol aldı. film, 2005 yılı başlarında arte televizyonu’nda dört bölüm halinde yayınlanacak.

    arte tarafından 2001 yılında tarihi içerikli romanlar arasında yapılan yarışmayı necati cumalı’nın ‘le dernier seigneur des balkans’ adıyla fransa’da yayımlanan ‘viran dağlar’ romanı kazanmıştı. roman, filme uyarlanmasına karar verilmesinin ardından 2003 yılında bulgaristan’ın sofya şehrinde çekildi. filmde 3 bin figüran yanı sıra, 180 oyuncu rol aldı ve 30 at, 50 otomobil, 60 doğal dekor kullanıldı. dizi filme ‘zülfikar le grand’ (büyük zülfikar) adı verildi. film hakkında haberler yayımlayan fransa’nın önde gelen gazetelerinden le monde ve l’humanite, necati cumalı’dan ‘ünlü türk yazarı’ diye söz etti.

    necati cumalı’nın ‘viran dağlar’ isimli kitabının fransızca’ya çevirisini yapan dr. orhan altan, cumalı’nın öldükten sonra bile bıraktığı eserler ile türkiye’yi yurtdışında temsil ettiğini söyledi. altan, ‘fransa’da artık necati cumalı ismini duymayan kalmayacak’ diye konuştu.

    fransızlara karşı halkı ayaklandırdı

    1900’lü yılların başlarında varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen zülfikar, okumak için gittiği selanik’te bir grup fransız’ın osmanlı devleti’ni yıkmak isteyen azınlıklara silah yardımı yaptığını görür. daha sonra bu yardımı yapan fransızlara karşı halkı ayaklandırmaya çalışan zülfikar hakkında yakalama kararı çıkarılır. romanda zülfikar’ın başından geçen maceralar anlatılırken, eser ise adını hicaz makamındaki rumeli türküsü ‘viran dağlar’dan alıyor. //

    iç. hürriyet, 5 ağustos 2004

    www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~13@nvid~450244,00.asp
  • dizi film ile bir bilgi de ntvmsnbc sitesinde var:
    http://www.ntvmsnbc.com/news/287630.asp
    özetle yunan yapımcıların türkiye'nin bu projede yer almaması, hiç ilgilenmemesi ile ilgili yakınmalarına yer vermiş.
    bilseler ki bizim kültürel olarak 'kendimizi intihar etmek' için uğraştığımızı, rahat bırakırlardı.
  • bir necati cumalı romanıdır. aynı zamanda akrabası olan balkanların son beyi zülfikar bey'in hayatını konu edinmiştir.
  • lisede edebiyat hocamızın, üzerine sınav yapacağı için aldırdığı, bütün dönem okumayıp, sınavı zar zor geçtikten sonra yazın can sıkıntısından okumaya başladığım, inanılmaz sürükleyici roman. okurken keşke filmini çekseler diye düşünmüş, sonradan fransızların dizisini çektiğini öğrendiğim romandır ayrıca. şu anda bir dizisi çekilse, başrolü kenan imirzalıoğlundan başkası oynayamaz heralde. bu romana bağlı makedonya 1900 adında bir de hikaye kitabı vardır. romanda geçen karakterler hakkında kısa öykülere yer verir. romandan önce bu hikayelerin okunması, romana olan hakimiyeti daha da arttıracaktır.
  • necati cumalı'nın bol ödüllü ve 1994 tarihinde yayımlanan romanı.
    kısaca döneminin ileri gelenlerinden biri olan zülfikar beyin şahsında, osmanlı'nın balkanlardaki son yıllarını ve balkanlardan çekilme sürecini anlatır.bir de yanlış aklımda kalmadıysa zülfikar bey,gene aynı yazarın dila hanım öyküsünün-evet hani şu ali kaptanın oynadığı diziye ve türkan şoray,kadir inanır'ın başrolünde olduğu filme de çekilen öykü- başkahramanı rıza bey'in oğludur. 400 küsür sayfa olmasına rağmen son derece akıcı ve kolay okunan bir romandır.
    pizzacının pizzayı 5 dakika geç göndermesi gibi önemli konularda sayfalarca yazı olan bir ortamda bu kitapla ilgili sadece 7 entry-bununla birlikte 8 oluyor- olmasının da ayrıca takdire şayan bir durum olduğunu düşünüyorum.
  • orhan kemal roman armağanı'nı ve yunus nadi roman ödülü'nü almış eserdir.
  • trajik bir sonla roman bitmektedir...
  • "günün düzeni ne olursa olsun, iyi bir insanın olumlu katkıları olabilirdi bir topluma. kötü bir yürek ise en çağdaş düzene kavuşmuş toplumlar için bile yüktü, çıban başıydı."
hesabın var mı? giriş yap